Genelleme yapmayı sevmemekle birlikte haddim de olduğunu düşünmem ancak doktorların büyük bir kısmının ukala olduğu gibi bir gerçekle de karşı karşıyayız.
sene 2001 cildiyeciye gittim, ulan bir sor neyin var diye reçeteyi tutuşturdu anında elime *, seni doktor yapan tıp fakültesinin ben * neyse bende soluğu başhekimin yanında aldım ama it itin kuyruğuna basar mı hiç.
çevresel etkenler ve kendilerinde kaynaklanan sebeplerden dolayı burnu havada olmaları. hastaları aşağılamaları* . kendi çıkarları için milletin sağlığı ile oynamaları.
peşin not : tabi ki hepsi böyle değildir hatta belki de çoğu iyidir** . hele biri vardır ki o çok iyi bi doktor olacaktır, önce insan sonra doktor. *
ben umursamıyorum artık bunları da, doktorundan, öğretmeninden, mühendisinden, falanından, filanından, hatta kendinden nefret eden bu nesli kim yetiştirdi lan!
Hiçbir tetkik yapmadan, doğru düzgün tedavi etmeden reçete yazmaları. Çoğunun yapabildiği ağıza tahta çubuk sokmak. 6 seneyi ağıza çubuk sokmayı öğrenmek için mi okuyorlar? Ayrıca hastalarına aşırı derecede saygısız davrananları da var ağızlarına kürekle vurarak terbiye etmek gerekir.
NOT:Görevini doğru yapanlar da var tabii. Ayrıca ben de tıp fakültesi öğrencisiyim, umarım onlar gibi alçak duruma düşmem.
işini sevmeyenine denk geldiyseniz çoktur.
genellememek gerekir aslında. iyi olanı da var denk gelirsen. ama nemrut olanına çattıysan yandın. düşünsene hem hastasın hem de karşında ukalalık yapan, ağzından kerpetenle laf aldığın cins bir doktor var. insanın iyileşeceği varsa da iyileşmez. hayır hasta olan benim sana ne oluyor? empati yok, insan ilişkileri sıfır. günde bilmem kaç hastaya bakıyoruz bıdı bıdı.. iyi tamam da işin bu senin. bir de böyle lafı ağzına tıkma çabaları yok mu can tatlı olmasa konuşma artist diyeceksin. bazıları cidden kendini tövbe haşa allah gibi gibi görüyor. ama ne seninle ne de sensiz... **
duvara yumruk atıp elini kırdığında, eline hayvan gibi bastırıp " acıyor mu ?" demesi. ulan kırıldı işte oynatamıyorum, mos mor oldu, acıdan duramıyorum neden hala öküz gibi bastırıyorsun be adam ? nefret ediyorum sizden.
bundan yaklaşık 5-6 sene önce anneyle doktora gidilir. nasıl olduysa diğer hastayla beraber girilir odaya. koridorda biraz muhabbet ettiğimiz hastaya sonuçlara bakıp:
-sana bir hocanın adını yazıyorum üniversiteye gidiyorsun hemen ameliyat olman lazım kansersin sen rahmini almaları lazım' denir.
kadının yanında tek bir kimse yok. suratı bembeyaz, daha evleneli bir sene olmuş çocuğu yok.
bunu yapan bir kadın doktor. ömrüm boyunca o kadının suratını unutamayacağımı biliyorum ben ve o doktorun insan olup olmadığını sorgulayacağımıda.
yıl 2011: okuldan tıp fakültesinin kazanan hatun kişisi okulun gurur kaynağı olarak yeni eğitim-öğretim yılı için bir kaç bir şey söylenmesi için çağrılmış. kürsüde 10-15 dakika durup ağzında geveleyip tek kelime anlatamadan durumu toparlayamadan okulun edebiyat öğretmeninden şahane cümle gelir: zaten doktorlarında o kadar konuşkan olması gerekmiyor.
* insanlarla da artık koklaşa koklaşa anlaşır, olmadı yanında sözcüsüyle dolaşır.