o değil de harbiden 6 yıl olmuş lan bu entry'yi gireli. ben bu entry'yi girerken doğan çocuk şimdi okula gidiyor. ben bu entry'yi girerken hayatım ne farklıydı, sizinki de öyleydi şüphesiz. bu entrynin girildiği gün yapmış olduğunuz planların, kurduğunuz hayallerin kaçını gerçekleştirdiniz sahi? kaçının gerçekleşme ihtimali bile ortadan kalktı? daha mı iyiye gitti hayatınız, daha kötüye mi? bu entry'yi okuyorsan muhtemelen dolma kalem'in ne olduğunu bilmiyorsun. ziyanı yok. 6 yıl önce bugünle şimdiki bugün arasında neler yaptın, onu bir düşün. kendine, ailene, arkadaşlarına, insanlığa ne kattın? yoksa geldi geçti mi öylesine. önemli değil. daha çok 6 yıl var. sanılanın aksine hayat yine bir yerlerden tekrar yakalanabilecek kadar uzun. köprüden önce son çıkış diye bir şey yok. o köprü hayatın zaten. çıkmaya çalışma. her şey daha güzel olacak. oluyor da...
dolmakalem kişiye özeldir, yazdıkça kağıda sürtünen uç yavaş yavaş zımparalanmış gibi sahibinin yazdığı açıya göre törpülenir, bunu için aynı kalemle yüzlerce sayfa yazmak gerekir. kimi zaman dolma kalem sahibi kalemini değiştirmeyi düşündüğünde aklına yeni kalemiyle de emektarı kadar yazabilecek mi, yazısının birden kötüleşmesine dayanabilecek mi gibi sorular gelir ve genellikle vazgeçer.
Dün evde var diye gidip 10 liraya mürekkep aldığım lakin mürekkebi doldurup yazmayı deneyince ucunun bozulmuş olduğunu fark ettiğim bunun üzerine gidip iki tane aldığım ve kullanabilirsem ki -şimdiden 5 sayfa yazdım- kullanırım bundan kelli kullanmayı düşündüğüm hiç değilse kullan at!lara tepki olsun diye kullanacağım ve ayrıca kendim mürekkep doldurduğum için emek harcamanın beni ve kalemi daha çok ortak kıldığına inandığım yazı aleti.