ilk bölümlerde, zeki , başarılı , yetenekli , asistan ve doktorların, hayatını konu alan ; fakat gün geçtikçe o zeki başarılı asistan ve doktorların, her bölümde ayrı bir macera yaşayıp aşkları için salya sümük , ağlayan , zırlayan aptal aşıklara döndükleri televizyon dizisi.
bölüm itibariyle (45. bölüm) ağlatan dizi olmuştur. başladığı günden beri izleyen birisi olarak bu bölüm duygusal açıdan diğer bölümlere nazaran oldukça etkileyicidir. eski bölümlerinde saçma sapan aşk konularını konu eden film bu bölümünde sevmek, sevilmek ve kader konularını çok iyi işlemiştir. senaristlerin ve yönetmenin bu bölümdeki performansları takdire şayandır. bengünün ağla kalbim ağla şarkısıda olayın duygusal yanını iyi bir şekilde ifade etmiştir.
an itibari ile yayınlanan bölümde geçen bir olay yüzünden, organ nakillerinin ve sağlık sisteminin kimler tarafından yönetildiğini ibretle izlediğim dizi.. tamam, dizi başlamadan, bu dizideki her kurum ve kişi gerçekle alakası olmayan kurum ve kişiler denilebilir, lakin bir kalbi, sırası gelen kişiye değil de, (bkz: ilhan mansız) ın oynadığı karaktere takmak için oynanan oyunlar ilgi çekici.. senaryo yazana sormak gerekir: birader, sen bu dizi sayesinde organ naklini izleyenlere sevdirmeye mi çalışıyorsun yoksa sevdirmemeye mi?
evet efendim, bkz. olayindaki ifadenin yerini kesinlikle baska bir dusunce almamistir, ki maalesef kimildayan odun misali yatakta uzanmis ilhan mansiz ilavesi ve de abuk "kimin eli kimin cebinde belli degil" capindaki guttirik senaryosuyla, izleyicilere ilginclikler bahseyebiliyen dizidir; her ne kadar o dizinin izleyenleri de grey s anatomy denen dizinin senaryosundan hacilandigi soylense de, o dizi tarafimca izlenmedigi icin, o tarafi yorumsuz kalmistir; ayni zamanda da, ilhan mansizin "nasil hatun tavlanir" derslerini de basarili bir eda takinarak sergiledigi dizidir...
izleyenleri, "acaba ne zaman yan taraftaki buz pistine gececek ?" gibisinden pimpirikli dusuncelere sevk eyler.
yakın çekimlerinden gına gelen dizi. ilhan mansızın burnundaki sümüğü, kutsinin ergenlik sivilcesi izini ve adını bilmediğim nice oyuncunun uygulama detaylarına gark olmuş durumdayım, odaklanamıyorum diziye. çok tırtmış ayrıca, kutsi dışında izlenesi yeri yok. kutsi de sağolsun troy amca olacam diye kasıyor da güldürüyor efenim.. nerde gözlerini pörtletmiş takatakataka kutsi, nerde bu karizmatör adam..
bazı olayları çok saçma olan dizi.mesela adam beyin ameliyatı oluyo ertesi gün ayağa kalkıyo.nihayetinde bir dizi ama bunları görünce e gülüyoruz.komedi dizisi değil herhalde bu.
nip/tuck a çok benzeyecek bir dizi olusu christian troy un hıgg demiş bunundan dusmus kutsiyi oynatarak kesin gibiydi. arti bir de sapık doktorları doldurmuslar hastaneye(bir christian troy yok hepsi christian) tam nip/tuck olmus.
örnek 1;
yine bir estetik cerrahi yine bir sapık (bu diziler sayesinde korkar oldum bu heriflerden) bi stajerin gögüsüne bakıp "küçükmüş bunlar büyütüyümmü" deyip kızın psikolojisi bozması ve hastalarıyla yatıp kalkması cabası.
örnek 2;
bir kalp cerrahı da sarmıs bir stajere. illa yatcam senle diyor. kız da vermeyecem sana diye tutturuyor. içim acıyor adamın çırpınışlarını gördükçe gidip bizzat kendim veresim geliyor.
örnek 3; nip/tuck ın aynısıydım dedim ya. gecen bolumunde yaşlı bir kadın yaglarını aldırırkene tee onceden hamile kalmıs amma farketmemiş, bebek orda kireçlenmiş yıllardır karnında durmus falan filan. aynı ornegi nip/tuck ta da bulabilirsiniz. kadının çocugu olmamıs, sorun kocasındaymıs -yani adamı boynuzlamıs- ustelik boynuzladıgı kişi kadından kuçukmus, adam kaldıramadı bu durumu ve kadını teketti dizinin sonunda. replikleri bile aynı neredeyse. hersey bastan asagı aynı. izlemeyecem nip/tuckı artık bosa altyazı okuyacam diye kasıyorum. bizim turk yapımı nip/tucktan kopyalı ve içi sapık doktor dolu doktorlar dizimiz var. ne gerek var dimi?
gray s anatomy i izledikten sonra aynı senaryo ve aynı olayları tekrar ve farklı oyuncularla izlemenin ne kadar iğrenç olduğunu gösteren yerli malı dizi.
dizi ne kadar grey s anatomy taklidi olsa da çoğu bölümler birbirinin aynı zaten, yeni sezonda arslan isminde bir estetik cerrah katılmış diziye, christian troy çakması olmış tam... tavırlar, hareketler, bu diziyi izleyenden de estetik cerrahları hergün bir kadınla beraber zanneder.
nip/tuck daki ruj sahnesininin on bin kat daha iğrencini yaparak ekran başında insanı sinir eden taklitçiliğin yüzsüzlüğün sınırlarını zorlayan iğrenç dizi.
hastanın içine giren roketin sadece bir askerin elinde bebek taşır gibi dışarı çıkarılmasıyla dünyayı kurtaran adamı gölgede bırakan filmidir.
roketin zaten bünyeye girip , patlamaması bir facia iken üstüne birde bu şekilde olay yerinden uzaklaştırılmaya çalışılması hangi beynin ürünüdür merak ederim.
roketin çıktığı ciğerden , yada patladığı elden hayır gelecek midir?
reklamlarında görülen bir sahnesi beni benden almıştır. ekranda bir adet röntgen filmi mevcut ki manzara akıllara zarar adamın sol ciğerinde roket var. ulan o roket oraya nasıl girer hadi adam roket kaçakçısı * onu nasıl soktu oraya birde ilginç yanı roket patlamamış çok panik yapılmış. ulen bi roket mermisini ateşlemek için kaç tane takım taklavata ihtiyaç var hiç mi bilen yok. neyse bunu da geçtim de o roket o adamın ciğerine nasıl girdi onu anlamadım.
hiç izlemedim ama duyduğumda er kopyası olarak düşünmüştüm. ama herkes başka bişeye benzetmiş. izleyerek gerçekten hangisine benzediğini kesin söyleyebilecek biri var mıdır acaba?**
insanın nip/tuck'tan da soğumasına neden olan dizi. ama bunların hepsi bazı teenage kesimin kutsi'yi julian mcmahon'a(nip/tuck'ta dr.christian troy) benzetmesi yüzünden oluyor. ondan sonra bu adam da havalara girdi tabii.. eminim aynanın karşısına geçip de "lan aynı da krisçın troy'um, benim de doktorlu moktorlu bi dizim olmalı" demişliği vardır.. bu benzerlik, internetten sonra, beyaz show gibi platformlarda da duymayan kesime ilan edildi.. ardından da teklif geldi muhtemelen.. ama bizim yapımcılar -ya da her kim ilgileniyosa oyuncu seçmeleriyle- anlamıyor ki.. grey's anatomy, nip/tuck, scrubs (e hadi er'ı da alalım) gibi dizileri tercih edenler, bu tip kolpalıkları kaale bile almaz.
burdan bu sinirle ben şunu da derim; ülkemin sevgili film/dizi endüstrisi çalışanlarının para içinde yüzseler bile üç kuruşa malettikleri masrafsız üstelik bayat sosyal/toplumsal yaraları kanatan yapımları güncelleyip güncelleyip durduğu, olmadı reflekse dayalı iki efekt-o da yersen- kullanıp korku filmi diye önüme sunduğu, daha olmadı "biz en iyi komedi yapıyoruz onu yapalım yine, aha bu da komik adam zaten" şeklinde düşünüp, 'düş'ünü genişletmediği sürece ben amerikan kültür emperyalizminin ağlarında kalmayı bizzat tercih ederim zaten!..
bu hafta verilecek final bölümünün kısa görüntülerine göre; ameliyat masasındaki adamın gögüs kafesi içinde patlamamıs roket olan dizidir. görüntüleri izleyince şok olmuş durumda idim. işin garip yanı askeriye de olayın içine giriyor ve "bu ameliyatı durdurmanız gerekiyor" tarzında bir replik var ortada.
final sahnesinde ise roket bir adamın elinde patlıyor. kurtlar vadisini aratmayacak bir sezon finaline sahne olan, bu makara diziyi kacırmayın derim.
gayet pembe bir dizidir. oyuncuların hemen hemen hepsi manken, şarkıcı tayfasındandır. **. konu aşk ve meşktir*.
sıfır olan oyunculuğa gelirsek; tiplerin çoğu ne kadar manken kıvamında olsa da, böylelikle göze hitap edecekleri düşünülmüşse de, rol yapabilmek için kasım kasım kasılan ifadeleri bütün estetiği yerle bir etmiş, yerini görüntü kirliliğine bırakmıştır.