adamın biri zar zor iş bankası çeki alır ki iş bankası çeki almak son derece zordur. bu adamın aynı anda 50 bin lira kadar parası vardır.
aldığı 10 yapraklık iş bankası çekini hemen arkadaşlarına doğrar ve hepsini bu 50 bin lirayla öder. ödediği 50 bin lira gene kendisindedir.
iş bankası bi 10 yapraklık çek karnesi daha verir, bu karneyi de hemen doğrar ve 50 bin lirayla bir tur daha attırır.
böyle böyle 4-5 tur attırdıktan sonra iş bankası bu adama 25 yapraklık çek verir. bu kişi iş bankasının gözünde 10 numara sağlam bir müşteridir artık. çeklerini düzenli ödemektedir.
25 yapraklık çek karnesini alan adam çıkar piyasaya ve hayvanlar gibi mal almaya başlar. mal sahipleri iş bankasına ''bu adam nasıl birisi'' diye sorduğunda iş bankası cevap olarak ''en iyi, en sağlam müşterilerimizdendir, çekleri çok çok sağlamdır'' cevabını alır.
bu adam piyasaya 25 yaprakla bugünün parasıyla 5-6 milyon lira kadar takar.
ben bu mevzuyu 10 yıl kadar evvel duymuştum. 1 sene sabırla 50 bin lirayı döndüren bu kişi sonunda 5 milyon lira vurup kaçmış.
sabah sabah güzel güldüğüm bi örneğini gördüm. jude kidjo "isimli" biri mail atmış, benin cumhuriyeti'nde türk bi adam, michael telli diye biri ölmüş 2008'de (türk maykıl). 5 buçuk milyon serveti varmış ama bi türlü akrabasını falan bulamamış türkiye'den (hapçıdır kaçakçıdır o zaman zaten). ben de telefon numaramı adresimi falanımı gönderecekmişim, fifti fifti paylaşacakmışız serveti. bana da mrs. telli diye hitap etmiş. mail şu:
Attention: Mrs. Telli
I am Advocate Jude Kidjo, personal attorney to late Engineer Michael
Telli, (my client), from your country who was Director of engineering
consultant here in Republic of Benin. On the 5th of March, 2008, my
client lost his life as a result of Brain cancer, at Benin Medical
Center. Since the death of my Client, i have been unsuccessful in
locating the relatives until now, so i decide to contact you and need
your urgent Assistance to present you to the bank as the heir so that
the proceed of my client's fund valued about $5.5M (Five Million Five
Hundred Thousand United Dollars.) can be paid Into Your Bank Account
immediately before the funds will be confiscated by the Bank here.
After reading this message, reply me with your full contact details
and your direct mobile number for more details so that l will tell you
how we can legally proceed the claim.Upon the fund transfer into your
bank account both of us will share it 50% for you 50% for me.
Full Name:...
Your Age:....
Your Occupation and Position:.....
Your Address:........
Your Direct Mobile Line:.............
All I require is your honest cooperation to enable us see this
transaction through and i will provide my late client Full Name when i
see your willingness to handle this transaction with me.
Yours sincerely,
Barrister Jude Kidjo
+22968504031
iLAMSIZ iCRA TAKiBi başlatıyorlar…
Borç hanesine vicdansız vicdanlarına göre akıllarına ne gelirse yazıyorlar.Bu 250 TL de oluyor….2500 TL de oluyor ya da daha fazlası
Bir zaman sonra kapınıza postacı geliyor ve size ÖDEME TEBLiGATINI imza karşılığı veriyor.Açıyorsunuz okuyorsunuz şaşırıyorsunuz.Gönderen kişiyi tanımadığınız için ’’ Kim ki bu ‘’ diyorsunuz.Arkadaşlarınıza gösteriyorsunuz ve maalesef size yanlış bilgi veriyorlar.
‘’ Boş ver abi…yanlışlık yapmışlardır. madem ki tanımıyorsun yırt at ‘’ diyorlar.
Yırtıp atıyorsunuz kağıdı,iş bitti zannediyorsunuz ama.iŞ DAHA YENi BAŞLIYOR..!
itiraz süreniz 1 hafta O zaman zarfında hiçbir şey yapmazsanız Borcu kabul etmiş oluyorsunuz.!!Ensenize biniyorlar ödemezseniz haciz memuru kapıda..
Alır almaz,akıllılık yapıp itiraz edip elinize resmi bir belge alırsanız…
iŞLEM HEMEN DURUYOR..
Karşı taraf, yani sahtekarlar size karşı ‘’ iTiRAZ iPTAL DAVASI ‘’ açmıyorlar çünkü foyalarının meydana çıkmasını,tanınmalarını istemiyorlar. Başka yeni bir kurbanın peşine düşüyorlar resmi işlem sıfırlana kadar takip etmekte yarar var.Yani bir nevi temiz kağıdı alana kadar..
Kimlik bilgilerimiz…Yanlış kişilerin eline geçtiği zaman başımıza gelebilecek felaketlerden birisi de bu…
Caddelerde ellerinde çeşitli degiler veya boyama kitaplarıyla satış yapan kişiler var. bunlar kanser hastaları, otizimli çocuklar vb. yardım dernekleri adına satış yaptıklarını belirtiyorlar. hatta ev ev dolaşmaya başlıyorlar. genelde kızlara erkek, erkeklere de kız gidiyor satış yapmak için. içlerinde gerçekten halis insanlar olabilir ancak ellerinde uydurma belgelerle satış yapmaya çalışıyorlar. size makbuz karşılığı diye söylüyorlar ama o makbuzların ne kadar geçerliliği var. aynı unicef ve green peace üyeleri gibi yolunuza çıkıp ama bakın biz bunları yapıyoruz diyerek sanki sizin o ürünlerden mutlaka almanız gerektiği imajını oluşturuyorlar. aynı şekilde şu cadde üzerlerinde ingilizce kursuna kayıt yaptırmaya çalışan kişiler gibi. çok dikkatli olun. imza attıktan sonra ağlarınıza düşüyorsunuz.
gelelim bu dergi satmaya çalışan kişilere. bunların bağlı oldukları dernekler maaş karşılığı ilan veriyor ve o gençleri çalıştırıyor. madem bir yardım kuruluşu maaşla eleman çalıştırmak ve insanların duygularını sömürmek dolandırıcılıktan başka bir şey değildir.
bankacılıktır.
şöyle ki; bankalar insanlara kredi kartını ve ihtiyaç kredisini "cezbetme psikolojisi" ile veriyor.
hatta büyük meblalarda vermeye çalışıyor. 2,000 lira maaşla çalışan adamın cebinde 5,000 lira limitli kredi kartı
taşımasının olayı da budur. buraya kadar herşey meşru. herşey iyi niyetli gibi değil mi?
olay şundan sonra başlıyor. hayatın yükü altında ezilmiş, ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan adam;
başlıyor kredi kartına yüklenmeye. üç-beş derken kredi kartının limiti doluyor. asgari tutarı ödeyemediği zaman da; başlıyor icra işlemleri.
bu da normal görünüyor fakat bunu dolandırıcılık sistemine dönüştüren olay "bankanın niyeti".
banka borcunuzu ödemenizi hiçbir zaman istemez. çünkü size verdiği 5.000 tl 3 sene sonra 9,000 tl olacak faizleriyle birlikte.
ve türkiyedeki bütün bankacılık kuruluşları "devlet güvencesi" altında oldukları için; 5 sene sonunda size verdiği krediyi veya kredi kartını faiziyleriyle beraber devletten "görev zararı" adı altında tahsil edecek. yani banka sizin "borcunuuz ödemenizi" istemiyor. çünkü verdiği 5,000 tl'yi 10,000 tl olarak almak veya vergiden düşmek varken; takdir edersiniz ki sizin götü boklu 321 tl'lik taksidinizi önemsemez.
daha sonrasında ise olay çok daha güzel ve flu bir boyut kazanıyor.
aradan 5 sene geçti ve banka alacağını tahsil etti. sonrasında bu dosyaları ihale usulü ile satışa çıkarıyor ve icra avukatları da ortalama olarak %5-%10 gibi bir meblayla satın alıyor. yani 5.000 lira alacağı olan bir dosyayı, 100 ila 500 lira arasında bir rakama satın alıyor. rakamlar tabii ki farz-ı misal olarak verilmiştir. sonra başlıyor sizi aramaya "faizleri silelim gelin 2,000 lira ödeyin kapatalım borcu" diye. avukatın kendisinden hiçbir şey alamayacağı belli olan emekli vb.. kesim için ise "aylık 200 lira ödeyin 10 ayda kapatalım güzel abicim" şeklinde seçenekler sunarken; ticaret yapan ve kaybedecek bişeyleri olan insanlara da "bu borcu 3 gün içince öde" diyerek tahsil ediyorlar.
bilin bakalım bu çoklu denklemde sikilen taraf kim?
her konuda olduğu gibi tabii ki vatandaş...
evet bu adama demek kolaydır, "kullanmasaydın, ayağını yorganına göre uzatsaydın" diye.
ama ayak 5 metre yorgan ise 30 santim olunca, insanlar çocuğunun eğitim masraflarını; evinin geçim masraflarını karşılayabilmek için bu yollara başvuruyorlar.
bazı şerefsiz insanların geçim kaynağıdır. allah hepsinin belasını versin.
bizzat araç alırken içine düştüğüm durumdur ama neyse ki çabuk uyandım ve ucuz sıyrıldım.
hemen olayı anlatayım sizlere.
yakın zamanda aracımı sattım ve yeni araç almak için araştırmalara başladım. internetten aradığım aracı buldum adamı aradım detaylı bilgi aldıktan sonra aracı görmeye gittim.
2 tane tipi bozuk bir adam ile tanıştım zaten en başta orada kurt düşmüştü içime.
neyse, kendileri biz burada esnafız ayakları yaptı ve aracı bana sundular. baktığım araçta gerçekten ateş ediyordu ve al beni diye resmen çığlık atıyordu.
ben araca detaylı baktım ve beğendim. ertesi gün için ekspertiz yaparız olumlu sonuç alırsak alımı satımı yaparız dedim. tamam dediler fakat araç 2015 model olduğu için kredi ile alınmış ve banka borç bitmeden alım satıma izin vermiyor dediler. tamam buraya kadar her şey normal fakat bana neden başta telefondan söylemiyorsun böyle bir durumun olduğunu! 1 günümü yedi adeta..
bu durumu öğrendikten sonra aracın borcunu sıfırlayın benim param cebimde, yarın ekspertizden sonra direkt alım satımı yaparız dedim. adam bende para olsa borcumu kapatırdım, ben nereden bulayım bu parayı dedi. sağdan soldan bul dedim bulamam dedi. tuttum bunu notere götürdüm. kendimi güvenceye alabilecek nasıl bir belge hazırlarım diye sordum, soruşturdum. belge 600 tl ye mal oluyor dedi noter hanım. gerçekten ne kadar saçma bir durum. 50 lira, hadi 100 lira olsun tamam da 600 tl nedir ?
insanlar kendilerini bu miktar yüzünden güvenceye alamıyor böyle bir saçmalık olur mu?
600 lirayı duyduktan sonra adama ücreti ver dedim, belgeyi hazırlayalım sonra bankaya gidip borcunu kapatayım alımı satımı yapalım dedim pek yanaşmadı.
ben de vazgeçtim. sonuç olarak ne ben adamı tanıyorum ne de o beni tanıyor. adam borç kapandıktan sonra hadi eyvallah deyip gitse, orada adamı yakalayıp ağzını yüzünü kırsam ne fayda! üstüne de karakollarda rehin kalıp uğraşırım. böyle bir durumla karşılaşırsanız çok dikkat edin. para kolay kazanılmıyor. uyanık olun ve bir anda gördüğünüz aracın ahengine kapılmayın. kesinlikle elinizi taşın altına koymayın. ortalık araç kaynıyor, mutlaka daha iyisini bulursunuz.
emek hırsızı şerefsizlerin uyguladığı yöntemlerdir.
anlatayım arkadaşlar aynı duruma düşmeyin. dolandırıcı bir telefon numarası sallayarak, salladığı numaraların borç durumlarını kontrol ediyor. faturası yüksek olan bir numara bularak faturayı ödüyor. faturayı ödedikten hemen sonra oparatörüne itirazda bulunarak yanlışlıkla başkasının faturasını ödediğini ve işlemin iptal edilmesi talebinde bulunuyor. tabiki itiraz işlemi hemen sonuçlanmıyor yaklaşık 2 ay kadar sürüyor. itirazını yaptıktan sonra, faturasını ödediği telefon numarasını bir bayana aratıyor. bayan karşıdaki kişiye yanlışlıkla faturasını ödediğini, paraya ihtiyacı olduğunu ve parayı ona geri yatırmasını istiyor. kurban faturayı kontrol ediyor gerçekten ödenmiş. karşı tarafın madur olmaması için parasını dolandırıcının verdiği hesap numarasına yatırıyor. 2 ay sonra kurbana oparatöründen bir telefon geliyor. 2 ay önceki faturanın başka bir kişi tarafından yanlışlıkla ödendiğini, itirazı sonucunda paranın ödeyen kişiye geri yattığını ve bizim hanemizede borç olarak yazıldığını söylediği anda kurban dolandırıldığını anlıyor. oparatörünüz kimin tarafından fatura ödendiğinin bilgisini sizinle hiç bir şekilde paylaşmıyor, telefon numarasını vermiyor. bankalar hiç bir şekilde hesap numarası sahibinin bilgilerini sizinle paylaşmıyor. sizi arayan kişi bayan hesap numarası bir erkeğe ait. sizi arayan numara 2 ay önce aramış numarayıda sildiyseniz geçmiş olsun.
bir arkadaşımın başına gelenler bunlar sakın telefon faturanızı yanlışlıkla ödedim diye arayan birine para göndermeyin.
bazı sık görülen dolandırıcılık yöntemlerini ayık olunması için belirtiyorum;
Örnek 1:
Olay tarihinde doçentlik sınavına hazırlanırken 0532……. numaralı telefonumu arayan bir kişi,kendisinin komiser olduğunu telefonumun PKK örgütü tarafından kullanıldığını bu kullanan şahsın yakalanması açısından kendilerine yardımcı olmamı aksi taktirde benim de terör örgütü içinde o suçtan yargılanacağım şeklinde sözler söyledi.Ben de bu şahısların gerçekten görevli memurlar olduğuna inanarak kendilerine yardımcı olmak istedim şahısların yakalanması için onların belirttiği şekilde LK isimli şahsın Şanlıurfa’daki ptt şubesindeki hesabına 8500 TL yatırmamı istediler. Ben ATM den 500 TL ve 460 TL ile ayrıca yine bana ait Finansbank tan 7700 TL para çekerek bu paradan 8500 TL sini onların belirttiği adrese gönderdim. Ayrıca kendilerine yine Finansbanktan başka hesabın olduğunu söyleyince oradan da para çektim ve cebimden ekleme yaparak 12400 TL yi de aynı adrese gönderdim. Benimle görüşen şahıs sürekli telefonumu açık tutmamı istiyordu. Beni tekrar arayarak 12400 TL yi gönderdiğim yerden geri almamı ve onların bildirdiği parça parça olan ve polisteki verdiğim ifade de telefon numaralarını belirttiğim 053…….. gibi birçok telefona herbiri 180 TL olmak üzere kontör olarak göndermemi istediler. 12400 TL PTT kanalıyla henüz gitmediğinden hemen parayı geriye çektim ve dedikleri gibi belirttiğim telefonlara gönderdim. O sırada hala telefonum açıktı yirmiye yakın başka telefon numaraları verdiler. onlara da para yatır dediler. Ancak PTT şubesi akşam mesaisi bittiğinden kapanmıştı bu defa belirtilen telefonlara yatırmak için en yakın türkcel bayisine gittim orda iki veya üç tane telefona parayı yatırdım. Diğer telefonlara yatırmak isterken iş yerinde çalışan görevli beni uyardı bu işin dolandırıcılık olabileceğini söyledi. Ben de şahıslarla telefon ile konuşa konuşa Şehremini karakoluna gittim. Orda görevli memura durumu anlattım. Memur benim görüştüğüm telefonu aldı karşısında ki kişi ile görüştüğünde ondan ondan isim ve sicil numarası istedi. Ama karşı taraf telefonu kapattı. Polise bilgi vermedi. Karakoldan ayrılırken polisler " yarın C.Savcılığına başvurun dolandırıldınız" dediler. Evime döndüğümde yaklaşık iki saat kadar sonra telefon çaldı. Şanlıurfadan bir polis memuru beni aradı ve beni dolandıran şahısların yakalandığını ama benim bir suç duyurusunda bulunmam gerektiğini söyledi. Bu durumda 12400 TL lik ilk gönderdiğim kontörler ve ayrıca iki adet verdikleri telefona gönderdiği 180 TL den 360 TL olmak üzere toplam 12760 TL miktarında parayı geriye alamadığını anlatmaktadır.
Dolandırıcılar TL-Kontör dolandırıcılığı suçunu işlerken, sahte kimlik bilgileri ya da kimlik kullanmadan aldıkları faturasız-Kontörlü GSM numaraları ve faturasız-kaçak cep telefonları kullanmaktadırlar.
Failler kendilerini polis, savcı, asker olarak tanıtıp, kişilere cep telefon numaralarının yasadışı suç örgütleri tarafından arandığını ve kullanıldığı yüklü miktarda faturası geleceği söyleyerek, telefonlarının sim kartının kopyalandığı veya kendi adlarına GSM hatları çıkartılarak suç örgütleri ile konuşulduğuna inandırılarak, hesaplarının terör örgütleri ve suç şebekeleri tarafından ele geçirildiği ve boşaltıldığı, hesaplarından suç örgütlerine para aktarıldığını anlatarak ya da kendilerini rütbeli, polis, andarma veya yargı mensubu olarak tanıtıp, aradıkları şahsın; vali, savcı, komutan yada müdür eşlerini telefonla rahatsız ettiklerini ifade ederek yada tanınmış firma, kişi isimleri ile yüklü miktarda hediye, para kazandınız hemen şu numarayı arayınız’ gibi mesajlar gönderip sonra kart bilgileri alınarak, kendilerini kolluk ve adli görevli olarak tanıtıp, haklarında bir tahkikatın başladığını, bu tahkikatın devam etmesi, suçluların tespiti ve şahısların yakalanması için TL-Kontör ihtiyaçlarının olduğunu ve gönderilmeleri gerektiğini söyleyerek sahte kimliklerle aldıkları yada kimlik kullanmadan çıkarttıkları faturasız GSM numaralarına TL-Kontör havalesi yada sahte kimlikle sahte TC kimlik numaralarına TL havalesi yaptırmakta oldukları anlaşılmaktadır.
Örnek 2:
Olay tarihinde dayım olan K ile elektrik malzeme satışı üzerine işyeri çalıştırıyordum. Telefonla arayan bir kişi elektrik malzemeleri sipariş etti ve malzemelerin miktarı 71 TL. Tuttu. Telefondaki şahıs 200 TL bütün parası olduğunu ve para üstünün de gönderilmesini istemiş, malzemeleri alıp belirtilen adrese gittiğimde apartmanın önünde beyaz önlüklü bir kişi beni karşıladı. Ben o sırada 3. katta bulunan dişçi muayenesinin ziline basıyordum. Bu kişi siparişi ben verdim diyerek malzemeyi aldı paranın üstünü getirdin mi diye sordu, ben de poşetin içine koyarak buyrun hocam diyerek teslim ettim. Ben yukarı çıkıp elektrik malzemelerini monte edebileceğimi söyledim. Hastalar var ben bir çıkıp bakayım dedi. Asansörle 3. kata çıktı ve ben asansörden çıktığı katı takip ettim, sonra tekrar yanıma geldi ve birlikte asansöre bindik 3. kata çıktık, asansörden önce ben çıktım. Zile ben bastım kendisi bu sırada asansördeydi, hemşire kapıyı açarken sanık asansörden kızım geliyorum diye bağırdı ve asansörle inmeye başladı bu sırada gerçek diş hekimi de kapıya geldi ve aynı gün 2. kez bu şekilde olay başlarına geldiğini ve malzemeyi ve parayı alan kişinin işyerlerinde çalışmadığını söylediler. Ben tekrar asansöre yöneldiğimde malzemeyi asansörün önünde bıraktığını ve içinden parayı aldığını gördüm. Arkasından koştum ancak yetişemedim. Daha sonra bizi aradığı telefonu tespit ettim ve işyerimize 200-300 metre uzaklıktaki kulubeden aradığını buldum. Aradan 2-3 gün sonra aynı kulübenin önünde aynı kişiyi gördüm ve yakaladım ve polise haber verip yakalanmasını sağladım.129 TL paramız halen iade edilmemiştir.
Örnek 3:
Sanığın 04.10.2006 tarihinde, saat 20.00 sıralarında, müştekiye ait Köme Mahallesi, Derici Sokak no:6/A sayılı yerdeki Babacan Market isimli dükkâna gittiği,6,25.YTL. Tutarında sigara ve bira aldığı, müştekiden 20.YTL. Vermiş gibi para üstünü ve aldığı malzemeleri alarak dükkândan ayrıldığı, ancak müştekiye 20.YTL. Parayı hiç vermediği halde, vermiş gibi davranarak müştekiyi dolandırdığı,
Örnek 4:
13.04.2008 tarihinde bir başka dolandırıcılık olayı nedeniyle yakalanan şüpheli KG'ün benzer nitelikteki olaylara ilişkin yaptırılan teşhis ve alınan ifadeler neticesinde 13.03.2008 tarihinde şikâyetçinin çalıştığı kebap salonunun telefonunu iş yeri camından öğrenerek aradığı, 13 adet kır pidesi siparişi verdiği, telefon görüşmesi sırasında 100 YTL para vereceğini para üzerini buna göre getirmesini istediği, siparişleri bildirilen yere götüren müştekiden siparişleri ve para üstünü alarak iş hanına girip çıktığı ve yeni siparişler olduğunu, para üstünü ve siparişini almasını söylediği, şikâyetçinin belirtilen yere gittiğinde şüphelinin parayı bırakmadığını anladığı,
Örnek 5:
Şüpheli KG 02/03/2008 günü Yavuz Mahallesi Demir Sokak üzerinde yürümekte iken müşteki M'in müstecirliğini yapmış olduğu çiçekçi dükkânına levhasında bulunan telefonu öğrenip, PTT kulübesinden telefon ile müştekinin işyerini arayarak iki adet gül siparişi verip 100 TL para üstü getirmesini ve bu gülleri Avukat bürosuna getirmesini istediği, tanık R babasının işyerinde hazırlamış olduğu gülleri ve 100 TL para üstünü alarak Avukat H' un bürosuna götürdüğünde büronunun önünde bekleyen şüpheli KG tanıktan 100 TL para üstü olan 85 TL'yi alıp tanığa avukat bürosunda ödemenin yapılacağını ve 2 adet gülü büroya bırakmasını söylediği, tanığında şüpheliye para üstünü verip alacağı olan 100 TL'yi Avukat H 'un bürosundan almak için şüphelinin yanından ayrıldığında şüphelinin olay yerinden uzaklaştığı,
Örnek 6:
13.04.2008 tarihinde bir başka dolandırıcılık olayı nedeniyle yakalanan şüphelinin benzer nitelikteki olaylara ilişkin yaptırılan teşhis ve alınan ifadeler neticesinde 13.03.2008 tarihinde pirinç satan bir şahsın yanına giderek 4 torba pirinç siparişi verdiğini,100 YTL para vereceğini para üzerini buna göre verdiği adrese getirmesini istediği, siparişleri bildirilen yere götüren müştekiden para üstünü ve 2 torba pirinci alarak, diğer iki torbayı da belirttiği adrese bırakmasını ve parayı dönüşte vereceğini söylediği, şikâyetçinin belirtilen yere pirinci bırakmaya gittiğini, döndüğünde şüpheliyi göremediğini ve dolandırıldığını anladığı,
Örnek 7:
Müşteki, pınar Lokantasında çalıştığını olay günü telefonla aldıkları bir siparişi, şipariş veren işyenine götürdüğünü dönüşte arkasından birisinin kendisine seslendiğini,çalıştığı yeri sorup telefon numarasını aldığını ve sipariş olduğunu söylediğini,şipariş verdiğini,lokantaya vardığında tekrar telefon açarak ayrıca tatlı istediğini söyleyerek 100.TL para üzeri de getirmesini söylediğini, denilenleri alıp sipariş verilen yere götürdüğünü,sanığın yiyecekleri ve 100 TL para üstünü alarak ek bir sipariş verdiğini ve Keleşoğlu lastikçiye ek siparişleri de götürmesini istediğini, denileni yapıp ek siparişleri Keleşoğlu lastikçiye götürdüğünde sanığı göremediğini Keleşoğlu çalışanlarının da sipariş vermediklerini söylediğinde dolandırıldığını anladığını,
Örnek 8:
Olay günü sanığın, arkadaşları ile birlikte Nazilli'ye cezaevinde bulunan bir arkadaşlarını ziyaret amacıyla geldikleri, Nazili’de dolaşırken sanığın müştekinin Nazilli Turan mahallesi Atatürk Bulvarı üzerindeki Gülşah marketin önünde alışveriş yapacağını söyleyerek araçtan indiği, müştekinin marketine girdiği, müşteki MY'a önce 100 TL'yi göstererek bir paket sigara istediği, müştekinin bozuk para istemesi üzerine müştekiden 100 TL'yi aldığı,100 TL'yi iki 50 TL'lik yapmasını istediği, müştekinin iki 50 TL çıkararak sanığa verdiği, bu sırada sanığın müştekiye 100 TL vermediği,50 TL'nin bir tanesini müştekiye vererek sigara parasının üstü olarak 47 YTL geri aldığı, müştekinin 100 TL vermediğini sanığa söylediği halde, sanığın müştekinin dalgınlığından da faydalanarak 100 TL verdiğini iddia ettiği müştekinin bütün itirazlarına rağmen sanığın ısrarla parayı verdiğini söyleyerek dükkândan ayrıldığı,
Örnek 9:
Sanığın müştekiye ait iş yerine gelerek tanıdığı yaşlı Alman vatandaşların, ekonomik durumu olmayan çocuklara yardım etmek için giyim eşyası almak istediklerini, kendisinin de aracı olduğunu, satın alacakları giyim eşyaları için verilecek para üstü olarak yanına bozuk euro alması gerektiğini belirttiğini, akabinde müştekinin çocuk kıyafetleri ile birlikte sanığa ait araçla Bektaş mevkinde bulunan villalara gittikleri, sanığın burada müştekide bulunan 520 euro tutarındaki parayı ve kıyafetleri alarak villalara doğru ilerlediği, tekrar geri döndüğünde Alman vatandaşlarının getirdikleri kıyafetleri beğendiğini ve başka modelleri de görmek istediklerini söylediği, daha sonra sanığın ve müştekinin villalardan ayrılarak tekrar müştekinin iş yerine geldiklerini, sanığın müştekiye kullandığı aracı geri teslim edeceğini söyleyerek müştekiden aldığı 520 euro yanına alarak müştekinin yanından uzaklaştığı,
Örnek 10:
Olay tarihinde akşam saatlerinde sanığın alışveriş için mağazaya geldiğini, uydu alıcısı almaya karar verdiğini, yanında Türk parası olmadığını, Euro vereceğini söylediğini, kabul ettiğini, uzattığı parayı alıp incelemeden muhasebeye götürdüğünü, burada paranın sadece sahte olup olmadığını bakıldığını, cinsi konusunda bir inceleme yapılmadığını, sahte olmadığı anlaşıldığında günün euro kuru üzerinde para üstünü sanığa teslim ettiğini, sanık gittikten sonra paranın Euro olmadığını isveç kronu olduğunu anladıklarını, satış sırasında müşterilerilerinden bir takım bilgiler alıp fiş düzenlediklerini, alışveriş sırasında sanığın adres ve telefon numarasını aldıklarını, olaydan sonra kendisine ulaşmak istediklerini ancak adres ve telefon bilgilerinin yanlış olduğunu anladıklarını, mağaza yönetimine bu zararı ödediğini, 795,00YTL zararının söz konusu olduğunu,
Örnek 11:
Sanığın 08.04.2007 günü saat:18.30 sıralarında müşteki F'nın işyerine gelerek bir adet cezve, kahve ve çikolata satın aldığı, müştekiye Türk parasının olmadığını isviçre Frankı vereceğini bildirerek 500 isviçre Frankı verip, müştekinin paraya bakmadan gazetedeki kuruna bakıp 80,00-TL alacağını alıp geriye 470,00 TL verdiği, sanık işyerini terk ettikten sonra müşteki sanığın vermiş olduğu paranın isviçre Frankı olmadığını isveç Kronu olduğunu anladığı ve sanığı arayıp bulamadığı, Kantar Polis Karakoluna giderek şikâyetçi olduğu, sanığı gösteren güvenlik kamerasındaki CD'yi delil olarak sunduğu, daha sonra bir başka suçtan yakalanan sanığı görerek teşhiş ettiği, sanığın alışverişi kabul ettiği ancak müştekiye verdiği paranın hangi ülkeye ait olduğunu bilmediğini, isviçre Frankı demediğini, dolandırıcılık yapmadığını bildirdiği, yine sanığın 11.04.2007 tarihinde saat 21:40 sıralarında müşteki N'in işyerine giderek kabak tatlısı alacağını söylediği, kilosu 14,00 TL olan kabak tatlısından 1 kg. istediğini 5 TL ve 7 TL değerindeki kavanoz içerisinde bulunan tatlılardan da aldığı ve toplam 25TL'lik alışveriş yaptığı, karşılığında Euro vereceğini söyleyerek 100 Euro olarak bildirdiği parayı verdiği, müştekinin elemanını yan taraftaki bakkala göndererek euronun kurunu 1,85 TL olduğunu öğrenip, para üstü olarak 157 TL'yi sanığa verdiği, sanığın işyerinden kaçarcasına uzaklaştığı, o sırada işyerine gelen bakkalın müştekiye paranın Euro olmadığını söylemesi üzerine müştekinin 155 nolu polis imdat telefonunu arayarak durumu bildirdiği, kısa süre sonra da sanığın yakalanarak müşteki ile yüzleştirildiği, polisler tarafından müştekiye parası ve mallarının teslim edildiği,
Örnek 12:
Şikâyetçi vermiş olduğu ifadelerinde resim atölyesi olduğunu, sanıkların yolda kendilerini durdurup muhtarlığı sorduklarını, yardımcı olmak maksadıyla iş yerine davet ettiğini, sanık C'in üç adet tablo aldığını,500 YTL'de yardım amaçlı olmak üzere para bırakacağını bildirerek 2.000 YTL karşılığında Hollanda parası diyerek Peru parası verdiğini, bu şahsın beyanı üzerine parayı kabul ederek 60 YTL üstte ödeme yaptığı gibi tabloları da verdiğini, dolandırıldığını sonradan anladığını, tabloların tarafına iade edilmediğini,
Örnek 13:
Müşteki suç tarihinden bir ay kadar önce Hacı Bayram türbesine dua etmek için gittiği burada sanık ile tanıştığı sanık kendisini Hızır olarak tanıttığı ve müştekiye elindeki ziynet eşyalarını getirip bana vermezsen Allah'ın gazabına uğrarsın dediği, müşteki evine giderek, 22 adet bilezik,1 adet künye, 4 yüzük, 4 küpe 2 adet zincir gerdanlık, 14 adet çeyrek altın 2 adet yarım altını ve birkaç parça altın takıyı alarak sanığa götürüp verdiği, sanık bunları aldıktan sonra arkasına bakmadan gitmesini istediği ve 1 ay sonra müşteki sanığı gördüğü ve polise ihbar ettiği ziynet eşyalarının bir kısmını sanıktan aldığı,
Örnek 14:
Katılan,suç tarihinde kendi adına kayıtlı 55 SA 317 plaka sayılı Ford marka 1998 model kamyoneti satış amacıyla oto pazarına götürdüğü, yanına gelen ve dayı yeğen olduğunu söyleyen sanıkların aracı alıcı olarak talip olduklarını ve 19.000 TL bedel üzerinde anlaştıklarını birlikte notere gittiklerini sanıklardan M’ un kendisine satışı yapalım parayı hemen vereceğim demesi üzerine birlikte Samsun 5. Noterliği ne gittiklerini ve aracı sanığa devrettiğini, satış esnasında sanık Muharrem’in dışarıda beklediğini,daha sonra sanıkların para olmadığını,senet vermeyi teklif etmeleri üzerine zorunluluk karşısında senedi kabul ettiğini, ancak yapılan araştırmada senette belirtilen adresin sahte olduğunu ve sanıkların kendisi gibi birçok kişiyi dolandırdıklarını,
Örnek 15:
G’nun üzerine kayıtlı 26 PS 923 plaka sayılı 1995 model Toros marka aracı suç tarihinden önce müşteki H‘ya sattığı, daha sonra sanık C ile karşılaşan H’nın aynı aracı sanığa 3.700 TL ye satıp, karşılığında 50 TL kaparo ile 05/01/2001 tarihli ve 3.500 TL’lik çeki aldığı, dava konusu çekin keşide yerinin Antalya, keşide tarihinin 05/01/2001 ve 3.500 TL miktarında hamiline çek olup, tanzim edenin Zorbey Petrol Ürünleri inş. Nakliyat Şirket Yetkilisi E olduğu, sanık C nin bilahare müşteki G’ya gelerek aracı H’dan aldığını borcuna karşılık 3.500 TL lik çek verdiğini beyanla aracın devri için vekâlet istediğini, müşteki G’nun sanığa inanıp güvenerek H’ya da sormadan sanıkla birlikte dava konusu 26 PS 923 plaka sayılı aracın A’ya satışı için Eskişehir 4. Noterliğinin 12/12/2000 tarih ve 56800 yevmiye nolu vekâletnamesi ile müşteki G’nun C’i vekil tayin ettiği, H tarafından çekin karşılığının olup olmadığının tespiti için Eskişehir Akbank şubesine sorulduğunda dava konusu 05/01/2001 ve 3.500.TL miktarında hamiline çekin sahte olduğunun bankaca bildirildiği, çek üzerinde yapılan bilirkişi incelenmesinde; çekin orijinal olmadığının, A4 kâğıdına yapılmış renkli fotokopi olup, görüntü ve şekil itibari ile ve düzenleniş ve içeriğine göre çek işleri ile uğraşmayan ve bu işlerden anlamayan kişilere verildiğinde kandırma yeteneğine sahip olduğu ancak bu işlerle uğraşan kişilerce görüldüğünde sahte olduğunun anlaşabileceği, olay tarihi itibariyle çekin aldatma kabiliyetinin söz konusu olduğu belirtilmiş ve sanığın müştekileri kandıracak nitelikte hileler yaparak hataya düşürüp, müştekilerin zararına kendi menfaatini haksız kazanç sağladığı,
Örnek 16:
Sanıklardan Ali Rıza’nın müdahilin oğlu ile 1981/1 tertip olarak Sivas askerlik şubesinde askerliklerini yaptıkları, askerlik sonrası müdahilin ticaretle uğraştığını bilen sanık Ali Rıza nın müdahil in oğlunu arayarak kendisinde kaliteli iplik olduğunu söylediği, müdahil'in oğlunun da durumu babasına anlattığı, müdahilin kayınbiraderinin kumaş yapımında iplik kullanması nedeniyle ona satabilirim düşüncesiyle iplik almaya gidebileceklerini oğluna söylediği, Muharrem‘in sanık Ali Rıza ile telefonda görüştüğü, müdahilin oğlu ile numune iplik almak üzere izmir'e geldikleri, sanık Ali Rıza ve kendisini Kenan olarak tanıtan Mahir ile buluştukları, numune olarak müdahile iplik verdikleri, müdahilin de bu iplikle istanbul'a giderek kayınbiraderine gösterdiği, kayınbiraderinin de ipliğin kalitesini iyi görmesi ve fiyatının uygun olması sebebiyle alabileceklerini söylediği, bunun üzerine müdahil ve oğlunun iplik almak için tekrar izmir Karşıyaka ya geldikleri, daha önce oturdukları deponun karşısında bulunan Demir köprü parkında oturdukları 10 ton ip alacaklarını söyledikleri, Mahirin 10.000 TL vermeniz gerekir demesi üzerine müdahilin yanında getirdiği 3000 TL parayı verebileceğini geriye kalanı ise havale ile gönderebileceğini belirtmesi üzerine kendisini Kenan olarak tanıtan Mahir'in parayı verin faturayı kestirip ipliği hazırlayalım siz bekleyin diye söylediği müdahilin oğlunun asker arkadaşı olması nedeniyle Ali Rıza ya duyulan güvenden dolayı Ali Rıza nın da eniştesi olarak tanıttığı Mahir e 3000 TL parayı verdği daha önceki görüşmelerinde de olduğu gibi sanıkların parkın karşısındaki depoya girdikleri ancak geri gelmedikleri,
Örnek 17:
Dolandırıcılık suçlarından birçok sabıkaları olan sanıkların olay tarihinde minibüsünü satışa çıkaran müşteki ile aracını satın almak konusunda anlaştıklarını, sanıkların müştekiye güven telkin ettikten sonra iki kişiyi para çekmek için bankaya gönderdikleri, aracın devir işlemlerini yapmak için kendilerinin de müşteki ile birlikte Noter'e gittikleri, Noter işlemleri bitinceye kadar bankadan paranın geleceğini söyleyerek müştekiyi oyaladıkları, daha sonra da para almak için gidenlerin bankadan yola çıktığını söyleyerek müştekinin evrakları imzalamasını sağladıkları, müştekinin aracın devrini noterde sanık Nejla’ya verdiği, daha sonra sanıkların bankadan para çekilemediğini, parayı yarın ödeyeceklerini söyleyerek senet düzenledikleri,senedi sanıklardan G'in borçlu olarak,Y'ın ise kefil olarak imzaladığı, ancak Y'ın senedi K adı ile imzaladığı,müştekinin bir daha sanıklara ulaşamadığı,senetteki adresten araştırıldıklarında ise, sanıklardan Adem'in bu yeri 25/12/2004 tarihinde kiraladığı,Adem'in kira sözleşmesindeki imzasının müştekinin senedine attığından farklı olduğu yine Y'ın kira sözleşmesini kefil sıfatı ile imzalarken C adını kullanarak imzaladığı, sanıkların 27/12/2004 tarihinde müştekinin aracını noter satışı yolu ile devraldıktan sonra kiraladıkları evi alelacele 28/12/2004 tarihinde terk ederek kayıplara karıştıkları, müştekiden aldıkları aracı hemen devrettikleri,
Örnek 18:
Sanığın, yakınıcının babası ve ticari taksisi de olan ibrahim ile olay öncesi tanışıp,kendisini turist rehberi olarak da tanıttığı ve 16.01.2004 suç tarihinde de yakınıcının babası nı arayarak, izmir’e gideceğini de belirtip, kendisini Ayvalık ilçesinden almasını istediği, yakınıcının babası ibrahimin de sanığın bu isteğini oğlu yakınıcı Serkan’a söylediği ve sanığın yine yakınıcı Serkan’a kendisini turist rehberi olarak da tanıtıp, yakınıcı Serkan’a hitaben “izmir’den Yunanlı turistler gelecek, havaalanından alıp geleceğiz..” dediği ve yakınıcı Serkan’ın sanığı Ayvalık ilçesinden alarak, babasına ait ticari taksi ile Karşıyaka ilçesi Feribot iskelesine getirip,durduklarında da sanığın, yakınıcı Serkan ’ın saflığından da yararlanarak, dolandırmaya karar da verip, önce bir arkadaşım ile görüşeceğim bahanesi ile yakınıcının yanından ayrıldığı,bir süre sonra geri dönüp arkadaşı ile görüşemediğini belirtip, yine arkadaşı ile görüşme bahanesi ile yakınıcıdan suça konu Nokia 6600 marka cep telefonunu istediği ve yakınıcının suça konu cep telefonunu sanığa verdiğinde de sanığın yine görüşme yapar bahanesi ile taşıma ücretini de ödemeden yakınıcının yanından uzaklaşıp, geri dönmediği,
Örnek 19:
Suç tarihinde birlikte hareket eden sanıkların kendisine ait 55 SA 317 plaka sayılı aracı satış amacıyla otopazarına götüren katılan ile görüştükleri ve araca alıcı çıktıkları ve birlikte Samsun 5. Noterliğine giderek kati satış sözleşmesini yaptıkları ve katılanı hileli yöntemlerle parasını dışarıda vereceklerini söyleyerek kandırdıkları ve noterdeki işlemlere müteakip bu defa para olmadığını, söylerek dosyada örneği mevcut borçlusu Muharrem olan 19.000 YTL bedelli senedi tanzim ederek verdikleri ancak sanıkların yapılan zabıta araştırmasına göre senette belirtilen adreste ikamet etmedikleri ve sanıklarca aracın Samsun 5. Noterliğince 27/09/2004 tarihinde satış sözleşmesi yapılmasından hemen sonra 28/09/2004 tarihinde 06 AL 4010 plaka ile sanık Taşyurt un üzerine kaydının yapıldığı ve de çok kısa bir süre sonra 08/10/2004 tarihinde 55 RL 998 plakaya naklinin gerçekleştiği, aynı aracın çok kısa bir süre içersinde birden fazla devrinin yapılması ve hukuken üçüncü kişi durumundaki kişilerin iyi niyet kuralından yararlanması için böyle bir yönteme başvurulduğu ve ayrıca araç bedeli olarak verilen senette gösterilen adreste de sanıkların ikamet etmedikleri,
Örnek 20:
Avanos ilçesinde Kapo oteli isminde bir otelinin olduğunu, o sıralarda maddi durumu biraz sarsıldığı için bu oteli satmayı düşündüğünü daha önceden tanıdığı Ürgüp ilçesinde oto kiralama işi yapan soy isimini bilmediği Coşkun isimli şahıs yanında Süleyman ile birlikte geldiklerini, Süleymanın oteli almak istediğini söylediğini kendileri ile pazarlık yaptıklarını 1000000 Euro karşılığında oteli satma konusunda anlaştıklarını, Süleyman'ın 100 bin Euro peşin geri kalanınıda otelin üzerindeki bir kaç borcu kaldırdıktan sonra devir sırasında vereceğini bu sırada şahısın kendisine 22.500 TL'lik çek verdiğini ve bu çekin teminat olarak alınmasını söylediğini ayrıca kendisinin kullanmak için BMV X5 araç kiralamak istediğini, kendisinin de Ankara ve istanbul'da tanıdığı bir kaç kişiye bu durumu bildirdiğini onlarında peşin para olması durumunda aracı kiralayabileceklerini belirttiklerini kendisinin elinde çek olduğunu söylediğini, çekin sağlam olması durumunda bunuda kabul edeceklerini söylediklerini, bir kaç defa bu çekin fotokopisini Ankara'ya göndermek sureti ile sordurduğunu, çekin sağlam olduğunun söylendiğini ayrıca bu araç kiralama nedeni ile yani Süleymanın 18.000 TL bir çek daha verdiğini bu çekinde aynı firmanın çeki olduğunu şahsın sürekli oyalamasından şüphelendiğini bu nedenle çekte yazılan firmaya bizzat gittiğini elinde çekleri olduğunu söylediğini oradaki firma yetkilisinin beklemelerini istediğini, telefonla bir numara çevirdiğini gördüğü kadarı ile 155 polisi aradığını bu durumdan iyice şüphelenerek çekleri alıp çıkacağı sırada firma yetkilisinin bu çeklerin arabasından çalındığını söylediğini bu durumu ortaya çıkarmak için Süleyman Atik'i müteaddit defalar aradığını bir türlü ulaşamadığını, yaptığı araştırmada bu şahsın bu işi iş haline getirdiği ayrıca sahte tarihi eser işide yaptıklarını duyduğunu, olayda mağdur olduğunu, bu nedenle sanıktan şikayetçi olduğunu
Örnek 21:
Sanığın bir vesile ile tanıştığı yakınıcı ile sohbet sırasında eskiden içişleri Bakanlığında çalıştığını, tanıdıkları vasıtasıyla kendisine iş bulabileceğini vaat ederek onunla birlikte Ankara’ya içişleri Bakanlığına geldikleri ve yakınıcının dışarıda beklerken sanığın tanıdığı kişilerle görüşmek amacıyla içişleri Bakanlığına girip burada kimseyle görüşmediği halde arkadaşı ile görüşme yaptığını, Kayseri Bölge Jandarma Komutanlığı nezninde iş bulduğunu ve bu konuda kendisine yazı geleceğini söyleyip bu amaçla da yakınıcıdan ilk aşamada 650 EURO para aldığı, birlikte Konya’ya döndükten sonra aslı dosyada bulunan 7 Ekim 2005 tarihli “T.C içişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı Ankara” başlıklı yakınıcı adına yazılmış K. Ali Esener Atama Daire Başkanı imzasını içeren ve yakınıcının Kayseri Jandarma Bölge Komutanlığında araç operatörü olarak atandığını gösteren belgeyi elden verdiği ve böylece sanığın TCK’nun 158/2 maddede anlamını bulan nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği,
Örnek 22:
Müşteki Emel şikâyetinde Olay tarihinde sanın sahibi olduğu eczaneye gelerek ilaç çalmak istediğini söylediğini,50 TL yi elinde gördüğünü, verir gibi yaptığını, daha sonra dalgınlıklarından ve kalabalıktan yararlanarak 45.TL. Para üstü aldığını, daha sonra dolandırıldıklarını anladıklarını, olaydan iki hafta sonra sanın annesinin gelerek parayı iade etmek istediğini, ancak kendisinin almadığını, sanıktan şikâyetçi olmadığını beyan etmiştir. Tanık Levent beyanında Gülçiftçi eczanesinde çalıştığını, sanığın gelerek ağrı kesici ve ıslak mendil aldığını ve 45.TL para üstü istediğini, sanığın müşteki Selma’ ya 50 TL para verip vermediğini görmediğini, akşamüzeri kamera kayıtlarını izlediklerinde sanığın 50.TL. Parayı uzattığı, ancak vermeyerek arka cebine koyduğunu gördüklerini beyan etmiştir.
Örnek 23:
Sanığın psikolojik sorunları olan müşteki RG'ı fal bakarak iyeleştireceğine ikna ederek kendisine maddi menfaat sağladığı, ayrıca sözde tedavi sırasında müştekinin takılarının müştekiye zarar verdiğini söyleyerek kendisine vermesini söylediği, böylelikle müşteki Riva Gabay'ı 100.000 TL miktarında eşya ve para almak suretiyle dolandırdığı,
Örnek 24:
Sanığın dosya kapsamından anlaşılacağı üzere dolandırıcılık suçunu işlemeyi alışkanlık haline getirdiği, suç tarihinde de şikâyetçiyi gözüne kestirerek dolandırmaya karar verdiği, şikâyetçinin yanına giderek Hasankeyf"e Kur'an okutmaya gideceklerine bu nedenle gidip gidemeyeceğini sorduğu, şikâyetçinin kabul etmesi üzerine 100 TL karşılığında anlaştıkları, daha sonra şikâyetçiyle birlikte Akkent mahallesinde bir sokağa geldiklerinde sanığın şikâyetçiye 350 Euro bozdurmam gerek, bozabilir misin demesi üzerine şikâyetçinin sanığa 650 TL para verdiği, bunun üzerine sanığın üzerinde para olmadığını, yukarı eve çıkıp teyzemden para alıp geleceğim diyerek olay yerinden uzaklaştığı, bu şekilde şikâyetçiyi dolandırdığı,
Örnek 25:
Şikayetçinin aşamalarda değişmeyen samimi iddia beyanı, bu beyanı doğrular nitelikteki Turkcell HTS raporu ve tüm dosya kapsamına göre; Olay tarihinde şikayetçi Gazi Avcı’yı telefonla arayan sanığın kendisini Kadir Turan olarak tanıtıp, Türk Telekomdan aradığını belirtip, şikayetçiye, hattına girilerek görüşme yapıldığını tespit ettiklerini, bunun telafi edilebilmesi için 0555 3603152 numaralı telefona Turkcell e ait 2350 adet hazır kontör alarak yüklemesi gerektiğini, bunun karşılığını Türk Telekomdan vereceklerini söylediği, şikayetçinin Turkcele ait 2350 hazır kontörü alarak sanığın kullandığı 0555 3603152 numaralı telefonu arayarak söz konusu numaraları bildirdiği, daha sonra dolandırıldığını anlayan şikayetçinin Türk Telekom ile yaptığı görüşme sonucu böyle bir olayın söz konusu olmayacağını anlaması üzerine şikayetçi olduğu, şikayet üzerine söz konusu operatör ile soruşturma aşamasında yapılan yazışmalar sonucunda sanığın daha önce Timuçin Dedeoğlu tarafından Gaziantep’te askerlik yaptığı sırada kaybettiği nüfus cüzdanı bilgilerini kullanarak 05368604165 numaralı telefon hattını alarak şikayetçinin şifrelerini bildirdiği kontörlerin bir kısmımı bu numaraya yükleyip diğerlerini ise piyasaya sürdüğü,
Örnek 26:
Şüphelinin;müşteki hasana ait @hotmail.com isimli elektronik posta adresinin şifresini ele geçirerek bu adrese girdikleri ve müşteki Hasan'ın arkadaşı olan ÖK’ın @hotmail.com elektronik posta adresi ile bağlantı kurdukları;internet üzerinden arkadaşı Hasan ile görüştüğünü zannedenÖK'ın kendisinden 750 kontör istenmesi üzerine 750 kontör alarak bu kartlardaki şifreleri Hasana ait olan ancak o anda şüpheliler tarafından kullanılmakta olan @hotmail.com adresine gönderdikleri; 750 kontör içeren kartların şifrelerini alan şüphelilerin bu kontörleri kendilerine ait 0542 3901128 ve 0 542 649 66 61 numaralı cep telefonuna yükleyerek kullandıkları bu şekilde şüphelilerin müşteki Hasana ait elektronik posta adresinin şifresini ele geçirip bu elektronik posta adresini müştekinin bilgisi dışında kullanarak Bilişim sistemine girme suçunu ve bu elektronik posta adersini kullanıp müşteki Ömer den 750 kontör alarak dolandırıcılık suçunu işledikleri,
Örnek 27:
Olay tarihinde Rize ili Ardeşen ilçesinde ikamet eden şüpheli Volkan Yüceli'nin hacklemek suretiyle ele geçirdiği, mail adresiyle Microsoft şirketi tarafından geliştirilen MSN Messenger isimli, internet üzerinden haberleşmeyi sağlayan programı çalıştırarak, Hüseyin Özen'in arkadaşı olan ve cep telefonu işiyle iştigal eden diğer şikayetçi Ali Güngör ile yazışmak suretiyle sohbet etmeye başladığı, sohbet esnasında kendisini Hüseyin Özen olarak tanıtan şüphelinin müşteki Ali'den borç olarak cep telefonu kontör şifresi istediği, müşteki Ali'nin de sohbet ettiği şahsın arkadaşı Hüseyin olduğu zannıyla 14 adet 250'lik ve 4 adet 500 lük kontör şifresini yazarak gönderdiği, şüphelinin ele geçirdiği bu kontörleri Ardeşen ilçesinde piyasa değerinin altında bir fiyata satarak menfaat temin ettiği,
Örnek 28:
MüştekiMurat beyanında; internette eşi ile telefonla görüştüğünü, eşinin Avea şirketinde çalıştığını, eşinin kendisinden Türkcell şirketinin kontörünü istediğini, bir ara görüşmede kopukluk olduğunu, arkasından görüşmenin devam ettiğini, bu sırada eşinin yerine geçen kişilerin eşi adına kendisi ile konuşmaya devam etmiş olduklarını, eşine Türkcell kontör gönderdiğini, daha sonra da kontörlerin eşine gitmediğini eşinin kendisine söylediğini, bu durumu araştırdığını, Türkcell’i aradığını, kontörlerin hangi numaraya yüklendiğini sorduğunu, kontörlerin ibrahim Memoğlu adına yüklendiğini öğrendiğini, bu kişiyle görüştüğünü, bu kişinin kendisine kontörlerin havadan geldiğini söylediğini, daha sonra da kendisine yükleyen kişiyi bulduğunu söylediğini, bu kişiyi bilmediğini ancak ibrahim Memoğlu’nun kendisine 1000 kontör gönderdiğini, C.Savcılığına dilekçe verdikten sonra kontörlerin kendisine iade edildiği,
Örnek 29:
Olay tarihi olan 24.07.2006 tarihinde sanık Şeymus’un müşteki Abit’in akrabası olan ve Erkenek Kasabasında lokanta işleten AB’i arayarak kendisini Erkenek Jandarma Karakol Komutanı olarak tanıtıp 8 adet yemek siparişi verip telefonu kapattığı,10 dakika sonra tekrar arayıp yemeğin hazır olup olmadığını sorduğu, ayrıca kendisine 15 adet 500 lük telefon kontörü gerektiğini, parasını yemeği almaya gelince ödeyeceğini söylediği, AB’nin müşteki Abit’in cep telefonu kontörü sattığını söylemesi üzerine sanığın talebi doğrultusunda AB’nin müşteki Abit’i arayarak Jandarma Komutanının kontör istediğini,500 lük kontör olup olmadığını sorduğu, müştekinin 250 lik kontör olduğunu söylediği ve her birinin fiyatının 26,50 YTL olduğunu bildirmesi ile yeniden sanıkla görüşme yapan AB’nin müşteki Abit’e 15 adet 250 lik kontör siparişi verdiği, müşteki Abit’in lokantaya 15 adet 250 lik Turkcell kontörü gönderdiği, ancak bunların alınmadığı, sanığın müşteki Abit üzerinde oluşturduğu bu güven duygusuna binaen müşteki Abit’e ait 527 50 19 nolu telefonunu arayarak kendisini Erkenek Jandarma Komutanı Haluk Astsubay olarak tanıttığı, lokantaya gönderdiği kontörlerin yetmeyeceğini kendisine 3500 kontör gerektiğini Malatya’dan kontör getirip getiremeyeceğini sorduğu, Abit’in Malatya’dan minibüs ile taşımacılık yapan şoförlere kontör getirteceğini söylemesi ile şoförlük yapan müşteki Bünyamin’in telefon numarasını sanığa verdiği, sanık Şeymus’un müşteki Abit’i tekrar telefon ile arayarak elinde bulunan 5 adet 250 lik Turkcell kontörünün şifrelerinin telefonla vermesini bunların parasını da lokantaya gönderdiği kontörlerin parası ile birlikte vereceğini söylediği, müşteki Abit’in de arayan kişinin jandarma komutanı olduğu ve lokantaya yemek almaya geldiği düşüncesine kapılarak 132,50 TL değerindeki 5 adet 250 lik kontör kartı üzerinde bulunan şifreleri telefonda sanığa verdiği, bundan sonra sanık Şeymus’un müşteki Abit’ten aldığı müşteki Bünyamin’e ait 0 536 284 81 44 nolu cep telefonu numarasını arayarak kendisini Erkenek Jandarma Karakol Komutanı olarak tanıtıp internetten acilen bir çıktı alması gerektiğini, bunu için kontör alıp alamayacağını sorduğu, müştekinin kabul etmesi üzerine Şeymus’un kontörlerin parasını vermesini kendisine Erkenek’e geldiğinde ödeyeceğini belirttiği, müştekinin Malatya’dan cep telefonu dükkanından kontör satın aldığı, kısa bir süre sonra Şeymus’un birkaç kez telefonla arayarak toplam 6 adet 1000 kontörlük ve 7 adet 500 lük Turkcell kartın şifresini istediği Bünyamin’in de bu şifreleri verdiği müşteki Bünyamin’in 920 YTL lik, müşteki Abit’in 132,50 YTL lik kontör gönderdiği, şifreleri içeren hazır kartların örneklerinin dosyada mevcut olduğu, bu kartların kimin telefonuna yüklendiğine dair Turkcell A.Ş. yazısının incelendiği, hazır kart kontörlerin sanık Şehmus tarafından tanık olarak dinlenen şahısların telefonlarına yüklendiği, bu hususun tanık beyanları ile sabit olduğu, tanıkların kontörleri satın aldıkları şahsın sanık Şehmus olduğunu teşhis ettikleri, müştekilerin telefonla şifrelerini sanık Şehmus’a verdikleri hazır kartlar ile ilgili Turkcell A.Ş.’ye yazı yazıldığı, verilen cevapta suça konu kontörlerin tanıkların telefonlara yüklendiğinin belirlendiği, bu tanıkların dinlenilmesi ile de kontörleri nasıl temin ettiklerinin anlaşıldığı, bu tanık beyanlarından ucuza sanık Şehmus’tan kontör satın aldıkları, kontörlerin hazır kart halinde olmayıp da kağıda yazılı şifreler şeklinde olduğu, tanıkların bu şekilde şifreleri kullanarak kontörleri telefonlarına yüklediklerinin sabit olduğu, sanığın da kaçamaklı olarak kontör işi ile uğraştığını beyan ettiği, sanığın kontör alım satımına yabancı olmadığı, sanığın Malatya’ya gelmediği yönündeki beyanının kendini suçtan kurtarmaya ve savunmaya yönelik olduğundan itibar edilmediği, günümüz teknolojik koşullar dikkate alındığında sanığın bir başkasına ait telefon numarasını bulmasının, o kişinin ne ile uğraştığını tespit etmesinin imkansız olmadığı, atılı suçun Malatya’ya gelmeden de rahatlıkla işlenebileceği, zaten Malatya’ya gelmesinin de suçun işlenmesi için şart olmadığı, sanığın telefonla müştekileri Karakol Komutanı olduğuna inandırarak dolandırdığı anlaşılmaktadır.
Ankara emniyet müdürlüğüne bağlı Asayiş şube müdürlüğü dolandırıcılık büro amirliği, görev alanına giren dolandırıcılık suçlarını şu şekilde sıralamaktadır.
ATM Dolandırıcılığı:
En az iki veya daha fazla fail tarafından işlenen bu dolandırıcılık yönteminde, failler tarafından Banka ATM’ lerinin kart giriş haznesine daha önceden yerleştirilen el yapımı düzenekler ile mağdurun banka veya kredi kartının ATM’nin kart giriş haznesine sıkıştırılması, mağdurun panik halinde olmasından da istifade ederek ve yardım etme bahanesiyle sıkıştırılan banka veya kredi kartının şifresinin mağdurdan öğrenilmesi, kartını geri alamayacağını düşünen mağdurun ya kendi isteği ile ATM’den uzaklaşması ya da fail veya failler tarafından bir şekilde uzaklaştırılması neticesi düzenek içerisinde sıkışmış vaziyette olan banka veya kredi kartının düzenekten çıkarılarak mağdurun hesabından nakit para çekmek veya alış veriş yapmak suretiyle mağdurun dolandırılmasıdır.
Bağış Dolandırıcılığı:
Failin, gelir düzeyi yüksek olan ve bağış yapabileceğini önceden tespit ettiği kişileri telefon ile arayarak kendisini Vali, Kaymakam, Belediye Başkanı gibi tanıtması, mağdurdan ihtiyacı olan fakir bir kişi veya aile için yardımda bulunmasını isteyerek bağış adı altında mağdurun dolandırılmasıdır.
Değeri Düşük Para ile Dolandırıcılık:
Failin, Ülkemizde geçerliliği olmayan Peru Ülkesine ait değeri düşük olan banknot para üzerinde yazılı olan “PERU” kelimesinin “P” harfini oynama yaparak veya kazıyarak daha önceden silmesi ve bu şekildeki parayı sanki “EURO” imiş gibi mağdura göstermesi ve mağdurdan“acele bir işim var” veya“uçağı kaçıracağım”gibi bahanelerle ikna ederek elinde bulunan sahte parayı Türk Lirasına bozmasını istemesi, bu şekilde değerinin altında ucuza bozduğunu ve daha fazla kar ettiğini düşünen mağdura Ülkemizde geçerliliği olmayan veya değeri çok düşük olan Peru Ülkesine ait paranın verilerek mağdurun dolandırılmasıdır.
Jopçuluk:
Ticari taksi sürücüsü olan failin, mağduru gideceği yere götürmesi, mağdurun taksimetre ücretini ödeyeceği sırada failin daha önceden eline almış olduğu parayı mağdurun taksimetre ücreti için vermiş olduğu para ile değiştirmesi ve mağdura ödemesi gereken taksimetre ücretinden daha az para verdiğini söyleyerek mağdurdan fazla para alınması suretiyle mağdurun dolandırılması suçudur.
Oto Dolandırıcılığı:
Failin veya faillerin genellikle Internet ortamından belirlediği otoya gerçekten alıcısıymış gibi müşteri olmaları, mağduru otonun parasını birkaç gün sonra ödeyeceklerini, şu an yanlarında nakit paranın olmadığını beyan ederek ikna etmeleri ve otonun noter satışını yaptırmaları, daha sonra bu otoyu kısa bir sürede üçüncü kişilere satmaları şeklinde gerçekleşen dolandırıcılık suçudur. Bu dolandırıcılık türünde oto noter satışı ile faile geçtiği için mağdur olan şahıs hukuki olarak da alacağını temlik edememektedir.
Üç Kâğıtçılık:
En az iki veya daha fazla failin “üç kâğıt açma” diye tabir edilen, zemin üzerinde kapalı vaziyette olan üç adet iskambil kağıdından sadece birisinde bulunan figürü mağdurun gözleri ile takip ederek bulması istenilen ve para karşılığı oynatılan bu oyunu mağdurun ikna edilerek oynamasının sağlanması ve hile yapılarak mağdurun bir miktar veya bütün parasını kaybetmesinin sağlanması suretiyle mağdurun dolandırılması suçudur.
Zarfçılık:
Enaz iki veya daha fazla fail tarafından işlenen bu dolandırıcılık yönteminde, faillerden birinin tanışmak ve muhabbet etmek suretiyle mağdurun kendilerine güven duymasının sağlanması, daha sonra ise gazete kâğıtlarından düzgün bir şekilde keserek yapmış oldukları destenin alt ve üst kısmına birer adet gerçek banknot para koyarak daha önceden hazırlamış oldukları bu desteyi fail ile mağdur birlikte yaya olarak yürüdükleri esnada failin “yerde zarf buldum, içinde para var, gel bunu paylaşalım”diyerek mağdurun dikkatinin çekilmesi, bu esnada diğer failin gelerek “benim deste halinde param düştü, onu siz bulmuşsunuz”diyerek fail ile mağdurun üstünü araması, bu aramada mağdurun cebinde olduğunu önceden tespit ettikleri parayı alması, yerde bulunan zarf içerisinde bulunan desteyi de mendile sarmak suretiyle mağdurun cebine koyarak mağdura ait paralar ile oradan uzaklaşmaları suretiyle mağdurun dolandırılması suçudur.
Kontör Dolandırıcılığı:
Fail tarafından, rastgele aranan cep telefonundan failin kendisini Emniyet Görevlisi veya MiT görevlisiymiş gibi tanıtması, mağdura kullanmış olduğu cep telefonunu ile Savcı, Hâkim, Emniyet Görevlisi veya Subay konumundaki kişilerin eşlerinin rahatsız edildiğini, taciz edildiğini, kendilerinin bu şahısları yakalamak için çalışma yaptıklarını söyleyerek;
Mağdura cep telefonunun SIM kartının kopyalandığı, yüksek miktarda görüşmeler yapıldığı ve bu kişilerin tespitinin yapılabilmesi için kontör göndermesinin gerektiği veya, Mağdurun cep telefonu numarasının mağdurun ismi ile teröristler tarafından kullanıldığı, çok fazla görüşme yapıldığı ve bu yüzden yüklü miktarda fatura geleceği, şahısları tespit etmek için Türkiye genelinde operasyon yapacakları, en yakın telefon bayisine veya kontör satan büfeye giderek verecekleri cep telefonu numaralarına kontör yüklemesi gerektiği, operasyon bittikten sonra kendisine haber verileceği, devletin bu yapmış olduğu harcamaları geri ödeyeceği söylenerek mağdurun dolandırılmasıdır.
Ayrıca;
Fail tarafından mağdurun cep telefonuna "ödül kazandınız" şeklinde mesaj gönderilerek mağdur tarafından mesajı gönderen telefon numarasının aranması ve telefona çıkan kişiye ne ödülü kazandığını sorduğunda "yüklü miktarda para ödülü kazandığı, ancak ödülü alabilmesi için kontör kartı alıp şifresini göndermesi gerektiği” söylenerek mağdurun dolandırılması da sıklıkla karşılaşılan kontör dolandırıcılığı yöntemidir.
seks elde etmek için seviyor taklidi yapmak bunların başında gelir.
peşin not: bu tipler beraberliği "elde etmek" olarak gördüğü için bu şekilde yazdım.
3 gün önce hastanede otomattan su almak için makineye 10 tl banknot soktum.
suyun fiyatı 1.5 tl.
otomat 10 lirayı 5 lira gibi tanıdı
8.5 lira para üstü yerine 3.5 lira verdi.
1.5 liralık su 8.5 liraya geldi aq.
Uzmanlık alanım siber güvenlik.
Kişisel veri güvenliği tehlike oluşturuyor. Güvenlikten uzak sitelerden internet üzeri alışveriş yapmak. Güvenilir ve bilindik sitelerden alışveriş yapmak ve o sitelere kişisel bilgilerinizin girişini yapmak önemli noktadır.