Hastalara gerçek hayatta hiç bir doktorun davranamayacağı kadar abartılı davranan doktorların olduğu, dizidir.Artı hasta ve doktor arasında sürekli aşk yaşanan dizidir.
allah böyle hastahaneye düşürmesin dedirten dizi. tüm doktorlar birbiri ile sevişiyor oh ne güzel. hayır hastasın insanın canı çeker falan. neme lazım. allah eksik etsin.
senaryoda ve oyunculuklarda çok fazla eksiği olan dizi.
--spoiler--
diziyi ilk defa izlediğim için isimler tam olmayabilir.
kadın hamiledir (zenan), kocasını (bekir aksoy) arar ulaşamaz, arkadaşını arar (kudsi) ancak telefondan ses gelmez, bunun üzerine işkillenen adamın yanındaki kadın, "kız hamile gel gidip bakalım" der. Bunun üzerine eve giden ikili tam bir gerizekalı olan kapıcıyla saçma bir tartışmaya girdikten sonra -ulan adamda anahtar var, kapıyı açmam siz hırlı mısınız hırsız mısınız bilmiyorum diyor, çıkarsana bi kimliğin yok mu lan doktor olduğuna dair, adama mal mal bakıp sonra elinden anahtarı çekmeyi akıl etti allahtan kudsi- bir şekilde eve girerler, ha tabi bundan bi gün önce kısmete bak hamile kadının kocası kapıcıya anahtar vermiştir, sayın senaristler bari bunu iki-üç bölüm önceden yazın da, bu kadar saçma durmasın. evi gezerler, kapının altından kan sızarken kadını bulamazlar, en sonunda kadını bulup odaya girerler, baygın hamile kadın ayılıp olayı anlatmaya başlar -ve işte en büyük saçmalıklar burada başlyor-, bebek odasında perde asmaktadır! (8buçuk-9 aylık hangi hamile kadın evde yalnızken merdivene çıkıp perde asar?) merdivenden düşüp kafasını merdivene vurur (bunun nası olduğunu kesinlikle anlamadım, kadın hem karnının üzerine düştü hem kafayı vurdu sanırım orada iki parende bi takla falan attı) bunun üzerine kanı görünce sürüne sürüne kendi odasına telefonu almaya gider (buraya dikkat, yatak odasıyla bebek odası karşılıklıdır ama kadın şakır şakır kanarken iki oda arasındaki koridorda bir damla kan bulunmamaktadır sevgili doktorlarımız bir önceki sahnede eve girdiklerinde) sonra oda kapısının arkasına yığılır. kudsi kanaması olan, kafatası kırılan, doğum kesesi patlayan kadını naz elmasla ve kapıcıyla yatağa taşır, naz elmas kadını doğurtmaya başlamıştır, kapıcıya git sıcak su getir der, adam öööyle dikilmektedir, du ben karımı çaarıyım der yürüyerek çıkar (bi kişi mi sette çıkıp adama koş ulan acil durum dememiştir?), bebeği doğururlar, kadın kendine gelmiştir, ne pahasına olursa olsun doğurucam der, doğurur bayılır. bu arada ameliyatta olan kocasına haber verilmiştir, o ameliyata devam eder (bak bunu takdir ettim afferim doktor), sonra koşa koşa çıkarlar, tüm doktorlar üzerlerinde ameliyat kıyafetleri, eldivenlerle kapının dışında ambülansı beklerler, kadın ameliyata alınır.
bu dizinin müdavimleri olabilir, bilemem, ilk defa izledim ve 30dkda bu krizin dizileri ne kadar vurduğunu gördüm, tamam en önemli oyuncular eh işte tamam da, bari figüranlara azıcık eğitim verin yaa, insanlar öyle duruyorlar oynamayı çalışmayı geçtim. üç sezondur devam ettiğini öğrendim, ya ben fazla pimpirikliyim, ya da insanlar her şeyi rahat rahat izleyip bir sürü şeyi gözardı ediyorlar. bilemedim ki sözlük...
izlerken yanınızda tıp sözlüğü bulundurmanızı gerektiren dizidir. hemen hemen her sahnesinde ne dediğini anlamadığımız "Aglütinasyon nazilagifa bilmem neysi yapıcaz çabuk ameliyathaneyi hazırlayın" gibi kelimelerin kullanıldığı saçma bir dizidir.
son bölümü ile yasemin ergene'nin diziye döneceği sinyali verilmiştir. fakat bu kendisi hakkında düşüncelerimi değiştirmeye yetmez tabiki. eğer haber doğruysa, yapım ekibi ve yönetmeni kınıyorum.
tamam, yıllar var ki, yerli yapımcılarımızın yabancı dizilerden arakladıkları dizileri kah gülerek kah söverek bir şekilde izledik. ama bu arkadaşlar bu konuda yeni bir çağ açtılar. bizim yapımcılarımızın adeti neydi? güzel tutmuş bir dizi bul sonra onu çal, çekilebilecek en boktan şekilde çek yayınla. lakin bu abilerimiz olayı bir üst seviyeye çıkarttılar. birden fazla diziyi kopyalayım ortaya bok gibi bir şey çıkarttılar.
bu diziyi ne zaman görsem, durup biraz izliyorum. ondan sonra önce bunu yaptığım için kendime ağır küfür ediyorum sonrada dizinin e.r dan mı, nip/tuck dan mı yoksa grey's anatomy den mi araklandığını tahmin etmeye çalışıyorum.
kutsi nin bir dizide rol alması ayrıca komik ve bir o kadar da düşündürücü.
güzel başlayıp kötü biten ve 3 sezon sürecek olan ama show tv'nin kıllıkları yüzünden 2,5 sezon süren güzel dizi. grey's anatomy uyarlamasıdır. şu günlerde show tv tekrarlarını vermektedir.
e.r. çakmasıdır ve bütün doktorların aşk böceği,sevgi pıtırcığı modunda dolaştığı entrikalarla dolu biryerdir.hasta olarak tercih edilmemesi gereken hastane türü.
insanların başına gelebilecek* gelemeyecek en absürd şeyleri hikayeleştirebilen dizidir. senaristin hayal gücünü ya da atmasyon kabiliyetine inanamıyorum.
hastaların hikayeleri hayret vericidir. hatta bir seferinde ikiz kızkadeşlerin vucutlarından bi demir parçası geçmiş hala yaşıyorlar, konuşuyorlar hatta geçmişten geyik yapıyorlardı. şöyle hayal edin: uzun bir mızrağa 2 tane balık geçirmişler, yanyana sohbet ediyorlar. ne kadar ilginç.
hatta artık uyduracak hikaye kalmadı artık dizi oyuncuları teker teker absürd hastalıklara yakalandılar.
zaten bir film duygusal olarak sömğrecekse insanları, acıtasyon yapacaksa mutlaya hastane sahneleri olur, e bu zetn hep hastenede geçiyor. artık doktorları hasta yaparak acıtasyona devam ettiler.
dizi finali de gayet malca bitti. sen kalk çocuk doğuramıyacağım diye adamı nikah masasında terk et.
kaç bölümü var, ne zaman çekilmiş ne zaman bitmiş bi fikrim yok ama ne zaman görsem hiçbir zaman aynı bölüme denk gelmedim. ve show tv bu diziyi en aşağı bi 2 yıldır tekrar niyetine, zaman doldurmak için yayınlıyor. dediğim gibi, cennet mahallesi.
başı nerde, sonu neresi, hangi bölüm eski hangi bölüm bi önceki bölümün devamı bilinmiyor. sonsuz bölümleri var sanırım.
bekar evinin artısı olan televizyonsuzluk nedeni ile takibine mazhar olamadığım dizilerdendir. amma ve lakin yaz okulu bitip memlekete döndükten ve show tv nin ramazana mukabil aralıksız 58930 saat yayınlaması ile geniş aile bittikten sonra mecburen izliyorum.
vay arkadaş ne diziymiş ya. bu kadar yeteneksiz oyuncularla ve yapmacık ötesi oyunculukla 3 sezon gelebilmiş. ayrıca türk televizyonculuğunun üstün taklit format yeteğini bir kez daha gördüm.
bitmeyen dizidir.
küçük kardeş' in eziyet amaçlı olarak kullandığı bu dizi, günde 2 bölüm yayınlayan show tv' ye beddualar yağdırılmasına neden olur.
her bölümde şok cihazı mutlaka en az 10 kere kullanılır, 20 kere ölümden döndürülür bir hasta daha sonra mutlaka ölür.
3 günlük gözlemimle tiksindim ben bu diziden.
