gray s anatomy i izledikten sonra aynı senaryo ve aynı olayları tekrar ve farklı oyuncularla izlemenin ne kadar iğrenç olduğunu gösteren yerli malı dizi.
nip/tuck a çok benzeyecek bir dizi olusu christian troy un hıgg demiş bunundan dusmus kutsiyi oynatarak kesin gibiydi. arti bir de sapık doktorları doldurmuslar hastaneye(bir christian troy yok hepsi christian) tam nip/tuck olmus.
örnek 1;
yine bir estetik cerrahi yine bir sapık (bu diziler sayesinde korkar oldum bu heriflerden) bi stajerin gögüsüne bakıp "küçükmüş bunlar büyütüyümmü" deyip kızın psikolojisi bozması ve hastalarıyla yatıp kalkması cabası.
örnek 2;
bir kalp cerrahı da sarmıs bir stajere. illa yatcam senle diyor. kız da vermeyecem sana diye tutturuyor. içim acıyor adamın çırpınışlarını gördükçe gidip bizzat kendim veresim geliyor.
örnek 3; nip/tuck ın aynısıydım dedim ya. gecen bolumunde yaşlı bir kadın yaglarını aldırırkene tee onceden hamile kalmıs amma farketmemiş, bebek orda kireçlenmiş yıllardır karnında durmus falan filan. aynı ornegi nip/tuck ta da bulabilirsiniz. kadının çocugu olmamıs, sorun kocasındaymıs -yani adamı boynuzlamıs- ustelik boynuzladıgı kişi kadından kuçukmus, adam kaldıramadı bu durumu ve kadını teketti dizinin sonunda. replikleri bile aynı neredeyse. hersey bastan asagı aynı. izlemeyecem nip/tuckı artık bosa altyazı okuyacam diye kasıyorum. bizim turk yapımı nip/tucktan kopyalı ve içi sapık doktor dolu doktorlar dizimiz var. ne gerek var dimi?
bazı olayları çok saçma olan dizi.mesela adam beyin ameliyatı oluyo ertesi gün ayağa kalkıyo.nihayetinde bir dizi ama bunları görünce e gülüyoruz.komedi dizisi değil herhalde bu.
yakın çekimlerinden gına gelen dizi. ilhan mansızın burnundaki sümüğü, kutsinin ergenlik sivilcesi izini ve adını bilmediğim nice oyuncunun uygulama detaylarına gark olmuş durumdayım, odaklanamıyorum diziye. çok tırtmış ayrıca, kutsi dışında izlenesi yeri yok. kutsi de sağolsun troy amca olacam diye kasıyor da güldürüyor efenim.. nerde gözlerini pörtletmiş takatakataka kutsi, nerde bu karizmatör adam..
evet efendim, bkz. olayindaki ifadenin yerini kesinlikle baska bir dusunce almamistir, ki maalesef kimildayan odun misali yatakta uzanmis ilhan mansiz ilavesi ve de abuk "kimin eli kimin cebinde belli degil" capindaki guttirik senaryosuyla, izleyicilere ilginclikler bahseyebiliyen dizidir; her ne kadar o dizinin izleyenleri de grey s anatomy denen dizinin senaryosundan hacilandigi soylense de, o dizi tarafimca izlenmedigi icin, o tarafi yorumsuz kalmistir; ayni zamanda da, ilhan mansizin "nasil hatun tavlanir" derslerini de basarili bir eda takinarak sergiledigi dizidir...
izleyenleri, "acaba ne zaman yan taraftaki buz pistine gececek ?" gibisinden pimpirikli dusuncelere sevk eyler.
an itibari ile yayınlanan bölümde geçen bir olay yüzünden, organ nakillerinin ve sağlık sisteminin kimler tarafından yönetildiğini ibretle izlediğim dizi.. tamam, dizi başlamadan, bu dizideki her kurum ve kişi gerçekle alakası olmayan kurum ve kişiler denilebilir, lakin bir kalbi, sırası gelen kişiye değil de, (bkz: ilhan mansız) ın oynadığı karaktere takmak için oynanan oyunlar ilgi çekici.. senaryo yazana sormak gerekir: birader, sen bu dizi sayesinde organ naklini izleyenlere sevdirmeye mi çalışıyorsun yoksa sevdirmemeye mi?
bölüm itibariyle (45. bölüm) ağlatan dizi olmuştur. başladığı günden beri izleyen birisi olarak bu bölüm duygusal açıdan diğer bölümlere nazaran oldukça etkileyicidir. eski bölümlerinde saçma sapan aşk konularını konu eden film bu bölümünde sevmek, sevilmek ve kader konularını çok iyi işlemiştir. senaristlerin ve yönetmenin bu bölümdeki performansları takdire şayandır. bengünün ağla kalbim ağla şarkısıda olayın duygusal yanını iyi bir şekilde ifade etmiştir.
ilk bölümlerde, zeki , başarılı , yetenekli , asistan ve doktorların, hayatını konu alan ; fakat gün geçtikçe o zeki başarılı asistan ve doktorların, her bölümde ayrı bir macera yaşayıp aşkları için salya sümük , ağlayan , zırlayan aptal aşıklara döndükleri televizyon dizisi.
yabancı dizilerden arak furyasının son örneğidir. araklandığı dizinin adını tam olarak bilmesemde, cnbs-e veya e2'de (edit: dizimax miş) görmüşlüğüm vardır.
kutsinin sahnelere ve ekranlara fırladığı (yaka paça açık, kıllı gögüsler, kocaman kolyeler, elbette ki gözlük) ilk halinden daha farklı bir görüntü çizmesine neden olan dizi. adam zamanla ciddileşti, hatta bir ara kendini doktor falan hissettiğini düşünmedim değil...
pembe dizi kıvamında tıbbi diyalogların yaşandığını gördüğümüz dizi, denk geldikçe gülmek için izlemekteyiz. bir ara senariste mail atmayı bile düşünecek kadar rezil buldum ama komikliğine söylenecek laf yok. öyle ki doktorlara ameliyatlarda bir geyik kaynağı olmuş durumda kendileri. *