hacettepe üniversitesi hastanesine acil bir vaka gelir. hastanın kalbi durmuştur. hasta hemen resüsitasyon odasına alınır. acil müdahele ekibi, kalp masajı, solunum desteği gibi bilumum kalbi tekrar çalıştıracak faaliyetleri uygulamak üzere işe koyulur. uzun uğraşlar sonucunda hasta kurtarılamaz ve hastanın öldüğüne karar verilir. kapı önünde bekleyen hasta yakınlarına vefat haberinin verilmesi gerekmektedir. azeri kökenli olan çömez asistanın haberi vermesi uygun görülür. dışarı çıkan asistanın, hasta yakınlarına: -efendim, elimizden geleni yaptık; ama, sizin hasta geberdi. demesiyle dayak yemesi bir olur. gürültüye dışarı çıkan diğer doktorlar, dayağın sebebini öğrendikten sonra hasta yakınlarına durumu açıklarlar: dayak yiyen asistanın kendi öz dilinde gebermek, türkiyedeki gibi alaylı şekilde kullanılmamaktadır.
az önce erzurumdan bir arkadaş;
-günde kaç hasta geliyor
-350 civarı
-adını sorsam bile yetişmez
-sormuyorum zaten
-2 dakika muayene edip reçetesini yazıp barkotunu yapıştırıyorum
dr: ağrı nerde?
h: doğu anadolu bölgesinde kih kih kih
(hep bu espriyi soğuk soğuk yapmak istiyorum Acil servise gidiyorum hastayım diyorum doktora git deyip gülüyorlar) hasta olsam da bakmıyorlar.
halısaha da mac da kolum kırılınca apartopar hastaneye gittik tabi kol kat kat durumda doktor aldı söyle bi baktı hafif hafif dokunuyor acı var mı diye sonra teknisyeni cagırdı tut bakalım dedi ve şimdi diye bagırıp koluma asıldı ve ben
ben: kırdınlan kolumu kırdın bırak gdjhgjhg...
doktor: ben mi dedim lan sana git mac yapta kolunu kır diyee...
bel soğukluğu için doktora gidilir,
doktor her seferinde değişik yöntemler dener,
sonra doktorla arkadaş olunur..
en son;
"olum nothingbutthetruth, bu seferde iyi olmazsa kökten kesicez haberin olsun"*
-Oğlumun nesi var doktor?
-Oniki parmak bağırsağında iltihap var.
-Aman doktor. Biz nerden buluruz o kadar parmağı?
-Yanlış anladınız. Antibiyotikle tedavi edeceğiz.
-Bravo... Fakiriz diye antin kuntinle tedavi edin bizi...
-Antibiyotik diyorum!
-Kes! Yeterince dinledim.
-Eeh, yürü git be adam!!
-O parmakları bulacağım doktor! Ne pahasına olursa olsun...
karadeniz bölgesinde hemoroid hastalığı yaygındır bir gün bir hastam bazı şikayetlerle bana geldi kendisini muayene ederken gözüne baktım. gözdeki damarlardan kansız olduğunu anlayabilirsiniz dolayısıyla kendisine hemoroidi olup olmadığını sordum ve olduğunu söyledi çıkarken ise arkadaşıyla arasında şu konuşma geçti
-valla esaslı doktormuş
-niye nerden anladın
-ya adam gözüme baktı, dötümdekini anladı.
+ anneniz hayatta mı?
- bu hayatta değil.
+ peki annenizi hatırlıyor musunuz?
- hayır. tek hatırladığım bana "seni leylekler getirdi" derdi.
+ bu normal. her çocuğa böyle derler.
- ama beni leylekler geri getirmiş.
+ ailenizden görüştüğünüz birileri var mı? babanız, kardeşleriniz, teyzeleriniz?
- hepsi ben küçükken bir trafik kazasında ölmüş.
+ bütün sülaleniz bir trafik kazasında mı ölmüş?
- evet. bizde murat 124 vardı. onların arkası nasıl geniştir bilirsiniz.
herkes binmiş. sonra arabayı kullanan babam karşıdan hızla gelen elektrik direğini görmeyince kaza olmuş.
+ anneniz de bu kazada mı ölmüş?
- hayır arabada yer olmadığı için o arkadan koşuyormuş. kazayı görünce kalpten ölmüş.
+ anladım.
psikiyatr'a gidilmiştir.gidilmeden önce bir ay oturulmuş sigmund freud, karen horney doç dr bilmemkim ne varsa okunmuştur.
psikiyatr:p sirius:s
p:eveet gelelim rahatsızlığınıza
s:seratonin eksikliğinden kaynaklanan obsesif komplüsif bozukluk, kişilik yapısına yerleşmesi muhtemel.travma kaynaklı olmadığı kanısındayım, doğal seleksiyon sonucu olmuş olsa gerek.tabii bazı kompleksler de tetiklemiş olabilir.
p:evet(yuh bakışı eşliğinde)
s:önce paranoya sandım fakat tekrarlanan davranışlar ve uzun uzun gereksiz düşüncelere takılma sonucu bunun hastalığın daha ileri bir aşaması olduğuna karar verdim.
p:peki ben size bir test vereyim onu doldurun
s:ben zaten üç dört tane test doldurdum buyrun
p:(dumur)o zaman ilaçla tedavi...
s:ben fluoksetin öneririm
p:tıp öğrencisi falan mısın?
s:yok hukukçuyum
p:nerden öğrendin?
s:kitaplardaaan
p:obsesif komplüsif bozukluk var sende fluoksetin içerikli bir ilaç yazıyorum
s:ben ne dedim
p:(toparlama konuşmayı ele geçirme çabasıyla) peki elimi sıkarken mesela bir tiksinme hissettin mi?
s:şu an hissettim hadi ben gidiyorum sıktın
p:aaa
sayın dekan yardımcımız selim giray nak hocamızın başrolünü oynadığı flasbekimden sözlüğe yansıyanlar... şöyleki;
nak hoca klinik hakimiyeti ,tum dekan yardımcılığı, o karizması ve maviş maviş gözleriyle lafa girer...
+ melena; hastanın gaytasında treitz ligamanından yukarı kısmından bir diğer değişle üst gastrointestinal sisteminden kaynaklanan kanamaların mide sıvısına maruz kalarak sindirilmiş halde bulunması ve bunun sonucunda hastanın gaytasının siyah renge dönüşmesiyle karakterize bir klinik yansımadır.... anladık mı cocuklar... pekii hasta başında uygulamalı olarak görelim....
grupcak hasta başına( yaşlı bıyıklı ve göbekli yurdum insanı) gidilir.....
+evet hasan beeey şikayetiniz nedir efendim?
-hocam ben gecen hafta gan sıçtım!!!!
-bi haftadır gatran sıçıyom hocam!
+hönk... ıhıh evet çocuklar hede hödö!
hasta: yaşayacakmıyım doktor?
doktor: efenim sadece basit bir nezle olmuşsunuz.
hasta: beni teselli etmeniz için yalan söylemenize gerek yok. hissediyorum öleceğim. kaç ay ömrüm kaldı?
doktor: bi sktir git ya