Eve gelinmiş , yemek hazırlanıp tüketilmiş , hafif birer içki alıp yudumlanmaya başlanmıştır. Birazdan sevişme eylemine geçilecektir yiğidin planına göre ama sevdiceği , baş ağrısı ya da herhangi bir sebepten ötürü ön sevişmeye ramak kala dur levhasını koymuştur araya. Beklenti ve ihtiyaç ne kadar yüksek ise , alınan yanıtın yarattığı hayal kırıklığı o kadar büyüktür.
Eşdeğerdir iki mevzu.
Evet efendim...
istanbul'un sıcağında piştiğim bir günün ardından sivrisineklerle savaş halinde geçen gece, haliyle uyuyamadığım için ve her tarafım sivrisineklerce ısırılmış olduğundan kalktım ve buzdolabında hiç olmazsa bir bardak soğuk su bulabilmeyi istedim; biraz rahatlamak,
"oh" demek istedim.
Açtım dolabı ve soğuk içecekler dışında herşeyin olduğu dolapta bir bardak suya rastlamamak kahretti beni.
Budur.
yoğun bir gün sonrası dışarıdan 50 kuruş verilmeyip de nasıl olsa eve gideceğim içerim serin serin diye düşünülür. bir telaşla dolap açılır o da nesi su yoktur. işte o an... o an ölmek gelir içimden geberip gitmek.
hiç üste bulunan kıyafetleri çıkarmadan, duşa atlayıp hiç kurulanma zahmetine katlanmayıp aynı hızla yatağa gidilmesi gerek... başka türlü o içi kavuran sıcak geçmez. tabi odaya yürüken sizden akan damlalar parkeyi ıslatır ve sizden 5 dakika sonra aynı acı kavurma sıcağı ile mutfağa koşan kardeşin suya basması ile kafasını gözünü kırmasına sebebiyet verir. aman dikkat, suları dolduralım.