lösemi hastasını, ilik nakli yaptırabilmek için ankara da tıp fakültesi içinde devletin yaptırdıgı uzay üssü gibi ilik nakil merkezinin müdürü mü başhekimi midir nedir oradan sorumlu profesörün, ilik nakli olacak hastayı yatak bulabilmesi için özel muayenehanesine davet etmesidir, ücreti de 3 yıl önce tam 350 liraydı.
lösemi hastasına özel muayenahane de nasıl bir tedavi uygulanabilir, bunu düşünmeyin bile, bu kişi devletin milyon dolarlarına mal olan bir profesör ve siz onu serviste yattıgınız sürece bir daha asla görmüyorsunuz.
ne yaptı biliyor musunuz kısa bir süre sonra, istifa edip milletvekili adayı oldu, seçilemedi çok şükür, şunu düşündüm, ulan bu derdin profesörü olmuşsun, üniveritede imkanlar sınırsız emrine verilmiş, uzay üssü gibi bir merkez emrine verilmiş, istifa edip siyasete giriyor çok ilginç, türk milleti de şöyle düşünüyor, "bizden adam olmaz", adam olmayan biz degiliz, böyle haketmeyen adamların ayagına bu imkanları serip bir daha ne yaptın diye bakmayanlar sanırım, kendisinin adam olmadıgı belli zaten, tıp alanında herşey yurt dışında gelişiyor biz sadece kullanıcıyız, ulan lösemi ile ilgili ben mi araştırma yapacagım yoksa profesör denilen bu yaratık mı? bu seviyeye bugün ulaşmış olması gerekmez mi, bu konuda bir bok yemiş olması gerekmez mi bu adamın, bütün bu imkanları elinin altında ama o ne yapıyor, lösemi hastasını muayenehanesine çagırıyor, hasta da o halde ki, muayenehanenin oldugu kata iki kolunda iki kişi sürükleyerek çıkartıyorsunuz yani.
not: bu başlıgı ben açmadım, bana kalmış sadece, ben bir derdi paylaşmak istemiştim. doktorların hepsini asla kast etmiyorum, böyle birşey de mümkün degildir elbette, özel bir köpek örnegi verdim sadece.
tam gün yasası, gerçegi gören hükümetin bunlara gem vurma girişimidir. eşşek kadar profesörün, muayenehaneme gelinde size 'devlet hastanesinden' yer satayım dedigi devirler geçmiştir, hayırlı olsun.
bi doktorun yaptığı üzerinden meslek karalamacaya alışmış bünyelerin sıçtığı genellemelerden biridir.
bir öğretmen öğrencisini dövdü diye hepsi şiddet yanlısı, bir hakim rüşvet aldı diye hepsi çıkarcı, bir mühendis yanlış hesaplamalarla sağlam olmayan bir bina inşa etti diye hepsi beyinsiz mi oluyor? meslek kavgaları kadar gereksiz bir şey daha yok herhalde.
önemli olan insanın kişiliğidir o karakterdeki bir insan hangi mesleği yapsa orada dolandırıcılık paragözlük yapar zaten. birkaç vatandaş çıkıp doktor dövdü diye tüm türk halkı bilinçsiz ve cahil ilan ediliyor mu?
