tabi bazı tiki bünye kısa süreli dolmuş serüvenini hasarsız atlatabilir. ama en gıcık olunanları da dolmuşun en ön orta koltuğuna oturup (ki burası para iletme yeridir. bir nevi muavin koltuğu)para iletirken suratını asan, parayı yarım elle tutan ve parayı arkaya uzatırken uzatmayıp, bırakan tiplerdir. Allah bunlardan korusun.
dolmuşun kapısından önce kokusu sonra kendisi girer. genelde ayakta seyahat etmeyi sever, yanına oturmaya layık kimseyi bulamaz. yüzünde hoşnutsuz bir ifade vardır. dolmuşun fren yaptığı anlarda bükülür ama yıkılmaz. en sonunda kendisi bir durakta iner, kokusu dolmuşçuyla beraber birkaç tur daha atar. bazı yolcular için günün en güzel anını oluşturur.
Bunların bir de apaçi modu vardır. Ayakta 4 çizgili Adidas, terse atlayan veya kuyruğu kesik Puma. Altta A&F eşofman altı. Üstte fix Dolce Gabbana t-shirt. Gerçek tiki'ler vardır ki, ineceği zaman şoföre ne diyeceğini 40 saat düşünür içten içe. 'Müsait bir yerde' yerine 'mükemmel bir yerde' diyenine de rastlamış olmam çok acınası.