bu ulkede kimse adam yerine konmadigindan doktorlara verilen degerin abartili gorulmesidir. bir ulke ancak ogretmeni muhendisi iscisi ile kalkinir askeri ile ayakta kalir doktoru ile hayatta baglanir.
ancak, kendisine hayatı zindan edecek bir sağlık problemi yaşamamış olanların verildiğini iddia edebileceği değer. bu ülkede doktorlara değer filan verildiği zaten yok da, veriliyor olsaydı ne abartılı ne de gereksiz olurdu.
biz televizyon başında hala Cüneyt arkın filmlerinde kimin neresinden ne kadar salça akıtıldığına güleduralım, bu kendisine abartılı değer verildiği iddia edilen doktorlar cahil, bencil, düşüncesiz insanlar tarafından öldürülüyor.
o öldürülen doktorun meşguliyeti de salça değil kan. serçe parmağına toplu iğne batsa ay ben kan görmeye dayanamam diye bayılacak olan tiplerin ağzına sakız olmayı hak etmiyor bu insanlar.
bütün ömrünü senin benim sağlığımızı korumak gerektiğinde hayatımızı kurtarmak için gereken bilgi ve beceriyi edinmeye adıyorlar.
yiğide hakkını vermemiz için ille de onu öldürmemiz mi gerekiyor? yiğit toprağa karıştıktan sonra hakkı ne yapsın?
doktor can kurtarır, allah etmesin bi yakının başına bişe gelince doktorun ne işe yaradığını anlarsın, doktorluk en kutsal meslektir. yani sen ona değer vermesen ne versen ne, gözünü seviyim sırf entry almak için açtın dimi başlığı? adım gibi eminim.
en ufak sıkıntısında paşa paşa doktor kapısı çalacak arkadaş tespiti.
imamların polislerin ve hemşirelerin bu kadar yüceltildiği ve paraya doyurulduğu güzel ve aptal ülkemde bence çok az değer görüyor doktorlar nesnel açıdan. para açısından yani.
haddinden fazla olandır. sağlık bakanlığı merkez binasında bulunan poliklinikte bilgisayar arızasını gideren ben, görevli doktorun kızına doğuda yaygın olan bir ismi(net hatırlamıyorum kürt veya araplarda yaygın bir isim olabilir) verdi diye hastanın velisini 2-3 dk boyunca azarladığına şahit olmuştum. medeni değillermiş, kızlarına nasıl hala böyle isimler verirlermiş, geri kalmışlar vs. vs. adam sakince her şeyi dinledi doktora karşı çıkmayınca doktor iyice coştu. 10 sn. de imzalayacağı reçete için 3 dakika adama hakaret etti. aynı poliklinikte görevli başka bir doktorun memurlara ve memur yakınlarına da artistlik yaptığını duyardım.
böyle kendini bilmez doktorlar yüzünden işini yapan adamlara da ön yargıyla yaklaşılıyor yazık oluyor o idealist doktorlara.
mesleklere verilen değerin ölçütü nedir size özetliyeyim:
Eğer ki bir meslek çalışanına bir toplum ne kadar bağımlıysa o meslek de o kadar değerlidir.
eğer para kazandıran meslek = çok değer , olsaydı
herkes çocuğuna doktor ol değil de futbolcu ol ya da şarkıcı ol derdi.
bana kalırsa doktorlukta pek bir numara yok, sadece ulaşılması güç olduğu için insana değerli geliyor.
Ayrıca çoğu tıpçı 3 kuruş paraya sürünüyorlar.
Hıı ayda 50 bin liraları götüren illakı vardır ama sürüneni de boldur.
sadece doktorlara mahsus olmayan, ülkenin karakteristikleşen bir halidir. komplekslerimiz yüzünden başkalarını çok büyütüyoruz gözümüzde.
bu ülkede hülya avşar yıllardır türkiye'nin en güzel kadını diye vitrine çıkarılıyor, bir kişi de demiyor ki aga ne güzelliği. şimdi de kızının yanındaki ergen oğlanlar haberleri süslemeye başladı.
doktorlara önem, saygı, değer verilmelidir. hak ediyorlar fazlasıyla. ama biz övgüde de yergide de sınır tanımayan, abartan bir milletiz. yıllarca doktorlara belki biraz fazla önem verildi, bazı doktorlar da neredeyse kendilerini tanrı katında görmeye başladılar. şimdiyse doktora senin maaşını biz vergilerimizle ödüyoruz tribini yapacak hale geldi insanlar. yok mu bu işin bir ortası be kardeşim.
aslında verilen değer normaldir. ama kaçırılan nokta diğer insanlara gerektiği değeri vermemektir. bu ülkede insana doğru dürüst değer verilmiyor, değer verilen insanlarda göze batıyor ki doktorlar bu insanlar arasında. oysa herkese insan gibi yaklaşsak, kazandığı paraya göre ya da statüsüne göre değerler biçmesek her şey daha normal olacak.
Üniversitesi sınavı için gençliklerini feda eden bunun üstüne 7 yıllık okul okuyup birde tus için yıllarca ugrasan insanlarin haklı olarak sahip oldukları değerdir.
birini tanıdım bu sene kazandı tıp'ı bana anlattıklarıyla kanım dondu 2 ay boyunca aralıksız 8 saat çalışmış çocukcağız.
diğer 9 ay da her gün 5 saat falan çalışmış. 507 puan almış 2 biyoloji sorusuyla hacettepeyi kaçırdım diye üzülüyordu. 1 senesi yitip gitmiş ki bilen bilir, tıp notları ebesinin örekesi kadardır tusuydu musuydu daha çekeceği de ötede anlayacağız. üzüldüm açıkcası. gençliği yitip gidicek, o da yetmediği gibi bi de kadersizse yavrum köhne bir saglık ocagına düşer. aksama kadar milletin ağız kokusunu çeker. doktorların elini ayağını öpmeliyiz gençler. bizim için gençliklerinden fedakarlık etmis er kişilerdir çünkü.