canım kardeşim sınavlarım bitti hadi gel cıkıp biraz kafa dağıtalım . (tıp okuyan ve doktor olma yolunda ilerleme gafletine düşmüş abladan hiçbir zaman duyulamayacak söz)
toplumun bazen haklı bazen de alışkanlık ve kışkırtılmışlıkla saldırdığı meslek grubunun üyelerinin ağzından çıkmasına hasret kalınmış cümleler olsa gerektir.
evet doğrudur meslektaşlarımızdan işini iyi yapmayan, hastaya belki de zarar vermiş olanlar (kasıt olduğuna inanmak istemiyorum) olabilir.
ancak 6 yıl tıp fakültesini okumuş 5 yıl da uzmanlık için türlü işkencelere (!) tabi tutulmuş bir meslek grubunun üyelerinden bahsettiğimizi de arada bir hatırlamakta fayda vardır.
evet bir insana ayda 8 nöbet tutturur nöbet ertesinde de çalışmaya devam ettirip 36 saat hiç durmadan ve uyumadan çalışmaya mecbur bırakırsanız çalışan doktorun belli insani yönleri törpülenebilir. mümkündür yani.
tabi hasta için muayene oldu 15 dakikadır doktorun tüm yaşamı veya günü.
doktorun mesaisinin 28. saati olabileceği kimsenin aklına gelmemektedir.
o yüzdendir ki acile gelen yani acilen şifa bekleyen hasta ile poliklinikte sıra bekleyen hastanın da fikri ve tavrı aynı olmuyor tabi.
bir anektod olarak;
acil rotasyonum sırasında gün aşırı nöbet tutarken bir hasta yakını soru sordu:
- affedersin hocam ya birşey soracağım. cuma gece buradaydım pazar sabah da buradaydım (refakatçi olarak), şimdi de buradayım (salı akşam üzeri). siz hiç eve gitmiyor musunuz?
cevap vermek kolay değil sanırım.
hiç değilse gerçekten hastasına önem veren doktorların hakkını verin ve biraz empati yapmaya çalışın.
ha bir de unutmadan sağlık sistemindeki her sorunun yegane kaynağı doktor değildir. yani sıradaki 108. kişi olmanın veya eksik olan malzemenin bedelini doktora ödettirmeyin. bakanlık diye bir kurum var değil mi? (yanlış mı biliyorum yoksa, tabi işlev açısından ayrıca değerlendirmek gerekir onu da)
bir de işini kötü yapan bir mühendise veya para cukalamış maliyeciye kızmaz milletim, 4te kapanan bankaya da gıkı çıkmaz ama her nedendir ki bu meslek grubunda insafa ve affa yer yoktur canım hasta yakınlarının yüreğinde.
(bkz: empati)
(bkz: kolay değil be yazar)
sizden para alabilmek için apandisitinizi almak zorundayım.
edit:eksi veren arkadaştan 15 yıl önce görülen apandisit vakasının şimdi neden yarıya düştüğünü ve neden hala %25 civarında yanlış apandisit ameliyatı yapıldığını açıklamasını rica etmekteyim.
+ doktor bey, babamın durumu nasıl?
- benden duymuş olma ama baban galiba nalları dikecek.
+ lannn!
- öhmm..şey..bir umut var aslında
+ ciddi misiniz? oh be! rahatladım
- şaka lan şaka, hemen inandın salak. babanın gözü toprağa bakıyor. zaten tohuma kaçmıştı lan. bırakta ölsün artık.
- ulan senin ananı avradını..
+ ama tıp ilerle..
- sekter lan, yavuşak
tabii ki bir doktordan böyle cümleler duyamazsınız.
+ evet tutamadim bey...
- evet doktor ?
+ nasıl söylesem bilmiyorum ki ...
- hadi doktor ben kendimi hazırladım söyleyin !
+ basursunuz...
- ne ?
+ ne olacağıdı y.rrağım bütün gün sözlük başında otur basurda olursun kıl dönmeside !
doktorların ağzından dökülmeyecek cümlelerdir.(entry tanım içersindir)
hasta: doktor bey ya iyi olmazsam?
dr: koy götüne rahvan gitsin...
h: ama doktor?
d: kesss...
tanım: hepimizin şöyle yada böyle işinin düştüğü bir meslek grubu olan doktorların ağızlarından çıkması pek mümkün olmayan cümlelerdir. *
- hastalığınızın belirtilerini eksiksiz bir şekilde anlatmanıza rağmen bilgimin yetersiz olmasından dolayı bir teşhis koyamıyorum.
- canınızı yaktığım için özür dilerim (ya da genel olarak özür dilerim)
- hastalığınızı tam anlamadım ama bence sizi ameliyat etsek iyi olur.
- reçetedeki ilaçları siz de okuyabilin diye düzgün yazdım. *
- aslında verdiğim ilaçlar bir işe yaramamış, vücut kendi bağışıklığıyla iyileşmiş.
- hastalığınızı tedavi edemediğim için aldığım ücreti geri veriyorum. **