evet eziktir kendisi, ezik oluşu; dürüst olmayışından, özentisindendir. sıkılmadan giderler bu sahte (ruhsatlı mıdır acaba bu doldurma parfümleri satan yerler, ruhsatlıysa, devlet hırsızlığa göz yumuyor demektir, neyse..) parfüm satan shoplara ve rochas nasıl acaba? angel tenime gidermi ki? yves de fena değil diyorlar, yok yok ben dolceden vazgeçmeyeyim tarzı sonradan görme cümleler kurarlar, ulan meymenetsiz, git hacı yağı kullan, sabunla yıka koltukaltlarını, ne diye kendine seçkin süsü vermeye çalışıyorsun, o parfümcüye girdiğin an zaten ezikliğini tescil ettirdin bebeğim!
sadece gösteriş yapmaya çalışan, bütün mal varlığını bir şişe orijinal parfüme veren ezik fakirden daha haysiyetli, daha şerefli fakirdir. fakirlerin üzerinden prim yapmaya çalışan zenginlerde vardır ki, anal seks yoluyla katledilmeleri vaciptir.
orjinal markalara telif hakkı ödeyen, ruhsatlı-izinli firmaların yine ruhsatlı bayiilerinden, sırf amblaja ve markaya para vermek istemediği için alış veriş yapan kişidir.
avon ürünlerini kullanmaktan farkı yoktur keza bu firmanın da * yaptığı telif ödeyip ürünü farklı marka adı altında satmaktır. doldurma parfüm daha ekonomiktir.
asıl eziklik, bok gibi parası olup yüksek meblağlarla marka parfüm alıp, doldurma parfüm kullanan herhangi bir insan kadar havalı olamayan zengin kişinin sözlük ortamında fakirleri yerme amaçlı başlık ve enrty girmesidir.
genelde öğrencilerin kullandığı bir tekniktir. Hugo Boss'un orjinal parfümünü almak için öğrencinin haftalığını biriktirmesi gerekir ki türkiye şartlarında bu mümkün değildir. öğrenci orjinali yerine çakmasını kullanır, yine havasını atar.
zevk sahibi olan hesaplı insandır.
bir şişe parfüme o kadar para veren insan normal değildir zaten.
iş bulmak için günlerce taban patlatan, okul harcını zar zor ödeyen kişiler varsın çakma parfüm kullansın.
televizyonda sürekli reklamlar, bu reklamlarda envai çeşit markalar döner, adına manken, şarkıcı denen fahişeler playboy denen o kas yığını beyinsiz pezevenklerle gününü gün eder ve mevcut sistem de bunu pek iyi pazarlar televoleleriyle (bkz: kültür endüstrisi) (bkz: popüler kültür) tabi o şaşalı, parıltılı gösterilen hayatların ne kadar pisliğe bulandığını ancak o hayatları yaşayan ve kullanılmış sakız gibi bi kenara tükürülenler bilir, diğer taraftan çocuğunu biz çektik o çekmesin diye dişinden tırnağından arttırarak okutmaya çalışan aileler onu nispeten daha iyi okullara ve hatta tüm imkanlarını kullanarak şehir dışına gönderir ve orada en azından orta ve ortanın üstü gelir düzeyinde, büyükşehirde doğup büyümüş yaşıtlarının marka ve lüks merakı ve de zaten başından beri yaşadığı yerden, televizyondan etkilenmesiyle genç de bu üst sınıftan arkadaşlarına özenir, kendini onların yanında aşağı hissetmek istemez ancak en büyük sorun da burda başlar, çocuğumuzun gelir durumu iyi değildir o da çözümü böyle bir yöntemde bulur. ancak ne yaparsa yapsın görülüyor ki bu üst sınıfın beş para etmez soğukkanlı piçlerinin eleştirisinden kurtulamayacaktır. öküzün trene baktığı gibi cambaza bakmayı bırakın artık, çıkarın şu at gözlüklerinizi ve kafatasınızın içindekini kullanmaya başlayın, tabi varsa.
parfüm kullanmadığı zamanda, ıyyyyy iğrenç kokuyor bu fakirler diye hömküren kişilerin, ne kadar tutarsızca davrandıklarını bir kez daha gösteren tespittir.
göt kadar şişenin içindeki iki damla parfüm için 250 yetale bayılan zihniyetin her zaman kroki bakışı yapacağı, insanları cebindeki parasının miktarına göre değerlendirmeyen, gayet onurlu, haysiyetli, kişilik sahibi normal bir vatandaştır.
(bkz: yazar burda kaşınmış)
(bkz: off sinek kovar)
rahatsız olan kişinin yaptıgı tespittir adam haklıdırda cevresinde ucuz ürün kullanan istememektedir bu sebepten bende bırakıyorum kullanmayı bundan sonra güzel kokmak istediğimde tespit kişisiyle iletişime gecip kendimi temizlettireceğim pazar akşamları banyo günü, gelip koltuk altı traşımı yapacak.
(bkz: agzına saglık)
parası olmadığı için açık parfüm alan ve kullanan insandır. neyin derdinde olduğunu anlayamadığım bir cümle. ya şu dönemde istanbul gibi bir yerde bile açlık konuşuluyorsa şayet , gerçekten durumu olmayan , iş bulamayan insanlar varken parfüm kullanmak isteyen fakir kişi ne yapsın? sırf sözlükte tespit konusu olmasın diye gidip bastırsın parayı değilmi? böyle aşağılayamazsınız hiç kimseyi. ne bir hastayı , ne sakatı ne de fakiri. çünkü adamın sıktığı parfüme kadar girdiysen sorun sendedir onda değil. sırf dikkat çekmek için düşmeyelim bu kadar.
uludağ sözlük'ün kadrolu ezik fakiridir bu arkadaş. belirli aralıklarla, çeşitli uuser'lar vesilesiyle ortaya çıkar ve kendinden bahsettirir, ortalığı karıştırır. bazen konu doldurma parfüm kullanmasıdır, bazen pazardan giysi alış verişi yapmasıdır, bazen de yağmurlu, soğuk havalarda bile otobüs beklemesidir.
bir kesim onun adını kullanarak başlıklar açar, becerebilirse daha da ezmeye çalışır adamı, bu arada bol bol da sazan avı yapar, eğlenir kendince. bir diğer kesim ise kollar, savunur, prim yapar adamın üzerinden.
onun adına açılan başlıklar hakaret içerikli ya da provokasyon amaçlı olduğu iddiasıyla gammazlanır, rötuşa uğrar. bu 'ezik fakir'in s.kinde midir açılan başlıkların niteliği, inciniyor mudur yazılanlardan dolayı? hiç sanmam. ne sallıycak... paşa paşa devam ediyordur bence hayatına.
kendisi bir çeşit efsane de olabilir; kim bilir belki de herif ne eziktir, ne de fakir... ben şüpheleniyorum şahsen. araştırılsın, soruşturulsun, gerçekler ortaya çıksın.
