doğrudur, iyi bir doktor olmak için hangi alanda olursan ol 35 sene okursun.
eğitimli insanla da eğitimsiz asla bir olmuyor mirim.
kimse kusuruma bakmasın.
anlamsız trip. kişinin kibri kalibresini gösterir. eğitim dediği de tıp kitabı okumak bile değil. bir zümreye aidiyet meselesi o tribin kaynağı. yoksa araba motoru tamir edenle aynı düzeyde saygı duyuyor yaptığı işe.
35 sene işletme okumaya benzemez 35 seneni tıbba adamak. Bir çok meslekte hayatının küçük bir parçası işin olurken hekimlerin tüm hayatı meslekleri oluyor. Gece 12'de yatıp, sabah 3'te uyanıp dersin başına oturan ki bunu sınavdan önceki gece değil sınava 2-3 hafta kala her gün yapan, bu çalışmalarına rağmen 60-70 alıp sevinen, 5 haftada bir olan sınavlarına 3 hafta kala günde 7-10 saat çalışan ve bu yüzden hiçbir sosyal faaliyeti olamayan, evlendiğinde hastalarını eşinden çok gören, gecenin bir yarısı sen yatağında sevdiğinle uyurken acilde nöbet tutan üstüne türlü hakaretler yiyen ve gerçekten çok ciddi eğitim alan bu insanlar ufacık da saygıyı haketmiyorlar mı? Sen o adamın saygı beklentisini tribe yorarsan o sedyedeyken sana hayvan muamelesi de çekse haklı, yüzüne bakmasa da haklı.
Hasta yakınları ve hastalar böyle dik kafalı olduğu müddet hiçbir hekim de insan yerine koymayacaktır. önce karsıdakine saygı duyup sonra saygı beklemeliyiz.
doktor dediğin, yeri geldiğinde hayat kurtaracak tabii. gidip de sokakta kredi kartı satsın ya da okulda ders anlatsın diyen yok. herkes kendi işini yapacak. doktorluğa kutsal anlamlar yüklenip, herhangi bir vatandaştan üstün tutulması zihniyeti, içerisinde ciddi bir özgüven zaafı barındıran, üçüncü dünya ülkesi insanına yakışan bir zihniyettir. işte tam bu zihniyet yüzünden, polis devletleri oluşuyor, korku imparatorlukları kuruluyor. bu yüzden milletvekilleri, milletin vekili değil, üstün sınıf oluyor. bir başbakan, bu ortamda, bir vatandaşa ''ananı da al git buradan'' diyebiliyor. doktorlar otuz beş yıl okudum diyerek değişik tavırlar takınsın, maden işçileri ''ulan yavşaklar! ben her gün bu ülke için kelle koltukta çalışıyorum. izin günümde hepiniz köpeğimsiniz'' diyerek dolaşsın, marangozlar, ''ben olmasam, kıçınızı koyacak koltuk bulamazdınız'' diye gönül koysunlar... bu işlerin sonu gelmez. kaldı ki, otuz beş yıl boyunca, tıp kitaplarından başka bir şey okumamış, asosyal, ciddi bir entellektüel birikime sahip olmadığı için, türlü ortamlarda kenara çekilen, silik tiplerin, hastanelerde beyaz önlüğü giyince kaplan kesilmesini anlayabiliyorum. kendine bir şeyler katmış, kültürlü, konumunu hazmetmiş bir doktor, zaten böylesine komplekslere kapılmaz.
normal bir bireyin hayatı boyunca okuduğu kitapların kalınlığına denk gelen kitapları henüz öğrenciyken 1 dönem içerisinde okuduklarından, haklı bir triptir. üstelik sadece kitapların kalınlığından bahsettim, içeriğinden değil dikkat edersen.
oturduğu yerden bir boka yaramadan atıp tutanların zoruna giden triptir. lan amk adam senelerece okumuş dirsek çürütmüş saçları dökülmüş ağarmış gözleri bozulmuş bırak azıcık olsun havası. sen amk boktan bölümünü bitirip plazalarda 1500 liraya patrona kölelik yaparsın. kıçı kırık maaşınla alamayacağını bildiğin i phone bilmem kaç taksitle alıp hava basarsın adam senin hayatını kurtarıyor hava atmasın mı azıcık ? azıcık hasta oldunmu soluğu doktorda almasını biliyorsun ama ? hayır amk bu kıskançlık niye ? zamanın da kafan çalışsaydı da sen de okusaydın derler adama. zaten bu dengesiz ülkede asil mesleklere bir bok atma hastalığı türedi. öğretmenlik,doktorluk vs...
doktorlardan baska 36 saat nöbet tutan var mı acaba, mühendisler bile küçümser olmuş vay arkadaş. Getir koy bakalım onları kadavraların başına kaç tanesi dayanacak.
trip yapmakta haklı olabilirler ama tripte bir yere kadar. doktor, hırbonun birine atacağı o tribin dozunu ayarlayamazsa, yani okumuş insana saygı duyan anadolu insanına trip atıyormuşçasına, tüm kabile gelir o doktorun ağzına sıçar.
kusura bakmayın ama yerden göğe haklı triptir.
sırf uzmanlık dönemindeki asistanlıkları için bile o trip çekilir. ayda 15 gece nöbet tutan var. yani 36 saat ayakta. sonra bir gece uyku sonra tekrar 36 saat...
bana mı okudun lan diye cevap verilmelidir. hayır 40 yaşına kadar adam gibi para kazanamiyosun, ondan sonra da çocukların yer zaten. kafanızı zikiim. evet kıskanıyorum aq okuyamadik oyle afilli bölümler napalim.
" Senin okuduĞun yılın hatta kitapların kat be katını, ben show tv' deki doktorlar tekrarıyla öğrendim yavuŞŞŞak! " Denilip uzaklaŞıldığı anda, doktor kiŞiyi sorgulamaya itebiliriz. Bence yapalım, hı hı. Evet.
varlığını dayak haberlerinde gözlemlediğimiz trip. basitçe düşünmek lazım. öyle bir imaj ki gelen hastaya sürekli bir yukarıdan pislik muamelesi yaparak oluşuyor. aynı muamele sürekli o beyaz önlük ve o komplike cümleler eşliğinde yapılıyor. bu kadarı pavlov'un köpeğinde bile bir yerden sonra ısırma şeklinde yanıt alacaktır. kaldı ki vatandaş devletin şuan yürürlükteki desteğini aldı alalı iyice bir coşunca al sana doktor tribi.
üzülmüyorum. bence kendi içinde devinimle doktor da küçük ilah modundan çıkıp insan tamircisi moduna -ki insana bakışı zaten tam olarak böyle- gelecektir. neticede son tahlilde yaptığı mekanik bir işlemdir. bu adamlara ekstra bir yetenek isnat edende kabahat. *
babasının hayrına okumadığı için takılmaya gerek olmayan tiptir. sonuçta herkes paranın peşinde, ilgili kişi ya da kişiler de parayı bu şekilde vuruyor. salla geç yani.
şimdi mesleki sidik yarıştırılmasına girilmemelidir. böyle yaparsak, tıp doktorlarının kullandığı tüm alet ve makinaları da mühendisler yapıyor. o zaman mühendisler daha önemli.
her meslek kendine göre kritiktir. mesela mühendis olabilirsin ama müzisyen olamazsın. hep imrenerek bakarsın sanatla uğraşanlara.
tribe gerek yoktur. adam olan trip atmaz zaten. ama "sen doktorsun bana bakacaksın arkadaş, senin maaşını biz veriyoruz" tarzı yaklaşan hastanın beynine sokayım orası ayrı. be amına koyduğumun evlatları, ben markete gidip kasiyere, bankaya gidip memura, şantiyeye gidip mühendise, okula gidip öğretmene, dükkana gidip esnafa senin maaşın bizim paralarımızla veriliyor diyor muyum da sen böyle bir yavşaklık peşindesin, orospunun çıkardığı ezik, adam ol öyle gel hastaneye derim. *
haklı serzeniştir. sen uyurken, sevgilinle gezerken, yemek yerken, onu yaparken bunu yaparken o, tuğla gibi latin alfabesi ağırlık basan kitapları okumaktadır.
kendi sorumluluğunu yerine getirmesine rağmen bunla övünmesidir. yanlış anlaşılmasın doktorları seviyorum saygı da duyuyorum ama o kadar yıl okumak zaten sizin mesleğinize giden yolun gereği değil mi ? yani bu bölüme girerken saçı ağartıp dökmeyi, gözlük takmayı göze almadınız mı ? kendi sorumluluğunu yerine getirmenin havası atılmaz beyler.
