doktorları sevmeme nedenleri

    38.
  1. sülalede başbakan yok o yüzden herkes başbakan ı eleştiriyor gibi bi şeydir.
    yok ki okumuş bi akrabamız doktorlar bizi adam! yerine koysun.
    47 ...
  2. 1.
  3. doktorların zor şartlar altında çalıştığını falan fistan gibi bahanelere yer yok dostlar! türkiye'de doktorlar sevilmiyor, bunda sebep doktorların hâl ve haraketleri, hasta kişisine yaklaşımları.

    bunu ''doktorlar çok çalışıyor yeaaa'' şeklinde aptalca bahanelerle savuşturamayız. ben oraya keyfiyetten gitmiyorum, doktorundan, hemsiresine, oradan hademesine kadar hayvanca muamele görmem doktorlar başta olmak üzere bütün personelden nefret etmem için yeter!

    evet hayatım hastanelerde geçti. çok fazla doktor tanıdım ve bu konu hakkında konuşma hakkını kendimde buluyorum. doktorların genel olarak nefret edilsesi tipler olduğu, kendilerini bir bok sandıklarını, sanki siz oraya parayla değil de doktorun gönüllü hizmet vermesi sayesinde gelmişiniz gibi size davranması, hiç bir konuda hastanın düşüncelerini siklememesi, ve her bir şeyi ben bilirim tavrıyla olaya yaklaşması insanı canından bezdiriyor. aslında bunlar başlı aşına tek konu içerisinde nefret etmeye yeter saymaya dökmeye gerek yok!

    çok kötü doktorlarımız. resmen hayvan gibi muamele görüyoruz. inanın türkiye'den daha az gelişmiş ülkelerde dahi doktorlar bu kadar burnu büyük değil.

    doktor konusunda çok dertliyim. bu gün ben buradaysam bunda sebep doktorlardır onlar eğer biraz beni dinleseydi ''ayağım ağırıyor'' dediğimde eliyle kontrol etmek yerine röntgen çekmiş olsaydı benim kalçamın çıkık olduğunu o gün bilecek ve protez takılmadan o kalcayı yerine oturta bilecektir.

    ama her boku kendileri bilir ya. çok olay yaşadım şimdi burada anlatıp kimsenin canını sıkmak istemiyorum. sadece bir olayı anlatacağım. ne kadar basit bir şey nasıl oldu.

    hastalandım. grip olmuşum. devamlı kullandığım bir antbiyotik var. bana o iyi geliyor. yıllardır devamlı kullanıyorum. gittik sağlık ocağına. baktı etti doktor. dedim ki benim kullandığım belli bir ilaç var. bedensel engelliyim öyle her boku kullanamıyorum zaten. dedim anlttım adama. reçeteleri verdim. adam inat yazmıyor. öteki ilacı yazıyor o daha etkiliymiş. diyorum doktor bey bakın öteki daha etkili değil ben bu ilacı kullanıyorum devamlı bunu yazın. adam yazmıyor yazmıyor. bana ilaç hakkında bilgi veriyor övüyor dellendim. sanki ilacı bu doktor yapmış *. neyse efendim doktor ''yok evladım bak bu daha iyi bundan sonra bunu kullan'' falan fistan diye yazdı ilacı. gittim aldım hastalık geçmedi tabi.

    bir çok olay yaşadım ve en sonun da böbreklerimde büyüme olduğu için belçika'ya geldim. hastanelere. burada herkes ''aa olur mu canım türkiye de doktorlar çok iyi'' diyorlar. evet diyorum ben havasını sevmedim diyorum sadece. canım ülkemden doktorlar yüzünden ayrıldım yani. buraya geldim. bir aile doktoru ayarladılar bana o benimle ilgilenecek. hemsire dedi doktor bey yarın geliyor. aynı zaman da tekerlekli sandalyem bozulduğu için aynı gün bir teknisyen gelecekti.

    ertesi gün oldu bir adam geldi. elinde çanta türk'müş. ben arabada nasıl sorunlar var onu anlatıyorum . ben doktorum dedi ağlıyordum neredeyse. türk olduğu için mutlu ama doktor olduğu için mutsuz olmuştum. bu benim kaderim aq diye düşünüyordum. allah'tan adam burada doğma büyüme de türk doktorlar hastalığına yakalanmamış...
    20 ...
  4. 74.
  5. Doktorları sevmiyorsunuz çünkü ;
    36 saat nöbet tutuyorlar ve her zaman size gülümsemek zorundalar,hastayı dinlemek icin zaman ayirmaya çalışırlarsa kapıdaki adeta savasa gelmis hastalar tarafından ikide bir benim muayenem 10.30da geldim haberiniz olsun tarzi taciz ediliyorlar.Icerde hasta var denilmesine rağmen ama ben uzaktan geldim diye kapiyi kapatmamakta israrli hasta tarafindan saygisizca konusmalara maruz kaliyorlar.Disarda hasta var daha seri olayim dediklerinde de doktor beni başından savdi diye yargilaniyorlar.Oysa hastalar bilmiyorlar ki verilen süreyi doktorlar belirlemiyor veya biliyorlar ama unutuyorlar. Kronik hastalığı kullanmasi gereken ilaci olmadığı halde bu ilacı yaz diye doktora gidilmeyecegini bilmeyen hastalara laf anlatmakla ugrasiyorlar.Her birinizin getirdigi mikrobu kapma riskiyle karsi karsiyalar. Kimisi hastalarina mudahale ederken hepatit,aids gibi hastaliklari kapiyorlar.Hastası grip olmus oradaki en acil vakanin izniyle ilerde kalp krizi geciren hastaya kosuyorlar. Tabi izinsiz gitmislerse donuste hakettikleri dayagi yiyorlar. Oysa sevgili hastalar yaşamı tehdit eden durumlar haric doktorların isterlerse hastayı reddetme hakkinin olduğunu bilmiyorlar. Bir doktor sizin iddia ettiğiniz kadar kötü bile olsa kendini riske atacak bir şey yapmaz dolayisiyla hicbir doktorun amaci hastayi magdur etmek vs degildir hastayi sevse de sevmese de gereken mudahaleyi yapar. Gerekirse durumu olmayan hasta icin baska doktorlarla görüşür onun bir an önce tedavi olmasini da sağlar. Siz disardan oturmus doktorlar cok kazaniyor dayağı hakediyorlar deyip aksam evinizde maçınızı izlerken gayet keyiflisiniz fakat o izlediğiniz futbolcular dünyanın parasini kazaniyor.Can kurtarmiyorlar tek kurtardiklari sey kendi sağlıkları sonra aldiklari paralarla karilarina rengarenk arabalar aliyorlar ve siz bu meslegi yapanlari ölümüne seviyorsunuz. O övdügünüz Amerikada parasi olmayan hasta kapinin önünde ölse dahi tedavi alamiyor.Burada ise hastanin cebinden 5 kurus fazla çıkmasın diye islemler yapılıyor tabi siz bunlari da görmüyorsunuz. Neymis cok nadir tanıdığınız iyi doktorlar varmış çünkü siz bütün doktorları denetlediniz ve en son karara vardiniz doktorlar arasından tek tük iyiler çıkıyor. Bu kadar kötü kalpli olmayın bir mesleği de bu kadar karalamayın. Her meslekte kötüler olur. Tıpkı bankacida, eczacida, öğretmende,hemsirede,serbest meslekle ugrasanda, poliste,avukatta olduğu gibi. Ama şunu unutmayın dünyanın en kutsal mesleği doktorluktur sonra da öğretmenlik gelir kabul etseniz de etmeseniz de bu böyledir. Son olarak burada doktorlara laf atan yazarlari kendi islerinde degerlendirme sistemi olsa 10 üzerinden kendileri kac alirdi cok merak ediyorum.
    10 ...
  6. 3.
  7. alıntıdır:

    1. Eger bizi kahve makinasinin basinda ya da sigara molasinda yakalarsaniz muhakkak hastalıklarınızla ilgili bir soru sorun. Bizim dünyada zevk aldıgımız tek sey tıptır ve molayi sizin sorularinizi yanitlamak icin verdik.
    2. Evdeki ilaclarınız iyi gelmiyorsa hemen bizi telefonla arayin.Telefondan teshis koymak gibi müthis bir yetenegimiz vardır.
    3. Ayaküstü, merdiven aralıgında, kapı arkasında veya asansörde karsılastıgınızda hemen oranızın buranızın agrıdığını anlatmaya baslayın, biz her an sizi düsünürüz ve zaten asansöre de hastalarla karsılasabilmek icin bineriz.
    4. Gazete okudugunuz asparagas tıp haberleri hakkında doktorları her fırsatta sıkıstırınız, cünkü gazeteciler her zaman tıp konularını doktorlardan daha iyi bilirler, güncel takip ederler ve her yazdıkları dogrudur. Böylece doktorun bilgisizligini ve acıklarını yüzüne vurma fırsatını yakalamıs olursunuz.
    5. Doktorlar sinirsiz insanlardır, hatta insan degil robotturlar, yorulmaz, uyumaz, tatil yapmaz ve sinirlenmezler. istediginiz kadar, hatta sonsuza kadar soru sorabilirsiniz, hatta sordugunuz soruların cevaplarını dinlemek bile zorunda degilsinizdir, doktor önceki soruya cevap vermekteyken, yeni soru sorabilirsiniz, doktor buna hic alınmaz. ÜSTELiK, doktora sordugunuz ve cevabını aldıgınız konuda doktorun dediklerini uygulamak zorunda bile degilsiniz, ama iyileşmediginizde doktorun dediklerini uygulamadıgınız halde doktora HESAP SORMA hakkınız vardır.
    6. Bize kolay kolay tesekkür etmeyin. Nasıl olsa para veriyorsunuz ve köle satın alıyorsunuz.
    7. Doktor olurken nasıl olsa HiPOKRAT YEMiNi ettik ya, doktorları kızdırsanız bile onlar size sonsuza kadar köle gibi hizmet etmeye mecburdurlar. Hakaret edebilirsiniz, üstüne yürüyebilirsiniz, sikayet edebilirsiniz, sagda solda aleyhinde konusabilirsiniz, ama isiniz düstügünde hic utanmadan yine kendinizi ellerine teslim edebilirsiniz, ne de olsa hipokrat yemin etmislerdir.
    8. Doktorlara danısmadan kendi kendinize her türlü tedaviyi yapabilirsiniz, hastalıgınız daha da kötüye gittiginde doktor sizi her durumda kurtarır, sorun degil.
    9. ilacın acı oldugundan veya ignenin yaktıgından dolayı doktora kızmakta serbestsiniz, cünkü sizi doktor hasta etmistir ve ilacın tadını doktor ayarlamıstır.
    10. Verilen ilac "kanser yapar mı?" diye sorunuz. Cünkü allahın cezası doktor sizi kasıtlı olarak kanser etmeye calısmaktadır. Hamileyseniz verdiginiz ilacın cocukta bir sakatlık yapıp yapmayacagını doktora sorun, cünkü doktor sizin sakat bir cocuk dogurmanızı istemektedir.
    11. Doktorlar tüm dünya tıbbını bilirler, cildinizdeki kasıntıyı beyin cerrahına rahatca danısabilirsiniz. Sadece karsılasmıs olmanız yeterlidir, uzmanlık alanı diye bir kavram tamamen palavradır.
    12. Doktorun evine telefon ederek, doktor evde yokken esine hastalıgınızla ilgili soru sorabilirsiniz, mutlaka bilecektir, doktor esidir ya, bilir.
    9 ...
  8. 43.
  9. sistem harika doktorlar kötü.

    onun icin ingiltere ve israil başta olmak üzere coğu avrupa ülkelerinden turlar düzenlenip buraya tedavi amaclı gelmektedirler.

    bir kere doktor olabilmek zordur. hayatın uzunca bir bölümünü okul, ders ve hastalara adayıp yaşamak gerekir. sürekli ders calışmanın ne demek olduğunu ancak yaşayanlar bilir. en kıpırdak zamanlarını calışma salonlarında gecirmek, diğerlerine bakıp bakıp ic cekmek... eğitiminin oldukca pahalı olduğundan söz etmiyorum bile..okul bittiğinde ise tus icin yine ders, kurs... kazanınca uzmanlaşmak ve nöbetler...cok yorucu ve yıpratıcı kocaman bir zaman...

    her meslekte olduğu gibi doktorların icinde de kendini geliştirmemiş, yeniliklerin takipcisi olmayıp eski yöntemlere cakılıp kalmışlar elbette var. para manyağı olmuşlardır bir kısmı. ama bu tümünü kötülemek icin gercekci bir neden değildir. pırıl pırıl, işinin ehli binlerce doktor ve adayı yetiştiriyor bu ülke.

    hasta yakınını sarılıp; allah razı olsun,...bana bağışladın, sözünü işitmek her insan evladının da harcı değildir.

    hoş demelerine bile gerek yoktur, bir hayatın yeniden belirmesini izlemek büyük keyiftir ancak yaşayan bilir...
    5 ...
  10. 14.
  11. biz bu kadar sikilmeye meraklı olduğumuz sürece her daim birileri gelip bizi sikecektir. budur bu işin özü!

    kıskançlık! ben hastayım hasta! doktor beni azarlıyor ben doktoru kıskandığım için sevmiyorum hemi? vay benim garip ülkem vay.

    o doktor bana hayvana davranır gibi davranacak, her daim burnu büyüklük yapacak, beni bir hiç olarak görecek ben onu kıskandığım için onu sevmemiş olacagım.

    eşek olana semer vuran çok olur derler. atalar ne haklılarmış!
    5 ...
  12. 87.
  13. Etrafta; apandistin patlamış da olabilir patlamamış da olabilir. Bir açıp bakmak lazım diyerek para için sadece mide rahatsızlığı olan birini ameliyat etmek isteyen türevleri dolaştığı için.
    6 ...
  14. 82.
  15. 6.
  16. anne-baba yanında "alkol-sigara kullanıyo muyuz" deyip, bir de cevap beklemeleri. *
    7 ...
  17. 20.
  18. kesinlikle kazandiklari para ile alakasi yoktur doktorlarin sevilmemesinin. allah daha cok versin, keske maaslari daha yuksek olsa, daha rahat etseler. zor bir egitimden geciyorlar, abuk subuk insanlarla ugrasiyorlar. ama bu onlara serefsizlik yapma hakkini vermez. hastayi parasi olmadigi icin, ofisine ugramadigi icin ameliyat etmiyorsa bunun aciklamasi yoktur.

    cok buyuk bir ilac firmasinin bolge muduru ile konusmustum birkac yil once. "en durust doktor bile tek bir ilac firmasi ile calisir, kendisine hediye edilen araba veya 5 gunluk antalya tatili karsiliginda sadece o firmanin ilaclarini yazar" demisti. ama cogu butun firmalarin hediyelerini kabul ediyor, serefsizlik yaparken bile durust olmuyor. ilac yazarken kendisine verilen hediyeleri goz onunde bulundurmak nedir? tekrar ediyorum. serefsizliktir.

    iki uc tane idealist doktor ile de karsilastim su hayatimda, onlari tenzih ediyorum. ama cogu carkin bir dislisi olmus, insanlik onurunu satmis para karsiliginda.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük