liseyi bile zor bitiren tıp okumanın zorluğunu bilmeyen, binbir türlü derdi olan hastalarla uğraşmanın, günde 60 hasta bakmak zorunda kalmanın ne demek olduğunu bilmez nankörlerin halt etmesidir. milletin 10 katı maaş almazlar alsalarda helal olsundur keşke alsalar.
bozuk zihniyettir. onlar yıllarca, dayak yemek, itilip kakılmak için okumadı. gel gelelim her doktor da sütten çıkmış ak kaşık değil. ama bu tür olumsuzlukları bütün bir meslek grubu için söylemek yanlıştır. meslekle değil kişilikle alakalıdır orası.
akıllara bir fıkrayı getirir.
nasrettin hocaya kadı efendi 100 sopa cezası vermiş. sinirlenen hoca; "kadı efendi kadı efendi sen ya hiç sopa yemedin ya da 100e kadar saymayı beceremiyorsun" diye sitemde bulunmuş.
bu zihniyet hiç el yumruğu yememiş anlaşılan; dalacaksın 1 metrelik dut sopasıyla kaba etine etine vuracaksın bak bakalım o canını dişine takmış azim ve gayretle çalışan doktorlara saygıda kusur ediyor mu bir daha. ulan sikinizde sivilce çıksa doktora koşarsınız onlar ne yapsın be.
kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz demeyin, cahil ve ve yobaz insan hala çok fazla. kimse dayağı hak etmez; ama cezayı hak edebilir, cezası da şiddet olmamalıdır.
kasten cahil bırakılmış zihniyettir,cahil kalırsa insanın neler yapabileceğine canlı şahit olsun diye doğal yaşam ortamına salınmış velakin bir türlü adapte olamamıştır.insandır bedenen , heyvandır zihinen , mika hakkinen.
doktorlara haksızlık etmeyelim. hastalar da bazen ne dediklerini bilmiyor. kankam bir doktor. adı hasan. geçen cay içmeye yanına gittim. hem muhabet ediyoruz hem hasan vizite alıyor. bir teyze geldi bizim dr hasan" neyin var" diye sordu. kadın ne dese beğenirsin "içtiğiniz çay gibi sıçıyorum" hadi buyur buradan yak. hasan bir şey diyemedi. tutuldu çocuk. ben devreye girdim. " yaz hasan kardeşim receteyi" dedim. hasan ın yazdığı receteyi kadına uzattım ve şöyle dedim " teyze al bu ilaçları kullan dişin kesmez b.k sıçarsın". iyi demiş miyim. severim doktorları.
bir aralar düşünmüyor değildim hani ta ki kardeşim tıbbı kazanana kadar. ulan şerefsizler onlar sizi iyileştirmeye çalışşın siz onlara saldırın tüü pezevenkler. yok yok iyilik yaramıyor bu millete.
Babam kalp krizi geçirirken * zorla sıraya sokmaya çalışan acil servis * doktorlarının dayağı ve bilimum işkenceleri hak ettiklerini hala düşünmekteyim.
yeni doğan servisinde prematüre doğmuş bir bebeğin, mikrop kapmasın diye babası yanına girmezken, öğrencilerini odaya toplayıp ders yapan, mikrop kapan bebeğin göz sinirlerini yakacak kadar oksijen verip hayata döndüren (!), lazer tedavisi varken tedaviye geç gönderen ve o bebeği ömür boyu karanlığa mahkum eden doktor bile dayağı hak etmez.
o mahluğun derisini yüzmek, asit kuyularına batırıp çıkarmak gerekir.
beş parmağın beşi de bir değil tabii, o ayrı.
edit: o mahluk doktor bir de pişkin pişkin "siz ilk değilsiniz son da olmayacaksınız " der bebeğin ailesine.
eksileyenlere selam ederim, allah başınıza vermesin.
ne kadar ipne ne kadar adi bir insanmışım ya la ben.
geçen karın bölgesinde ağrı ile babamı hastaneye götürdük. özel hastane. e dedik nedir doktor bey. saygıda kusur yok. dedi ki hemen ameliyat olmanız lazım. yarına gün veriyorum, yapalım bitsin. oha lan hemen ne oluyor, e dedik yatıralım madem doktor bey. gerek yok dedi yarın gelin ameliyatı yaparız. e dedik tamam.
ailecek biraz soğukkanlıyızdır. acelici davranırız ama soğukkanlıyız. çıktık hastaneden, doğru devlet hastanesine. sıramızı aldık. testler şunlar bunlar. doktor geldi. bir şey yok dedi. bir kaç ağrı kesici yazacağım bir süre sonra bir şey kalmaz.
e nasıl iş lan bu. biri dedi ameliyat biri dedi ağrı kesici. yorum farkı desen yuh amk ne yorumu diye siktir çekerler adama. hadi madem başka hastaneye. aldık başımızı oraya da gittik. yok dedi diğer ağrı kesici gibi bir ilaç vermiş o da. e dedik böyle böyle. abi dedi efendi olan doktor. kaç kişiyi ameliyat ettiler öyle. baya karlı ameliyat iyi para bırakıyor.
şimdi kendi zihniyetini siktiğim ben gidip o para için benim babamı ameliyat masasına yatırıp kesip biçmek isteyen Hipokrat yemini etmiş melek yüzlü doktorun anasını siksem haksız mıyım değil miyim?
bazı arkadaşlar empatiden yoksun sadece kendi açılarından olaya bakıyorlar ve allaha şükür onlar böyle kötü örneklerle karşılaşmamışlar. inşallah da karşılaşmazlar. ha çok doktor da gördüm kendi evladına bakan gibi bakan ilgilenen sıcak bir iletişim kuran. onların elini öpeyim, onları doğuran annelerin de elini öpeyim ama rica ederim öbür parar için insan kesenin de anasını sikeyim. ama kusura bakmayın bunu zihniyetle karıştırmayın.
Icıne dahıl oldugum zıhnıyettır. Buna sebep babamı soguk almıs dıye eve gonderen akabınde tekrarlanan bır kalp kırızı sonrası babamı kara topraga verdıren bır doktordur.
Onu bilmem ama doktorlarda ve hastane personellerinde dayağı hakeden çok adam olduğu yukardaki birkaç entry okursanız aşikardır. Bunların azalmasının tek yolu ise hızlı ve anlamlı bir ihbar mekanizmasının işletilmesidir. Zira bir çok doktor ve hastane personeli yaptıkları şerefsizliklerden sıyrılabildikleri ve bunları tekrar tekrar yapabildikleri için, bu şerefsizilikler onlarda bir rutin haline gelmektedir. Malumunuz ya itler bir birini ısırmaz götlerini kollarlar ya da yapılan ihbar havada kalır ve bir anlamı olmaz, bu durumlar karşısında çaresiz ve yaptırım gücünden yoksun, dilini işinin orospusu biri karşısında yeterince kullanmayan acılı tarafda bu gazla doktorun ağzını kırar.
Doktorların ne denli zorlu ve disiplin gerektiren bir eğitimden geçtiklerini, meslek yaşamları boyunca da, zorlu ve stres altında çalıştıklarını birçok insan bilmekte ve toplumun büyük çoğunluğu tarafından gereken saygıyı görmektedirler.
Amma ve lakin, zorlu bir eğitim, stres altında çalışmak gibi nedenlerden ötürü, yersiz ego yapıp, hastasına böcek muamelesi yapan, çemkiren, yanıt vermeyen, azarlayan, haddini bilmeyen hekimler de yok değildir.
Çözümü dayak mıdır? Elbette hayır!!!
Ama, o dakika stres altında olan hasta ve yakınları da hafife alınmamalı, adam yerine konmalıdır bir zahmet!!!
Burası Türkiye... Hiçbirimizin hayatı kolay değil, birçoğumuz stres altında, uzun ve haksız çalışma saatlerine mahkumuz. Birbirimizden pek de farkımız yok...
Uzun ve zorlu bir eğitimden sonra zorlu bir yaşam senin seçimin! Önünde eğilir, saygı duyarız. Ama yaşadığın olumsuzluklar bizim suçumuz değil!!!
Hekime kalkan eller kırılsın!
Empati yapabilen hekimler çoğalsın!
