cinsellik dokunmaktır. bu nedenle "dokunmaya kıyamama" cinsellik dışında yorumlanmalıdır.
akla ilk gelen yorum ise, görüleni, göründüğü gibi koruma hissidir. görülen ise, uyuyan birisi olabileceği gibi özene bezene düzenlenmiş bir yemek tabağı da olabilir.
Bazı şeyler öylesine mükemmel, öylesine kusursuzdur ki onu o haliyle bırakmak istersiniz.
Bu karşı cins olur, yazar arkadaşın belirttiği gibi bir bebek olur, uyuyan bir kedi olur, rtx 2080 ti olur, olur da olur.
sizin saç tellerine dokunmaya kiyamadiğınız kadınlar, güçlü ellerinize saçlarının dolandığı sert becerilmeleri hayal ederek yaninizdan (buruk) ayrılan kadinlarla aynı kişilerdir.
bunun farklı bir versiyonundan bahsetmek istiyorum.
ki en sevdigim versiyon:
-bir kez opussek dunyayı solduracaktık, opusmedik.
benim mesela bir yarı platonik yarı gercek askım vardı isyerinde. bakısmalar, gulusmeler, cilvelesmeler, iltifatlar. ama dokunmak yok. hep mesafeli.
velhasılı bir gun koridorda yanlıslıkla ustume geldi, heyecandan elimdeki kahve bardagını doktum yere, bardak dustu sonra:)
boyle oyunları ben cok seviyorum.
ben boyle pecete attıgın, erkegin takip ettigi caglarda filan yasamalıymısım. boyle mektupların yıllarca gelip gittigi filan. -melekli gulucuk-