milletin delirmişçesine saatlerce araba okşadığı yarışma. halüsinasyonlar çok boy gösterirdi. ilan ı aşklar, arabanın başından ayrılıp ben hiçbir yere gitmedim diye ağlayanlar, hepsi bu yarışmadaydı.
bu yarışmada bi de el değiştirirken farketmeden bi anlık iki elini de çeken yarışmacılar vardı. hangi elinle dokunuyosan diğerini de yanına koy sonra çek yorulan elini ama dimi. (bkz: tedbir) (bkz: dokun bana yarışma stratejileri)
yağıyor yağmur üstüme,
islandım yine bu gece.
deli divane gözlerime
sen dokunmadın bir kere.
sensizlikten yağmurla
dost oldum ben buralarda.
kayboldu çığlıklarım damlalarda.
yine yoksun yanımda
bedenim çığlıklarda.
son bir kez dokun bana.
deliyim sokaklarda,
yardım et kabuslarda.
son bir kez dokun bana.
dostluğun bana yetmiyor (direk giriyo olaya, kaybedecek vakit yok)
konuşurken düşlüyorum ellerini, özlüyorum...
dokun dokun bana
ne olur dokun bana
sevmek dokunmak demiştin
biliyorum sürmese de eskiye benzemese de
hala benim tek ezberim dokun bana
ne olur dokun bana
dinlemek beni kesmiyor
hasreti hafifletmiyor
dokun bana gizli olsun
dokun ne olursun dokun...
alıştığım ellerindi
özlediğim sevgilimdi
oyalama dostluğunla
katlanamam buna
dokun bana ne olur dokun...
zamanında yayınlanan tv şovu.bir arabanın etrafında bi düzine insan arabaya dokunurlar en son elini çeken ise kazanır arabayı.tek merak ettiğim şey ise neden arabayı kazanan adam inat eder de arabaya dokunmaya devam eder.rekor peşinde koşar.be hey insan evladı kaptın arabayı git bir tur at şöyle hatta direk gir içine uyu...*