Yeteneksiz ezbercilerin toplumsal psikoloji yüzünden puani tutturur tutturmaz tıp fakultesi secmesinin, sorgulamadan anlamadan ezberleyip hic bir ayrintiyi goz önünde bulundurmamasinin olmak icin doktor olmasinin sonucudur.
Biraz doğru biraz yanlış olan önerme.
Öncelikle bir tıp öğrencisi olarak bu konuya yaklaştığımı belirtmek isterim.
Tıp eğitimi son yıllarda git gide kötüleşmeye başladı.
Bunun başlıca sebepleri:
-her ile fakülte açılması ve büyük fakültelerin kontenjanlarının 10 yıl öncesine göre neredeyse 2 katına çıkması.
-işin piri olan hocaların tam gün yasasıyla özel hastanelere kaçmış olması.
-fakultelerin öğrencilere adam akıllı ders notu sunma konusundaki inanılmaz beceriksizliği.
-intern doktorluk da denilen 6. sınıfta öğrencilerin yetersiz hastane personeli yüzünden zamanının çoğunda ayak işi yapması ve tecrübe kazanamadan atanması.
-tus adındaki bir sınavın özellikle 5. ve 6. sınıf öğrencilerinin o sınıftaki almaları gereken bilgileri (özellikle pratik bilgileri) zamanlarından çalarak engellemesi.
-fakültelerdeki eğitim materyeli eksikliği.
-hastaların kendilerini öğrenciye muayene ettirmemek konusunda direnmeleri.
Bu böyle uzar gider. Ha tek suç sistemde mi elbette değil. Tıp yazanların yarısı mesleğin garantisi ve aile baskısı açısından yazıyor (ben dahil). Dolayısıyla severek yapılmayan iş başarılı bir şekilde de yapılmıyor.
Ayrıca tıptaki bilgi miktarının astronomik olduğu da göz önüne alınırsa bir hekimin tüm bilgileri bilmesinin beklenmesi elbette ki saçmadır. Zaten bir hekim her şeyi bilebilse uzmanlık denen olayın bir anlamı da kalmayacaktı.
Herşeyden anlayan akıllı bireylerin çözdüğü farkına vardığı durumdur. Bu bilinç seviyesine ulaşan insan tabii ki bir hastalık durumunda daha bilge kişiler olan üfürükçülere başvurmalı ya da daha iyisi evde kendi hazırladığı iksir ve şuruplarla tedavi etmelidir zaten internetten bakarak da her türlü hastalığı tedavi edebilir, kesinlikle bir daha bir boktan anlamayan doktorlara gitmemelidir.
türkiyedeki eğitim sistemi, liyakat sistemi, performans sistemi, kişisel gelişmişlik seviyesi vs'nin sonucu olan durum. Nasıl memlekette mühendislerin yüzde 75 i, muhasebecilerin yüzde 75 i, öğretmenlerin yüzde 75 i vs. yaptığı işten biz zik anlamıyorsa doktorların da yüzde 75 i aynı aq.
Kalp masajını yapışını izlemiştim bir doktorun aman onu bir görseniz hayran kalırdınız. Şimdi bir daha düşünün işinin nasıl bir şey olduğunu. Mesaisi değilken gelmişti ve kurtardı o hastayı.
anlamayanından değil asıl anlayanından korkulması gereken meslektir doktorlar.
devlet hastanesinde gittiğiniz doktor sizi muayene eder, ilaç yazar ya da farklı tetkiklerin istemini yapar ve sonuca göre karar verir.
asıl sıkıntılı durum devlet ya da üniversite hastanesinde görevli olmasına rağmen hasta muayenesi için kendi muayenehanesine çağırıp zorla kanırta kanırta siken profesörlerde. tetkikler için kendi sekreterine yönlendirir ya da özel laboratuvarlarda ayrıca sikilmenizi sağlar. iki sonuç bakmak için 300-500 ne kanırtabilirse öper.
B.k tan anlıyorlar. Gelin şimdi fıkrasına gülelim.
Hasta kadın, o sıra çay içen doktorun odasına girer.
doktor: şikayetin nedir?
Kadın: afbuyur içtiğin çay gibi sıcıyorum.
Doktor: hmm. ( yazdığı reçeteyi uzatarak) al bu ilaçları kullan dişin kesmez b.k sıçarsın!
her konuda bilgi sahibi sokukların olduğu bir memlekette doktorlarımız elbette ki bir boktan anlamamaktadır. anlamadığını düşünenler götünde çıban bile çıkınca ağlaya ağlaya yine doktora gidiyor o ayrı da neyse yine de doktorlar bir bok anlamıyor.
sizin meslekleriniz neler arkadaşlar merak ettim ve anladığınız bok bizim ne işimize yarıyor? gelmiş buraya sikimsonik bölümlerde okumuş adamlar benle karşılaştırıyor kendini.
sınava girdiğiniz dönem girdiğiniz o sikimsonik bölümlerin hepsine girerdim. hepinizden daha da başarılı olurdum o bölümlerde. şimdi 6 sene eğitim olduktan sonra gavatın biri çıkıp bir boktan anlamadığımı iddia ediyor. he amk google'a baktın ya en bilgili sensin ezik o.çları.