dokunmak

entry48 galeri2
    22.
  1. 21.
  2. anlamını hissedebilen için bir tene dokunmak o tendeki ruha dokunmaktır aslında.

    "parmak izlerini sil kalbimden, giderken
    bulamasınlar, yalnız meçhul bilsin
    failini bu katlin"
    0 ...
  3. 20.
  4. harfleri birbirine değmemeli bazı kelimelerin, a y r ı l ı k gibi örneğin.
    2 ...
  5. 19.
  6. 18.
  7. 17.
  8. 16.
  9. dokunursun vazgeçemezsin, vazgeçersin ama unutamazsın...
    0 ...
  10. 15.
  11. parmakların yoksa dokunamazsın. ancak değebilirsin, amaçsız, anlamsız. insan parmaklarıyla anlamlı biraz da.
    0 ...
  12. 14.
  13. dokunana göre ve dokunuşuna göre anamı değişne eylem. bazen bir alev kadar yakıcı, bazen kumsalda oturup denizi seyretmek kadar sakinleştirici ve bazen de kadehlerce alkol tüketmişcesine sarhoş edici eylemdir dokunmak. dokunmak, ruhlar arasında yapılan gizli bir anlaşmadır...
    1 ...
  14. 14.
  15. bir noktadan sonra

    ne desen

    dokunamamayı

    becerememek

    oupoziti..

    herkes haklı,

    en fazla, en fazla hakkı olduğunu düşünen.

    çok çabaladın biliyorum, doğana yenilmemek için.

    takdir etmediğimi düşünmeyesin diye

    tuttum ellerimle sana kek yaptım bir tür,

    kakao

    endorfin

    laf salatasına gerek yok.

    sos

    mors alfabesi ile ilgili değil.. bildiğin sos..

    temel ve bildik. zeytinyağı limon tuz.

    bak hep dedim sana ve hep kızdın sen ve hep öyle oldu sonra,

    seçtiğin için duyduğun utancı bir tek benim biliyor olmam

    bunun yanlış olduğu anlamına gelmez.
    3 ...
  16. 13.
  17. kimi için sadece zevk kimi için tanımaktır.

    "ellerin ellerime dokununca yabancı değildik
    dudakların dudaklarıma değince yabancı değildik

    avuçlarında terini duydum yabancın oldum"
    2 ...
  18. 12.
  19. kime dokunulduğuna bağlı olarak değişen mutluluk.
    0 ...
  20. 11.
  21. bir insanı, saçına, tenine, yüzüne, ellerine dokunarak tanımak.

    --spoiler--

    parmak uçlarım tanımak istiyor seni, dokunmak istiyor çocuklar gibi.*

    --spoiler--
    0 ...
  22. 10.
  23. hissiyat da katarak incitemeden, nazikçe elleme durumu.
    **
    1 ...
  24. 9.
  25. dokunmak var dokunmak var...
    bilmediğin bir yaraya dokunursun örneğin yakarsın karşındakinin yüreğini tekrar kanatırsın inceden
    bir de aynı anlama gelip farklı duygular hissettiren dokunmalar vardır
    sevdiceğe dokunursun hassas narin bir kumaşmışçasına ,hayat bulursun yeniden onun teninde...
    elleri soğuktan nasır tutmuş garibana dokunursun avcuna para sıkıştırmak niyetiyle ısıtırsın yüreğini farkında olmadan
    yeni doğmuş minik savunmasız bir bebeğe dokunup, parmaklarını onun minik yüzünde gezdirerek kayıtsız şartsız güveni hissettirirsin ona

    mutluluğa dokunmak vardır bir de sevildiğini hissettiğinde yaklaştığına da hissedersin ya işte öyle bir şey...
    1 ...
  26. 8.
  27. 7.
  28. sevmek bir bebekse,onu büyüten olgunlaştıran ve bazen ayakta tutan eylemdir.
    2 ...
  29. 6.
  30. temas etmenin bir üst raddesi.
    0 ...
  31. 5.
  32. 4.
  33. gözlerini kapadığında ayırt edebiliyormusun.. dokunduğunu.. içindekini..
    1 ...
  34. 3.
  35. bacaklarındaki tüyleri aldıktan sonra..

    ama kaç kere..

    ama

    kaç kim e..
    3 ...
  36. 2.
  37. içerlemek-hislenmek anlamına da gelir.
    1 ...
  38. 1.
  39. -temas etmek (parmağıyla dokunmak).
    -yenilen bir şeyin bedene zarar vermesi, olumsuz etkilerle karşılaşmak (yemek dokundu).
    -ağrına gitmek, kırılmak, gücenmek (bu yaptığın bana çok dokundu).
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük