* insan olanin fazla sorgulayip uzerinde durmamasi gereken bir olay.
- lan zibidi! o isciler olmasa sen hangi apartmanda, hangi villada, oturacaksin? hangi caddenin hangi kaldirimlarinda surteceksin? arabanla hangi yollarda kiz tavlamaya calisacaksin?"
bir emekçiyle yanyana durmak, onun zor hayat şartlarında yaşadığını ellerine bakınca öğrenebilmenin güzelliğini tatmaktır. bu sebepten emekçiye saygıyı daha da arttırır.
ayrıca götünden akan tere kurban ol diye adamı sinirlendiren başlıklardır.
babaları elit iş olarak pezevenklik mi yapıyor ki insanlar böyle ukalalaşıyor.
ekmeğini taştan çıkaran, anası babası parasız olduğundan yada benzer sebeplerden muhtemelen okuyamamış, gece gündüz çalışan emekçiye amele diyen vurdumduymaz burjuva tiki bünye ile yan yana oturmaktan çok çok daha az rahatsız edici durum. *
gayet normal bir durumdur ki sonuçta o da insandır. yaptığı iş ve mesleği onu küçük görmemize veya onunla yan yana durmamıza engel teşkil etmez. ayrıca
dandik bir sanal ortamda (evet uludağ sözlük, ekşi sözlük vs.) öyle ya da böyle meşhur olmak için beyin tutulması yaşayan adamların çürümüş beyinlerinin kokusunun yanında fazla lafı edilmeyecek kokudur. yıkanırlar geçer gider.
ama bu şuursuzluk, bu sanal mastürbasyon. onun geçmesi imkansız.
sınıf kavgasını aşure yapan, ülkem solunun içine eden jakoben zihniyetin hala daha devam ettiğinin ispatı. cumhuriyet mitingi düzenlerler, akp'ye gerici derler, devrimin ancak küçük burjuva ile olabileceğini iddia ederler, ülkem köylüsünü, işçisini hakir görmekten, onları dışlamaktan da geri durmazlar sonra da akp nasıl %47 oy aldı diye ağızları bi karış açık seyrederler treni..
korkacak bir şey yoktur ameleliği bir meslek olarak görmektedir bu insan. zira bir de yaşam felsefesi olarak amele olanlar vardır ki bunlar öyle bilinen amelelerden değildirler. fikirleri, düşünceleri kokar bunların. duş alarak gideremeyecekleri derecede, orta çağ avrupasından kalma bir çürüklük kokusudur fikirlerini saran koku.
(bkz: bir hayat felsefesi olarak amelelik)
işçinin de kendisi ile eşit haklara sahip olduğunu bilmeyen insanlarca hor görünebilecek olaydır. bundan şikayet eden olsa olsa aysun kayacı olur herhalde. *
rahatsız olan "cici aile çocuğunun" helikopter kiralayarak, hatta ve hatta helikopter satın alarak rahatsızlığını çok basit bir şekilde giderebileceği sıradan durumdur.
hayatı baba parasıyla yaşayanların, insanın ne zorluklara karşı emek harcadığını bilmeden atıp tuttuğundan, alın terinin anlamını bilmemelerinden kaynaklana durumdur. kendini bi bok zannediyorsunda, ne işin var toplu taşıma araçlarında**
tanım:yazarın, zamanında kendisini inşaat işçisinin gıdıkladığı olayı hatırlayıp, acı çıkarmaya çalışmak için açyığı başlıktır.
inşaat işçisinin yanına oturan bünyenin mesleki durumuna göre; "öğrenci-işçi yan yana", "memur-işçi yanyana" tarzı sloganlar bulmak mümkündür. bilinen tek bir şey vardır, her ne kadar "topu inşaata kaçan çocukları taciz etmeleriyle" meşhur olsada inşaat işçisi canımızdır, ciğerimizdir.
yanyana otururursunuz ve kendi ekmek elden su gölden hayatınıza bakıp utanırsınız.öyle bir durumdur işte.Tabii emeğin ve çalışmanın değerini bilmeyen burjuva ailelerinin çocukları için öeggh diye karşılanacaktır bu durum.
Onları ise Önce Allah'a sonra da toplumcu bir devlet haline dönüştükten sonra eğitim sistemine havale ediyorum.