bir çok kimse'nin "ne yılışık, ulan ne dokunup dokunup duruyo parmağını şey ettiğimin şeyi" gibi şeyleri aklından geçirerek dinlediği insan modeli. fakat dokunarak konuşan insan eğer görme engelli ise karşısındakine dokunduğunda aynı tepkiyi görmek istemez.
şimdi insanlar normalde birbirlerinin gözlerinin içine bakarak konuşurlar değil mi? böylelikle karşısındakinin kendini dinlemesini sağlar ya da dediklerinin anlaşılıp anlaşılmadığını algılayabilirsin. fakat bir görme engelli karşısındakinin gözlerinin içine bakıp kontak kuramayacağından konuşurken dokunmayı tercih edecektir. lakin bu dokunuşlar ne karşı cinse taciz amaçlı ne de yılışıklıktan kaynaklanan dokunuşlar olacaktır. karşıdakinin kendisini dinleyip dinlemediğini anlayabilmek ve ilgisini kendi üzerine yöneltmek için böyle bir şey yapacaktır görmeyen. böylelikle gözlerden geçen enerji dokunarak geçecektir sohbet edenlere. umarım bu konuda karşınıza bir görme engelli çıkarsa bu yazdıklarımı dikkate alır ve siz de ona tüm pozitif elektriğinizi vermeye çalışırsınız. bırakınız dokunsun, inanın başkalarının gözleriyle anlattığından daha fazlasını anlatacaktır.
(bkz: dokunarak hissetmek)
sıcak bir iletişim kurmaya çalışan insandır. eğer biri sol omuzunuza dokunup size gülümsüyorsa, bu sizi tanımaya çalıştığını ve sizi takdir ettiğini gösterir.
"ellesme lan dogru dur !" seklinde bir ikaz ile puskurtulebilecek bunyedir. tekrar taaruza gecmeye kalkarsa agzinin uzerine carpin. minciklatmayin buna oranizi buranizi.
alkol tüketiminin arttığı yılışık ortamlarda iyice ayyuka çıkan durumdur. bi bakmışsınız iki duble önce efendi efendi yerinde duran arkadaşın eller kollar kıpraşmaya başlamış. bi böyle kol atmalar falan, aman diyim sonu kötü olabilir, cinsel taciz olmasa bile gece boyunca yenen sarımsaklı mezeler her an kucağınızda yerlerini alabilir.
kinestetik zekası gelişmiş bireylerin sergilediği davranıştır. normal karşılamak gerekir. belli sanata ve spor alanlarına yönlendirilmelidir. öğrenme şekilleri üç boyutlu çalışmalar üzerinden olursa daha fazla başarılı olurlar.
dokunması ayrı dert... ağzının içine girmesi ayrı dert olan modeldir.
güzel kardeşim beden dili denen bir şey var ve buna göre herkesle aynı yakınlıkta ve samimiyette konuşamazsın. yarın birgün ağzını burnunu dağıtırlar "lan sen benim sevgilimin saçına neden dokunuyosun" diye...
sen geri gittikçe o yaklaşır. mübarek sanki bi şey anlatmıyo da tenhada sıkıştırıp öpüverecek.
Bi saatten sonra alışırsınız dokunmasına sonra başkası görüp elliyor seni derse adama da kendinize de söversiniz. Bunu diyen de az ibne değildir orası ayrı.