Eğitim sisteminden kaynaklı sorundur en yüksek puan tıp para var diyerek hırs yapan insanların gittiği bi bölüm olduğu içindir hekimlik istek işidir para hırsı egoyla yapılınca böyle sonuçlar çıkıyor ortaya.
Her doktor her boka bakmadığı içindir.
Branşına göre her boka bakanı var.
Hekimlerin uzmanlık eğitiminde branşa yönelik eğitim alıp uzmanlık alanına yönelik çalıştığı diğer branşlarla multidisipliner çalışma sınırlarını belirleyip koruyup işbirliği yaptığı bilgisi ulaşmamışın teorisi.
Gitme kardesim o zaman.. Kedi uzanamadigi cigere mindar dermis... Allah iste boyle kisilere nasip etmiyor... Kendileri doktor olsa agzimiza sicacak kisiler...!
elbetteki çok iyi ve mesleğinde kendini geliştirmiş doktorlar vardır. ama benim eski aile hekimim hiç öyle değildi. bütün gün oturduğu yerden zuma deluxe ve adını hatırlayamadığım bir balon patlatma oyunu oyunayan ve bana "sen de oyna bak çok zevkli." diyen aile hekimim, "yan etkilerinde bronkospazm * uyarısı olan bir ilaç yazmayın rica ediyorum." demem üzerine bana bağırsak spazmı hapı yazmıştı. oysaki ben bademcik şişmesi şikayeti ile kendisine gitmiştim. hayır diyelim ki bilmiyorsun ki bir "doktor" olarak bronkospazmı bilmemen ayrı bir tartışma konusu ya hadi bilmiyorsun diyelim, mantık da mı yürütemedin be adam? "bronko, bronş. birbirine benzer kelimeler demek ki akciğer ile ilgili bir şey." de mi diyemedin? ya da "anlamadım bir daha söyler misin?" diye sormadın. ya da hadi yanlış anladın, hiç değilse neden "bağırsağınızda da mı sorun var, şikayetiniz nedir?" demedin o ilacı yazarken? çok garip değil mi bu durum?
sonuç olarak evet bazı doktorların bir şeyden anladığı yok...
işini sevmeyen doktorlardan kaynaklanan sorundur. Şöyle ki mimarlık, mühendislik isteyen kişi kimin etkisiyle bilinmez tercih döneminde liste başlarına tıp yazıyor. Sebep neymiş garanti işmiş doktorlar iyi kazanıyormuş sağlık ocağında akşama kadar oturup 6-7 bin lira alacakmış. Sonra bölüme başlıyor işler pek de tahmin ettiği gitmeyince dersleri boşveriyor. Çıkmış sorularla sınıf geçerim diyor. Ki geçiyor da.
Ben tıp okuyan arkadaşlarıma hep "Sizin dersi anlamama lüksünüz olamaz bence, insanlar size kendilerini, sevdiklerini emanet edecek." gibi şeyler söylediğimde hepsinin savunması ee nasıl yapalım, o kadar konu var, çok zor vs vs diyerek anlamsız bir taarruza geçiyorlar. Ulan sanki küfür ediyorum. işini iyi yapacaksın, temellerini iyi atacaksın ki ilerde gelen hastaya koca karı ilaçları hazırla diye nasihat edip, ameliyat esnasında hastanın içinde makas unutma. Bunu söyleyenler de genelde tıp fakültesine istemeden girenler.
Bu ülkede doktorlara, tıp okuyanlara nasıl saygı gösterildiği malum (şiddet uygulayanları hariç tutuyorum) siz bu saygıyı, aldığınız maşallahları egolarınızı sişirmek için değil, size güvenenlerinin yüzünü kara çıkarmamak, bu tür ithamlarla kutsal mesleğinizin adını kirletmemek için kullanın.
bu durum aslında biraz da bıkmakla ilgili. ben ankaradayım mesela adam/kadın günde bilmem kaç kişi bakıyor ve saçma saçma sorulara maruz kalıyor. bu da giderek insanı yıpratıyor haliyle belli bir süre sonra başından savmak için saçmasapan ilaç yazıyor yolluyor milleti. tabi sen artık ne hastasıysan iyileşmen zaman alıyor yada hiç iyileşemiyorsun. doktor doktor geziyorsun. ha tabi bunların ana sebebi aslında toplumda doktorluğun saygın bir meslek olmasından kaynaklı da neyse oralara hiç girmeyeceğim.
beyin yoksunu, et yığını olarak gezen, sikndirik skindirik sebeplerle üniversite hastanesine gidip doktor bunu sallamayıp bişeyin yok diyip usulünce sktri çekince kendine yediremeyenlerin beyanı ve desteklenen entrylerle dolu saçmalık...
e be embesil et yığınları.. madem öyle gitmeyin doktora.. şimdi bu tarz atkafalı yaratıklar götümün ucu kaşınıyo, öksürdüm, hapşurdum diye doktora geldiğinden, sonucta da bi bok olmadığından sallayıp duruyor.. aynı adamı siz kalp kriziyle, elini kıyma makinesine kaptırmasıyla, mide kanamasından dolayı kanlı kusma ve alttan kan gelmesiyle, yada kendisi veya bir yakınında kanserle geldiğinde görmelisiniz.. en saygılı en kibar insanlar oluveriyorlar.. kuzucuk gibi oluyorlar..
bu et yığınları kendilerini dünyanın merkezi sanıyorlar.. ebe aptal.. biliyormusun bizden başka hemen hiç bir ülkede elini kolunu sallayarak üniversiteye gidemezsin..aile doktorun sevk etmeden adım atamazsın başkasına.. doğrusu da budur sevk zinciri.. ama bu etyığını zaten aile hekimini doktordan saymayıp 2.basamağı(devlet hastanesi) de atlayıp direk 3. basamağa üniversiteye beş kuruş ödemeden gelebildiği için böyle artist kesiliyor.. şikayetin ne... ağzom kokoyooooo... yemin ederim akşama kadar 10 tane geliyo.. ağzını açıyorum dişler hep çürük.. dişçiye git diyosun.. sövmüşüm gibi suratına bakıyo.. sonra gelip burdan mahalledeki adam da bunu söyler diyo.. lan et yığını !! tövbe allahım sinirleniyorum..
diyosun ki bişeyin yok ama tamam yatırıp gözleyelim.. 2. gün et yığını gelip diyo ki.. siz bilmiyosunuz bulamıyosunuz ben ankaraya istanbula götürecem hastamı.. diyoruz bak yapma zaten bişeyi yok .gözlüyoruz eve de götürebilirsin kontrollere gelirsin.. yok diyor gidiyor.. ankarada hastanenin kapısından sokmuyorlar malağı , bişeyin yok diye.. götüne baka baka gelip özür diliyor sonra..
doktora ulaşmak bu kadar kolay olunca böyle mal mal sallar atar tutar oldunuz... ben sadece şunu söylüyorum.. göbeğini kaşıya kaşıya doktor hakkında attıp tutan et yığınlarının böyle yalandan değil de gerçekten doktora ihtiyaçları olsun.. doktorları ancak ciddi hastaığı olan hastalar anlıyor ve takdir ediyor.. et yığını sabaha kadar sigara içip, gelip midem hala ağrıyo verdiğin ilaç işe yaramıyo diyor.. buradan da atıp tutuyor.. muhtac olun...
Hemen her vatandaşın şikayetçi olduğu " bana bunu dedi ama şuraya gittim aslında sorun buymuş" dediği bir doktor olduğuna göre kimi doktorlar için söylenebilecek durum.
geçen sene bel fıtığı belirtileri olduğu için aile doktoruna gittim kadın doktora görünmemi söyledi (tam aile hekimi annemde doktoro görün demişti) her neyse hastalık teşhisi için dahiliyeye gittim adama ayağım çekiyor deyince ayak filmimi çekip birşey yok dedi. kas gevşetici verdi. ağrı geçmeyince bir hafta sonra aynı hastanenin başka dahiliyecisine gittim adam sistemden geçen hafta çektirdiğim filme bakıp sende bel fıtığı var dedi. herife daha önceki doktor neden aynı filmden bu sonucu çıkarmadı dedim. pezevenk sesini yükseltince duyacağı şekilde küfür edip odadan çıktım. herif bir ilaç yazmış sigorta karşılamıyor ilacın fiyatı 100 lira. eczacıya sordum ne ilacı bu ? kalsiyum ilacı dedi. kutusunu gösterdi. amk doktorun ilacımı yazdığı kağıt, kalem ve masanın üzerinde duran defter hep o ilaç markasının ürünü. sikerim böyle işi deyip ilaç falan almadan çıktım eve geldim.
bir doktor olarak katıldığım durum. tanı konulması bayağı sürdü, baktım tanı koyan yok kendim koydum. iş tamamen müşteri memnuniyetine dönmüş, ilgi alaka iyi de donanım zayıf malesef. iyiler var ama yetersiz.
sıradan doktorlar zaten bi dikim bilmiyor onu geçte. prof olmuş adamlar bile yanlış teşhis efendim yanlış ilaç verme gibi garabetlere imza atıyor Türkiye de