hasta olan kişiyi ileştiremedi diye dövülen iyileştiremezsen seni öldürürüz gibi tehtidlere mahruz kalan cok doktor vardır. bu da insanların cahilinden kaynaklanan sorundur.
artan ve sağlık politikalarımız sayesinde dahada artacak olan şiddet.
sen tedavi etmek istersin, her şeyi yaparsın hastayı kaybedersin belki denilecek tek şey allah razı olsun hocam elinizden geleni
yaptınız demeleridir ama sen bu ülkede olayı sadece bir kaç yumruk yiyerek atlatmışsan eve gidip dua edersin.
bir de leş kargaları var bu meslekte avukatlar. hastalara olmadık gazı verip malpraktis deyip dava açarlar sana. hasta gelir hastalığı atlatma şansı azdır, komplikasyon olma riski yüksektir ve yaparsın o hatayı hiç istemeden. sonra hop avukat, hasta mahkeme yargılanmaya gerek yok sonuç bellidir verirsin en kötü ihtimal bir 250000 tl. artık nasıl verirsin ne yaparsın orası da meçhul. evet bu olaylar yıllar önce amerikada da yaşandı. tazminat almak için bin bir türlü pislik ama orada doktorlar en iyi yolu buldular pasif geri çekilme riskli hastaları kabuk etmediler yapamam ben deyip geri döndürdüler. belki arada masumlar da gitti ama ne yapabilirdiki doktorlar. peki ya türkiye evet burada da deneyenler oldu sonuç mu? sağlık bakanlığımız bilmiyorsun gel kurs vereceğim sana bunu tedavi edeceksin. iyi yaptı diyorsunuz belki ama bunu yapacağına, doktorlara yönelik şiddetlere göz yummasa, tazminatlara boyun eğmese zaten bakılacaktı o hastalara...
bu şiddet olayları ve bugün gencecik bir doktorun ölümü bilmem içinizi acıttı mı? korumasız, ortada bıraktığınız personellere yapılanlar hoşunuza gitti mi? umarım bu son olmuştur çünkü artık bardak taştı.
tam gün dedin çalıştılar, 7/24 nöbetteydiler, parayı çok kazanıyorlar dedin kendine zam yaptın bizden alıp kendine verdin çok umurumuzda değildi. ama artık yeter! onlarda insan tek amaçları bizleri hayata bağlamak.
doktoru halktan uzak, halkın düşmanı olarak gösterme politikasının sonuçları bir bir çıkmaktadır. hastayı koruyan yasalar vardır, doktor hata yaptığında bir sürü dava açılabilmektedir. tabii ki herkes işini iyi yapmalıdır, ancak doktoru ve sağlık çalışanını koruyan bir yasa yoktur. aksine onlar halkın düşmanı, açgözlü insanlar topluluğu olarak gösterilmeye çalışılmaktadır.
bir de işin diğer bir acı yönü var: her yeri kaplayan cahiller. bir insan öldü, üstelik ilk de değil. ne olursa olsun bir insan öldü.. bunun üzerine doktorlar böyledir, hakettiler gibilerinden seviyesizce, cahilce, ahmakça eleştiriler bile duymaktayız. artık biraz vicdan sahibi, akıl sahibi olun ey insanlar!.. daha doğmamış bir çocuk babasız kaldı, buna biraz da siz tepki gösterin!..
olayın ardındaki cehaleti hatta salaklığı gördüğünüzde daha bir sinirbozucu, tiksindirici eylemdir.
Bir hekimden, ölmüş dedesinin maaşını alabilmek için ölümü bildirmemesini istemek...
ameliyata alınması gerekebileceği için bir şey yeyip, içmemesi söylenen hastası için "ne hakla aç bırakırsın lan" diye doktora saldırmak.
acil servisten girer girmez doktoru "hastamızı iyileştiremezsen hesabını sorarız" diye tehdit edip elini ayağına dolaştırmak.
hekime yönelik şiddet böyle sürerse sonuçları çok vahim olacaktır. hekimler korkudan en ufak riski olan hastanın sorumluluğunu almak istemeyecekler. "daha donanımlı bir hastaneye gitmelisiniz", "bu ameliyat hastanız için çok riskli, yapamayız", "hastanızın hemen sevki gerekiyor", "bu ameliyat bizim hastanemizde yapılamaz", "hastanıza bt, mr, pet, cpet ve sktret gerekiyor".
tıbbın halen çare bulamadığı ve hekimlerin elinden bir şey gelmediği durumlar vardır, insanlar durup dururken ölebilirler. ölüm diye bir şey varolduğu için tanrıdan hesap sorabiliyor muyuz?
Ha, hekimin, sağlık kurumunun hatalı olduğunu düşünüyorsanız dava açar, hak ya da tazminat talep eder, doktorun cezasını bulmasına uğraşırsınız. dövünce, yaralayınca ne oluyor?
gerçi buraya boşuna yazıyorum, bu çirkin eylemleri gerçekleştiren tipler televizyonunu onaramayan tamirciye bile saldıracak yapıdalar.
bunca üzüntülü olduğumuz günlerde sağlık bakanının desteğiyle güç bulmuştuk. bir şeyler değişecek derken başbakan hayallerimizi yıktı, darpçı van bdp milletvekilini sözde eleştirirken bize de giydirdi.
doktor hastaya bakacak, sadece bakacak, muayene falan etmeyecek, sorular sormayacak. bakacak, teşhisi koyacak, 2 iğne yapacak, hasta sapasağlam evine dönecek.
Hastaya, yakınlarına durumla ilgili soru sormak, tetkik yaptırmak bile mesele olmaya başladı amk.
bu millet hastayı sihirli çubuklarla, bakışlarla, sözlerle falan iyileştiren tanrı-doktorları nerede, ne zaman gördü merak ediyorum. insanlar tıbbı ne zannediyorlar? kimse ölmesin, herkes iyileşsin, hem de doktor bunu bakışlarıyla yapsın falan.
henüz yeni moda olan şiddettir.
toplumun bir kesimine yapılan şiddet, televizyonlarda sık sık gösterilince, bazı psikolojisi bozuk adamlar, a! demek ki doktorlar da dövülebiliyormuş. diye düşünüp, doktor dövmeye başladılar. ne kadar çok televizyonda üstünde durulursa, şiddet o kadar artıyor.
mesela kadınların aldatması, kadına yönelik şiddet gündemde kaldıkça bu vakalar artıyordu. aynı şekilde, doktorlara yönelik şiddette gündemde kaldıkça, bu tip olaylar artacaktır.
ülkemizi yöneten gizli güç medyadır. o ne derse o. allah rızası için, birisi de başbakan dövsünde, başbakan a yönelik şiddet konuşulsun. zavallı hekimlerin suçu ne?
show tv doktorları her sene dibine kadar yayınladığında cinnet geçiren izleyicilerin gerçek doktorlara yaptığı ayıp davranıştır. üzücü bir olaydır. ayrıca (bkz: ben onların amuna goyum).
sağlık bakanlığı tarafından inadına görmezlikten gelinip somut önlemler alınmayan şiddettir. bıçaklanan bıçaklandığıyla yumruk yiyen yumrukla kalıyor. gerekirse şiddete başvuran hastanın bir daha asla devletin sağlık hizmetlerinden yararlanamayacağı bir sistem kurulmalı. ya da hastaneye giriş çıkıştaki en azından acillerde güvenlik önlemi arttırılmalı. üst araması bile yapılmalı. ama cumhuriyet tarihindeki en uzun süre görevde kalan hali hazırdaki sağlık bakanı bu tür meslek güvenliği vizyonundan uzak anlaşılan. kendisinin de anlayamadığı populist bir sağlık politikası yürütüp o mesleği yapanları hizmet almaya muhtaç olanların önüne yem olarak atmayı biliyor ama...
doktorlara yönelik şiddet için bakanlık gaziantep'te çalışan doktor ersin arslan'ın öldürülmesi üzerine alo 113 hattını kurmuştu. hattın amacı doktorlara yönelik her türlü sözlü ya da fiili saldırıda hekime maddi, manevi, adli her türlü imkanı sağlamak, şiddeti azaltmak ve şiddeti kayıt altına almaktı. şiddeti bildirmekte zorunluydu. hatta sayın bakanımız buna kefil olmuş, ' hekime herhangi biri saldırıda bulunursa bu ülkenin sağlık bakanı'nı, beni bizzat karşısında bulacaktır ' demişti. işin hikayesiydi bu öle olmadı. cerrahpaşa'da bir asistan abimiz görevi sırasında hastası tarafından bıçaklandı ve hukuki yardım alma adına bu alo 113 hattına başvurdu. ancak telefondaki görevli sadece devlet hastanelerindeki sağlıkçılara hizmet verdiklerini, üniversite hastanelerine karışmadıklarını söyledi. buradan yardım alamayan, şiddete uğrayan abimize ise türk tabipler birliği ve türkiye psikiyatri derneği ellerini uzattı.
bakanlık üniversite hastenelerinin her haltına burnunu sokmayı biliyor fakat ciddi bir şiddette üniversitesindeki hekimine sahip çıkamıyor, çıkmıyor, çıkmayacakta.
izmir'deki Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Acil Servisi'nde görevli uzman doktor Yekta Anıl Güllü, dün akşam hasta yakını tarafından dövüldü. Güllü'nün şikayeti üzerine gözaltına alınan saldırgan, emniyetteki sorgusunun ardından serbest bırakıldı. https://www.sozcu.com.tr/...tora-saldiri-3008780/amp/
Manisa'nın Turgutlu ilçesindeki devlet hastanesinde görevli Uzman Dr. Nalan Uygun (46), tartıştığı hasta yakını Mustafa F. (26) tarafından darp edildi. Şüpheli, polis tarafından yakalanarak gözaltına alındı. https://www.sozcu.com.tr/...gazini-sikti-3154379/amp/
Karaman’da bir kişi, ayağındaki yarayı pansuman ettirmek için gittiği özel hastanede sağlık görevlisini darp etmeye kalkıştı. Olay anı güvenlik kameralarına yansıdı. https://www.sozcu.com.tr/...uklu-saldiri-3332795/amp/