Pazartesi ve persembe gunleri kapalidir ucreti de pahali sayilir. Yine de osmanlinin son donemlerini yansitmasi acisindan buyuk oneme sahiptir. Bugun veya yArin gezmeyi dusundugum saraydir.
harem bölümünü gezerken atatürk'ün odası olarak gösterilen yere bakıp "vaay be koca sarayda ufacık, daracık bir odada yaşamış" şeklinde düşüncelere dalmak yersizdir.
zira atatürk sağlığı boyunca dolmabahçe sarayı'nda oldukça geniş bir çalışma odası ve büyük balkonlu bir yatak odası kullanmıştır. kuleli askeri lisesi öğrencilerini selamladığı oda da bu büyük odadır. içinde banyoya geçişin sağlandığı, elbise dolabıyla saklanan gizli bir geçit vardır.
hastalığının iyice ilerlediği dönemde ise doktorların daha rahat girip çıkması için, şimdi ziyaretçilere "atatürk odası" olarak gösterilen küçük odaya alınmıştır. çiçek desenleriyle dolu bu küçük odayı görür görmez insanı hüzün kaplar, hüzünlü bir odadır o...
Gezerken hayran kaldığım, bir devrin çöküşüne seyirci olan o sarayın içinde zaman da yolculuk yaptığım muazzam saraydır. defalarca gezilip görülmelidir. ve tarihsel olaylar o günün şartlarına göre değerlendirilmelidir. 500 yıl boyunca 3 kıtaya hükmetmiş bir devletin son dönemecine girdiğinizi ve o devleti ayakta tutmaya çalışıp, dosta düşmana karşı vakur bir tavır almak zorunda olduğunuzu düşünün. kaldı ki devlet işlerinin yapıldığı bölüm şaaşalı ve ihtişamlıdır. hareme geçtiğinizde bu şaaşayı göremezsiniz. daha sadedir yalındır. sonuç olarak dolmabahçe bir devrin battığı yer ve muntazam bir yapıdır. çamur atmayı bırakıp bu tür değerlere sahip çıkılmalıdır.
bilinenin aksine her şey iki tane değildir. belli başlı mobilya ve objeler çifttir ve birbirinin simetrisindedir, bunun da hurafelerle hiç bir alakası yoktur. tamamiyle barok ve rokoko üslupla alakalı bir durumdur bu ki bu iki üslup da sarayın eklektik mimarisinin içindedir. bu üsluplarda esas gösteriş ve şatafat olduğundan; her objeden iki tane olması ve birbirinin simetrisinde olmaları şatafatı arttırıcağından ötürü sarayda bu durum hakimdir. aynalar da ışığın kırılmasını ve gün ışığından fazla yararlanmayı sağladığı; mekanı derinleştirip genişlettiği vee dekorasyonda gösterişin baş unsuru olduğu için de birbirinin simetrisindedir ve yüzlerce ayna da mevcuttur.
herşeyin iki tane olduğu ve simetrik şekilde yerleştiridiği, topkapı nın yanında saray-cık kalacağı saray.
ayrıca, kapısından içeri girip dev gibi aynaların karşılıklı yerleştirildiğini fark ettiğinizde hani herşeyden iki tane vardı burda binlerce ayna var diye söylenip gülümseyeceğiniz yer olacaktır.
tbmm muhafız taburu nun kaldırılmasıyla birlikte buraya bağlı bulunan muhafız bölüğüde saraydan sepetlenmiştir. sırf saray çalışanlarına, yönetime gıcıklık olsun diye başka yer yokmuş gibi askeri 1 saat boyunca deli danalar gibi hasbahçe'de koştururlardı. bu tip saçmalıklar sona ermiş oldu.
bu zammın az bile olduğunu düşündüğüm saray. yurt dışı standartlarına yavaş yavaş ulaşmayı başarabilmiş müze. gayet normaldir giriş ücreti.yurt dışında dolmabahçe sarayı muadili bir müzeyi 40 eurodan aşşağı bir fiyata gezemezsiniz. çünkü müze ziyareti gidilen ülkede bir zorunluluk ya da gereklilik değil bir lükstür.bundan ötürü fiyatlar bu standartlarda düşünülürse ucuzdur bile. müze ziyaretçisi ve zaman geçirmek zaman öldürmek için boş yere bir şey anlamadan dinlemeden gezen insanı ayırabilmek amacıyla bu yüzde yüz zammı yüzde yüz destekliyorum.kaldı ki öğretmen öğrenci emekli polis vs. yine indirimli yahut bedava. bu kadar dramatize etmemek gerek bu zammı.
son alınan duyumlara göre ocak ayı itibariyle audio guide olayına start verecek olan ayrıca internetten rezervasyon ve bilet satışı kolaylığı ile ziyaretçilerine yurt dışındaki müze ve saraylar standartında bir hizmet verecek olan saray. tabi her şeyin bir bedeli var, bütün bunların yanı sıra normal bilet fiyatlarının 40 tl ( önceden 10 tl idi) ye öğrenci için ise 20 tl ye (önceden 1 tl idi) yükseleceği de alınan duyumlar arasındadır. **
denizin doldurularak zemini oluşturulan saray. Denizin doldurularak yapılması sebebiyle dolmabahçe denmiştir. Saat 15:00'e kadar gidin derim ben. Çünkü saat 15:00'ten sonra haremlik ve selamlığın ikisini birden göremiyorsunuz. ikisinden birini seçmek zorundasınız. Biz bu yüzden atatürk'ün öldüğü yeri görelim diye asıl gezilmesi gereken mekan olan selamlığı gezemedik. Bilginize. Bir de anlatıcıya "bu saray nasıl ısınıyordu?" diye sorarsanız salonların aslında hala kullanılmadığı, herkesin kendi odalarında ısındığını, padişahların çoğununda üşütüp hastalandıkları için öldükleri cevabını alabilirsiniz. Ben saraydaki anlatıcısının yalancısıyım.
plastik top ile çocuk olmuş şehirli bebelerin yani biraz da bizlerin her gün topun durumunu izah ede ede o nefret o aşağılama duygusunu katarak kadınlara ithaf ettiği kelimedir sanırsam.
rehberin dedğine göre 24'te içi boşaltılmış 49'a kadar ismet paşaya ev olmuş sonrasında 84'e kadar kapalı kalmış açılınca da orjinaline uygun değil de görselliğe uygun dizayn edilmiş müzedir.
10 kasımda gidilince insana ayrı bir duygu yükler.
birbirinden bilgili birbirinden kalifiye ve bir o kadar da güzel diksiyona sahip vurucu anlatımlarıyla göz dolduran bir çok yabancı dile hakim rehberlere sahip eşsiz güzellikteki osmanlı sarayı.
dolmabahçe caddesi üzerindeki saltanat kapı'daki saygı nöbetçilerinin bundan sonra kurşun geçirmez ve klimalı kabinlerde nöbet tutacağı saray. eski kabinlerde kurşun geçirmezdi ancak sıcak havada askerleri aşırı derecede bunalttığından sadece yağışlı havalarda kullanılıyordu, o zamanda camlar aşırı buğulandığından hoş bir görüntü oluşmuyordu.
bu kabinlerle askerler 1 saatlik nöbet sırasında kışın -10 derecede rüzgarda, yazın temmuz sıcağında güneşin altında olmaktan kurtulacaklar. trafiğin en kalabalık olduğu yerlerden birinde de "açık hedef" olmaktan kurtulmalarıda cabası.
burada savanora yatında olanların daha beterlerinin ve iğrençlerinin yaşanmış ve yaşanıyor olması ve böyle giderse yaşanacak olması kaçınılmazdır. çünkü burası tbmm milli saraylara aittir. (bkz: alt metin içeren enrty)
burada, savarona yatında olanların bir benzerinin olması imkansızdır. çünkü bu bina, savarona yatı gibi özel birine değil, tbmmmilli saraylar'a aittir.
ayrıca sarayda sultan abdülmecite ait olduğu bilinen bir fantazi odası olduğu da söylenmektedir . esasında bunu saray çalışanları ( hatta bu çalışanların bir kısmı ) haricinde kimse bilmiyordur muhtemelen. çünkü harem dairesi binek salonunda bulunun bu malum oda * dolmabahçe sarayı ziyarete açıldığı ilk günden itibaren o ya da bu şekilde bir gün bile ziyaretçiye gösterilmemiştir. alameti farikası ise odanın tavanının ve duvarlarının tamamen aynalarla kaplı oluşu imiş.bu bilgiyi orada çalışan ve o odayı görme şansına sahip olmuş bir kaç kişiden duymuşluğum vardır. e topkapı sarayındaki bağdat köşkünü dördüncü muratın eşcinsel orgy ler için yaptırdığını bilip de koca dolmabahçe de bu tarz etkinlikler için bir bölüm ya da tek bir odanın dahi olmadığını düşünmek de söylemek de imkansız olurdu zaten öyle değil mi ... ama her nedense padişahlarımızın bir çoğunun alkol ve uyuşturucuya olan düşkünlüğünü eşcinselliklerini nemfomanlıklarını saklamaya çalışarak onları yüceltmekten gebereceğimiz gibi bu gibi şeyleri de saklamaya çalışmaktan geberiyoruz .. ulan harem kurmuş içine bi ton karı atmış adamın fantazi odası ya da orgy köşkü olmasın da ne olsun ...bundan normal ne var.. ama yok onlar halife onlar hazret onlar dini bütün zat ı muhteremler böyle düşünmemem gerekiyor değil mi ... tamam hepsi; yani birçoğu entellektüel birikime sahip devlet yönetimi konusunda iyi eğitim almış diplomaside başarılı yöneticilerdi ancak yine bazıları hariç büyük bir kısmı paradan bolluk bereketten herşeye sahip olmaktan ne yapacağını şaşırmış gelsin orgyler gitsin orgyler şeklinde özel hayatlar yaşayan tiplerdi ... bu ayıplamak amacıyla söylediğim bir şey de değildir ... ama adamları da tanrılaştırmak da yersizdir ..hepsi bu .