Mutsuz, huzursuz, ağrılı, sancılı insanla uğraşmak ve onun bu durumdayken gösterdiği tepkileri, gerginliğini, tahammülsüzlüğünü, haddinden fazla evhamını tolere etmek sanıldığı kadar kolay olmasa gerek.
Elbetteki hekim olarak insanları azarlama hakkı yoktur, bu konuda kendini eğitmeli, mesleği gereği yaşanabilecek kriz ya da olumsuz durumlarla ilgili sakinliğini ve tahammülünü geliştirmelidir.
Lakin onların da insan oldukarını unutmasak iyi olur. insan doktor.
Her kesimden, her eğitimden, her sınıftan, her kişilikten insana hizmet veriyorlar, bu kolay değil.
ilacı, 74645445 defa tarif etmesi gerekebiliyor.
Mr çek diyor, adam yok çektirmem, nefesim kesiliyor diyor.
Tomografi diyor, yok orda zararlı ışın var diyor.
ilacını alıyo musun diyor, adam diyor ki; yok tadını sevmedim.
Eeee amino asito o zaman!
o yoğunlukta çalışıp bir de yapacağın hatanın insan hayatına mal olabilmesi ihtimaliyle yaşayan kişinin sinirlerinin gergin olması normaldir.
ve biz hastalarda hastayken genelde asabi oluyoruz can acısıyla.
ya sağlık çalışanlarına daha iyi şartlar sunacağız ya da katlanıcaz.
Senin azarladığın o adam ise genellikle 6 - 8 değil 10 12 saat çalışır, köpek muamelesi görür her türlü ağır iş yaptırılır sonra hasta olur gelir senden medet umar sende azarlarsın öyle mi ? Neden sen çünkü 6 yıl hadi 10 yıl okudun dirsek çürüttün diye ondan daha üstünsün öyle mi? Sikerler öyle doktoru dedirten doktorlar vardır. Bunun aksine insan gibi olanları da vardır. Okumamış bir insandan daha kötü olan varsa okuyup insan olamayandır.
DOKTORLARA BUNLARI YAPINIZ:
1. Eğer bizi kahve makinesinin başında ya da sigara molasında yakalarsanız muhakkak hastalıklarınızla ilgili bir soru sorun. Bizim dünyada zevk aldığımız tek şey tıptır ve molayı sizin sorularınızı yanıtlamak için verdik.
2. Evdeki ilaçlarınız iyi gelmiyorsa hemen bizi telefonla arayın.Telefondan teşhis koymak gibi müthiş bir yeteneğimiz vardır.
3. Ayaküstü, merdiven aralığında, kapı arkasında veya asansörde karşılaştığınızda hemen oranızın buranızın ağrıdığını anlatmaya başlayın, biz her an sizi düşünürüz ve zaten asansöre de hastalarla karşılaşabilmek için bineriz.
4. Gazete okuduğunuz asparagas tıp haberleri hakkında doktorları her fırsatta sıkıştırınız, çünkü gazeteciler her zaman tıp konularını doktorlardan daha iyi bilirler, güncel takip ederler ve her yazdıkları doğrudur. Böylece doktorun bilgisizliğini ve açıklarını yüzüne vurma fırsatını yakalamış olursunuz.
5. Doktorlar sinirsiz insanlardır, hatta insan değil robotturlar, yorulmaz, uyumaz, tatil yapmaz ve sinirlenmezler. istediğiniz kadar, hatta sonsuza kadar soru sorabilirsiniz, hatta sorduğunuz soruların cevaplarını dinlemek bile zorunda değilsinizdir, doktor önceki soruya cevap vermekteyken, yeni soru sorabilirsiniz, doktor buna hiç alınmaz. ÜSTELiK, doktora sorduğunuz ve cevabını aldığınız konuda doktorun dediklerini uygulamak zorunda bile değilsiniz, ama iyileşmediğinizde doktorun dediklerini uygulamadığınız halde doktora HESAP SORMA hakkınız vardır.
6. Bize kolay kolay teşekkür etmeyin. Nasıl olsa karşınızda bir köle var.
7. Doktor olurken nasıl olsa HiPOKRAT YEMiNi ettik ya, doktorları kızdırsanız bile onlar size sonsuza kadar köle gibi hizmet etmeye mecburdurlar. Hakaret edebilirsiniz, üstüne yürüyebilirsiniz, şikayet edebilirsiniz, sağda solda aleyhinde konuşabilirsiniz, ama işiniz düştüğünde hiç çekinmeden yine kendinizi ellerine teslim edebilirsiniz, ne de olsa hipokrat yemin
etmişlerdir.
8. Doktorlara danışmadan kendi kendinize her türlü tedaviyi yapabilirsiniz, hastalığınız daha da kötüye gittiğinde doktor sizi her
durumda kurtarır, sorun değil.
9. ilacın acı olduğundan veya iğnenin yaktığından dolayı doktora kızmakta serbestsiniz, çünkü sizi doktor hasta etmiştir ve ilacın tadını doktor ayarlamıştır.
10. Verilen ilaç "kanser yapar mı?" diye sorunuz. Çünkü doktor sizi kasıtlı olarak kanser etmeye çalışmaktadır. Hamileyseniz verdiğiniz ilacın çocukta bir sakatlık yapıp yapmayacağını doktora sorun, çünkü doktor sizin sakat bir
çocuk doğurmanızı istemektedir.
11. Doktorlar tüm dünya tıbbını bilirler, cildinizdeki kaşıntıyı beyin cerrahına rahatça danışabilirsiniz. Sadece karşılaşmış olmanız yeterlidir, uzmanlık alanı diye bir kavram tamamen palavradır.
12. Doktorun evine telefon ederek, doktor evde yokken eşine hastalığınızla ilgili soru sorabilirsiniz, mutlaka bilecektir, doktor eşidir ya, bilir.
Bu yazı bir doktorun sitesinden alınma. Mizah bile olsa hastaları hakkında böyle düşünen biri azarlar da döver de sonra hastalar ücreti ödenen hizmeti rica ile yaptırmak için uğraşır.
Yahu 200 hastaya bakıyor olabilirsin bunu nasıl gerekçe gösterirsin o insan yardıma muhtaç, aciz. O sana patronmuşsun gibi davranabilir ama sen ona işçi muamelesi yapamazsın.
Hiçbir sebeple hiçbir doktorun yapmaya hakkının olmadığı eylem. Kanser hastası olan annemi bile azarladı bir tane doktor. Annemin tedavisi bitmiş bir şey sormayı unutmuş tekrar girmiş. Bir temiz fırçalamış doktor bunu. Annem diyor "o kadar zoruma gitti ki!"
Azarlayıp da kendini savunanlara da iki çift lafım var. Sigara içti diye uyarıyorsan sayın doktor, o bir uyarıdır, ikazdır zaten. Biz burda azarlamaktan ve köpek yerine konmaktan bahsediyoruz. Doktorların çoğu da böyle zaten. insan muamelesi görmüyoruz.
Kibarca, efendi efendi derdini anlatsan da bazıları o kadar laftan anlamazki, bir bahane bulsam çakıversem azarı diye fırsat kolluyor. Halbuki, bu kabul edilemez bir şey. Doktorları döven öküzleri desteklemiyorum, yanlış anlaşılmasın. Vergi dairesinde araç vergisi yatırırken, dönemlik yatırmak istediğinizde memurlar sizi azarlamıyorsa, otobüse binerken "...'dan geçermi" dediğinizde şoför sizi azarlamıyorsa, fatura yatırırken parayı bozuk ödediğinizde gişe memuru size kızmıyorsa, doktorlarında kızma hakkı yoktur. üstelik devletin onları korumak için koyduğu beyaz kod uygulamasını hastaya bağırıp çağırıp her türlü hakareti edip saygısızlık yapıp hasta tepki verince kullanıyor, kendisini korumak için kurulan sistemi hasta azarlama hakkı olarak düşünüyorsa bu durum ise hastalar yani halk için daha acınasıdır. içlerinde gerçekten harika çalışan, idealist, hastaya ailesinden biri gibi davranan, buna rağmen şiddete uğrayan doktorlar varki onları tenzih etmekle kalmıyor, sonsuz saygı duyuyorum.
doktor değildi ama hemşireydi kan alırken damarımı bulacak mı bulamayacak mı diye düşünürken kafamın içinde olan düşüncem ağzımdan kaçıvermişti ''diğer koldaki damar sanki daha belirgin gibi..'' der demez bir baktı kadın bana korktum, utandım, ürktüm mahcup oldum ve özür dilemiştim. özür dileyince yumuşar gibi oldu ama çok tuhaftı ya. bir daha olmaz umarım gıkım çıkmıyor artık uslandım. gerçi onlar da haklı günde kim bilir kaç kişi geliyor ama gene de yanımda anne babam varsa onları azalamasına müsaade etmem o insansa biz de insanız. beni azarlasın ama haklıdır. iğne yapanlar da keza öyle. kadın gene ''üff sana mı iğne yapıcam ben ya'' der gibi bakıyordu anneme dedim anne bak bu kadın sinirlidir yok dedi ay ne tatlı kız uyumlu tamam tatlı ama sinirli belli enerjisi kaçın ben geçiyorum beeah!! diyor resmen. sonra annem aynı kadına gitti geldi eve mmh diye söylenmeye başladı. olsun ya iyi doktor ise gerçekten beni azarlasın işinin erbabı ise hiç gocunmam hatta onunla birlikte kendimi yererim. ama işini ciddiye alan biri değil ise pek umursamam. umursamayın işleri başından aşkın. siniri yıpranır insanın zamanla empati yapmak lazım.
Cahillikten cuhelalıktan sıkılan doktorlar için yapılması zorunlu olandir. Bir yandanda dötü tavanlıktan yapılmış olan eylemlerde vardır ama genellikle yavruuuğğgm şu dalıma bi bagıversin çatliiiyy soğuktan şeklindeki teşhislere tepki olandır.
"Sonra bu doktorlar niye dayak yiyor"muş. Birader azarlıyorsa dövüp lütfetmişsiniz öldürmediğiniz için teşekkürler.
Tanım: yaptığı doğru olmayan, bu Yüzden Dayağı hak ettiği de söylenemeyecek doktor.
hastaların arkalarından bir araba sövmesine hatta doktorun şikayet edilmesine sebep olur.
bir doktorun günde 3 dk arayla 250-300-400 hatta gönlünüz olsun 1000 hastaya bakıyor olması hastanın sorunu değil. o insan hasta. doktora gidip ne sorun olduğunu öğrenip gerekli tedaviyi öğrenme derdinde sadece. bununla birlikte doktorların büyük bir kısmı da hastalıkla ilgili, dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili bilgileri vermekte bir o kadar ketum. genel hastalıklarla ilgili aynı ilaçları yaz gönderden öteye gitmiyor. ya da hastayla konuşurken yüzüne bakmıyor , sert bir tavır takınıyor. bu ne demek oluyor ? doktorlar kendi kendilerine saygıyı yok ediyorlar aslında.
ama gerçekten ilgilenen, şikayetinizi dikkatle dinleyen doktor yok mu ? var. hatta espri yaparak durumu anlatan bile var. Böylece o hastane ortamını hem kendine hem hastasına çekilir hale getiren var. ben bu adama söver miyim şimdi ? asla. hatta defalarca teşekkür ederim. çıkınca eşe dosta adını veririm. öyle severim. hayır duası ederim arkasından. *
Velhasıl bu meslekte her alanda olduğu gibi insan ilişkisinden ibaret. ne ekersen onu biçersin.
Tabiki de yaşanmasını istemedigimiz bi durumdur. Lakin Türkiyede bi hastaya ayrılan sürenin 3 dakika olduğunu ve çalışma şartlarıni da göz önünde bulundurursak doktorlarin da durumunu anlayabiliriz. Yani bazen sinirleri bozulabiliyor normal olarak. Ama bu meslek kutsaldir. Her ne olursa olsun bu mesleği yapacak kişi sabırlı olmalıdır. Hastaya karşı olan tutumunda azarlamak bi yana tatli dilli, güler yüzlü olmalıdir.