fiziksel temastan çekinir insanlar, oysa dokunmak bir ihtiyaçtır.
Amerikalı psikolog yazar Virginia Satir şöyle der:
"Ayakta kalabilmek için günde dört kez kucaklanmaya ihtiyacımız var. Başarılar elde edebilmek için günde sekiz kere kucaklanmaya ihtiyacımız var. Büyümek içinse günde on iki kere kucaklanmaya ihtiyacımız var..."
bazen öyle bir an gelir ki, çok uzaktan biri kalbinize kelimelerle dokunuverir. yanıbaşınızdakilerin yapamadığını yapar. bedavadır dokunmak, para ödemezsiniz mesela sevdiğiniz birine sarılmak için, işte bu nedenle kıymeti bilinmez...
ama yine de siz kıymetini bilin isterim. çünkü dokunmak bir ihtiyaç.
kişiden kişiye önceliği değişen bir ihtiyaçtır. şimdi bazı arkadaşlar 4. temel ihtiyaç filan demiş. yok öyle bir şey.
insanların 3 e ayrıldığı araştırılıp bulunmuş.
ilki işitsel; yani duyarak tatmin olma. mesela şu telefonu kulağından düşürmeyen tipler ki asla ve asla onlardan olamam.
ikincisi görsel; görerek tatmin olanlar. yani sevdiklerini ya da ilgilendiklerini görerek tatmin olanlar.
üçüncüsü dokunsal; hani etrafımızda sürekli dokunarak, kolunuzu sıkarak, hatta işin bokunu çıakrıp sarım sarım sarılarak diyaloğa girenler var ya, işte bunlar.
bu arkadaşlar o an kendileri de ne yaptıkalırının farkında olmadan yapıyorlar bunu kızmayın.
ben mi; ben cinsellik harici dokunmayı pek sevmem. hele ki hem cinsime dokunma düşüncesi bile sinirlerimi bozar.