doktorların hastalarla senli benli konuşması

    1.
  1. özel muayenehanesine gelmeyen, devlet hastanesinde tedavi ettiği hastalara karşı yaptıkları terbiyesizlik.
    14 ...
  2. 29.
  3. Yanlıştır. Bebeğimli, tatlımlı konuşması gerekir.

    - hadi bakalım, bebeğim sırtını aç da steteskobun soğuk ucunu teninde hisset.

    + ah (soğuktan rahatsız olarak)

    - senin de hoşuna gitti değil mi, çılgın hastacık.

    + sktir git, psikopat mısın nesin iq? Doktora mı geldik hastaya mı belli değil.

    - hadi ama ilk başlarda utanman çok normal. Hipokrat'ın da meslek etiğinin de canı cehenneme.
    6 ...
  4. 12.
  5. aslında öğretilen beyefendi ve hanımefendi diye konuşmamız gerektiğidir ama öyle konuşan kendinin öyle konuşunca daha çok sevileceğine inanlar olabilir. gerçi kimileri de beğeniyor teyze amca diye hitap edilmesini.
    3 ...
  6. 2.
  7. Bazı hemşirelerin de yaptığı terbiyesizliktir. Aslında bu terbiyesizlik karşı taraftan çok kendilerini negatif etkilemektedir zira eğer ailesinden bu terbiyeyi almışsa senli konuşabilmek için içinde ekstradan negatif bir ruh hali oluşturması gerekir ki bu da zararlı bişeydir.
    4 ...
  8. 27.
  9. diğer tüm mesleklerde de olduğu gibi, tamamen hastanın maddi durumu ile ilgili olan bir konudur. şöyle ki; düşük gelirli veya varoş denilen kesimden geliyorsanız, gördüğünüz muamele de "sen şuraya git, sen şunu getir" şeklinde olacaktır. ama biraz daha şık giyimliyseniz, hele ki kapıya son model aracınızı çektiyseniz, o çalışanlar sanki evinizde yaşlı anne babanız için özel tuttuğunuz doktorlara, yani aile doktoruna dönüşürler. karşıdaki doktor da olsa, devlet memuru, kasiyer, mağaza yetkilisi vs. de olsa olay bu maalesef.

    (bkz: çifte standart)
    3 ...
  10. 24.
  11. onca yıl tıp fakültesinde dirsek çürütüp insan bedeninin işleyişi üstüne çokça fikir edinmenin, ancak bu yoğun program içinde insan psikolojisi, toplum bilim, etiket kuralları ve daha niceleri hakkında cahil kalmanın doğal sonucudur. bu iyi niyetli bir okuma.
    durumu şöyle de değerlendirmek mümkün: o hödük hayatı boyunca ezik olmanın doğal gereği olarak dışlanmıştır, dışlandıkça da hırslanmıştır. hırslanan hödük "olm benim elime düşeceğiniz günler de gelecek" demiş, kendini tıp fakültesine zor atmıştır. malum intikam soğuk yenen bir yemekti, kendisi de gününü beklemiştir. günü geldiğinde sizin elinizde sidik poşeti, onun üstündeyse beyaz gömlek vardır. ve beklenen olay tecelli eder:
    -doktor bey, affed...
    -kardeşim sen evet sen sıraya gir. o sidik torbasını da brunuma sokma hadi...(hepinizin a.q )
    3 ...
  12. 22.
  13. sizli konuşan dünyaca ünlü doktorlara gidip sen ne bok yedin lan mal, doktorlar senli konuşarak güven verildiğini düşünüyor demeye yol açabilecek başlıktır aynı zamanda. ben eminim bunlar başhekimi de muayene ederken senli konuşuyorlardır..
    2 ...
  14. 18.
  15. Aralarında bir kolonoskopi tecrübesi varsa, "hayatım" lı "canım"lı muhabbete de gidebilirler zira insan en yakın dostuyla bile bir "kolonoskop cihazı" kadar yakın olamaz.
    2 ...
  16. 4.
  17. toplumun suçu.
    doktor birine uzaylı görmüş gibi baktığımız sürece, onlar kendilerini toplumun daha da üstünde görmeye ve bu basitliğe devam edecekler.

    not: istisnalar kaideyi bozmaz. allah'ı var, çok kaliteli doktorlar da var.
    2 ...
  18. 17.
  19. --spoiler--
    sana bunu öğretememişler, ben sana söyleyeyim; yeni tanıştığın birine genelde siz diye konuşursun.
    --spoiler--
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük