siz bakmayın! benim bir devedikeni oluşuma; dokuzuncu nesilden önce dutluktu buralar.
sözlük ekosistemi, dokuzuncu neslin gelmesiyle değişti-gelişti, farklı canlı türleri boy göstermeye, ortalık şenlenmeye ve renklenmeye başladı.
misalen, güzelavrat otu ve langa hıyarı nedir bilmezdim ben. her nasılsa, bok böcekleri de bu nesille birlikte peyda oldu. hem kokar, hem bulaşır cinsten üstelik. bazı patlıcanları kırağı çalmadığını, onlar sayesinde öğrendim. konmak için çiçekleri değil de at yarağını tercih eden kelebeği ilk bunlarda gördüm-tanıdım.
umutsuzluk tekkesi değildir bu tekke! almasını bilene yediveren gülü gibi veluttur. adab ı muaşereti belleyip usul-erkan öğrendim. bellemeyene-bellettiler, öğrenmeyene-öğrettiler. ben de çiğ idim bir zamanlar lakin piştim elhamdülillah.
gerçek hayatta istediği ilgiyi ve beklediği saygıyı göremeyen insanların; seviye, nesil gibi özellikleri kullanarak kendilerini ispatlama yöntemlerinden birine örnek olan cümledir.
ön yargılı bir tespittir (bkz: dokuzuncu nesil olmaktansa ölürüm daha iyi) başlığı. bende dokuzuncu nesilim ve gayet mutluyum. biliyorum ki benden önceki nesillerden belki de daha iyiyim.
