karizmanın meslek kaynaklı olduğunu zanneden insan sanrısı. karizma doğuştan gelen, neden öyle olduğu tam olarak açıklanamayan; tam bir anlamı, karşılığı bulunmayan, tanımı tam olarak yapılamayan bir kavramdır. bakarsın adama, ne çok üstün bir yakışıklılığı,tipi vardır; ne çok manyak parası, ne de arabası. ama bişey vardır. diğerlerinde olmayan bir şey, o adamda vardır.
karizma; okumakla, zengin olmakla, para kazanmakla kazanılacak bişey değildir. adam karizmatikse karizmatiktir, değilse ağzıyla kuş tutsa, mit te master yapsa, dünya profesörü olsa, allemi cihan olsa, adam mal olduktan sonra afedersin bi sikim olmaz. yani uzun lafın kısası, meslekler karizmatik olmaz, insanlar karizmatik olur.
he ama diyorsan ki ben hem karizmayım hem de uzman doktorum, hem de odtü bilgisayar, boğaziçi elektrik-elektronik mezunuyum. o zaman eyvallah güzel kardeşim, kız olsam tumanı donu sıyırırdım şuracıkta. *
odtü elektrik elektronik mezunu bi adam , mit'de doktora yapıp doktor olurken , trakya tıp mezunu bi doktor 24 yaşında minimum o da , tus'a girer 5 sene de uzmanlık yapar sonra döner bi hastanede çalışır.. evet doktorlar cidden daha karizmatiktir..
öss puanlarıyla mesleklerin değerliliğini ölçen zihniyetler tarafından doğru bulunan yargıdır.
yemin ederim aklıma ortaokuldaki bıyıkları yeni yeni çıkmaya başlamış çocuk geldi. o da böyleydi, "abüü boğaziçi'den aşağısını yazmam ben. tutturamazsam tekrar girerim, olmadı gene girerim. boğaziçi'den çıkmazsam hayatta iş bulamazmışım, bizi çalıştıran abüü var ya * o öyle dedi" derdi. lisede bile böyle tipler yoktu lan, bi bunu hatırlıyorum işte.
karizma kültürde biter hacım, kültürde. getir bana sıradan bir işletme öğrencisi. ama adamın içi dopdolu olsun, kendini geliştirmiş olsun, derste okutulan birkaç kitaptan ibaret olmasın beynindekiler. konuştu mu dinletsin kendisini, hem de saatlerce. işte böyle bi adam çıksın, alır öperim o işletme öğrencisini. insanlarla bir iki kelam etmekte bile zorlanan mühendislik öğrencisini de, derslere abanmaktan asosyalliğin dibine vurmuş ve hala kendilerini öss'de gösterdikleri nuh nebiden kalma üstün başarılarıyla avutan tıp öğrencisini de sallamam ben bu adam karşısında.
mühendislerden daha az bulundukları için daha çok dikkat çektikleri bir gerçektir fakat karizma olan doktorlar değil doktorluk mesleğidir burada. ayrıca doktorlardan daha karizma olmak için mühendis olmaya da gerek yoktur.
(bkz: sawyer'ın jack mal mal bakarken kate'i düdükleyişi)
insanların salyalarıyle, sümükleriyle, vucutlarındaki iğrenç akıntılarla uğraşmak zorunda kalan doktorlar, evet siz karizmatik zannetmelisiniz kendinizi... yoksa hayat nasıl geçer...
o gün inşaat mühendisi çok haşindi. karizması ile bütün ameleleri etkilemişti. usta başılar ağzından çıkacak emirleri can kulağı ile dinliyorlardı ki tavandan inen toz mühendisin tüm karizmasını yok etti.
oysa doktor öyle mi?
genç doktor sabah hasteneye giriş yaptı. kapıda karşılaştığı hemşireye bir tebessüm hediye ettikten sonra tıp fakültesinden arkadaşı funda nın yanına uğradı. muzlu sütlerini yudumlarken ne kadar da mutluydular..ta ki sarışın hemşire "doktor bey" hastanız var deyinceye kadar. telaşla toparlanıp hastanın bulunduğu odaya gitti. bir de kimi görsün "az mısın çok musun" yarışması için türkiye ye gelen adrina lima karşısında boylu boyunca yatmakta. hemen tedaviye başladı tabi.**
kişiye göre değişen bir tartışma. aslında her mesleğe ihtiyaç var, bunu bir anlasak... doktor, mühendisin planlarını çizdiği hastanede hizmet verecek. birbirleri olmadan yapamazlar aslında. bunları bir öğretmen yetiştirecek... diye gider. her meslek çok değerli bence, hepsine de ihtiyaç var. ama doktorlar birazcık daha karizmatik mühendislere göre o kadar. o da bir anda hayat kurtarabildikleri için.