-temas etmek (parmağıyla dokunmak).
-yenilen bir şeyin bedene zarar vermesi, olumsuz etkilerle karşılaşmak (yemek dokundu).
-ağrına gitmek, kırılmak, gücenmek (bu yaptığın bana çok dokundu).
dokunmak var dokunmak var...
bilmediğin bir yaraya dokunursun örneğin yakarsın karşındakinin yüreğini tekrar kanatırsın inceden
bir de aynı anlama gelip farklı duygular hissettiren dokunmalar vardır
sevdiceğe dokunursun hassas narin bir kumaşmışçasına ,hayat bulursun yeniden onun teninde...
elleri soğuktan nasır tutmuş garibana dokunursun avcuna para sıkıştırmak niyetiyle ısıtırsın yüreğini farkında olmadan
yeni doğmuş minik savunmasız bir bebeğe dokunup, parmaklarını onun minik yüzünde gezdirerek kayıtsız şartsız güveni hissettirirsin ona
mutluluğa dokunmak vardır bir de sevildiğini hissettiğinde yaklaştığına da hissedersin ya işte öyle bir şey...
dokunana göre ve dokunuşuna göre anamı değişne eylem. bazen bir alev kadar yakıcı, bazen kumsalda oturup denizi seyretmek kadar sakinleştirici ve bazen de kadehlerce alkol tüketmişcesine sarhoş edici eylemdir dokunmak. dokunmak, ruhlar arasında yapılan gizli bir anlaşmadır...
bazen bir bakış bazen dokunuş, sarılış anlatır herşeyi tek bir kelime bile etmeden..eğer yoksa yanında; dar gelir bedenin ruhuna, çıkmak ister adeta.çıkıp o ruhu bulup sımsıkı,hiç bırakmıycakmış gibi sarılmak istersin ona.yanında değilse bile o an için imkansız hissettiğine kavuşmak istersin.
önemlidir dokunuş ve o kadar çok şey anlatır ki.vazgeçemezsin.
..tenine dokunup ruhunda hissettiğin an bambaşkadır artık herşey.
yanlış yapabilir, yanlış anlayabilir, yanlış düşünebiliriz de bir tek o dokunusu yanlış hissedemeyiz işte.
en yalın en yalansız olanıdır dokunak birine..
sevincinde, hüznünde, en korktuğun an'da dokunmak iyileştirir hepimizi..
iki yarımdan bir bütün olma misali.