kendinizi sürekli yorgun, bitkin, isteksiz, depresif hissediyosanız ve çok unutkan, dikkatsiz olduğunuzu farkettiğinizde yolunuz önce dahiliyeye düşer, kan testlerinde problem çıkmazsa nörolojiye postalanırsınız bütün testler yapılır tomografide bile sorun yoktur sıra psikiyatriye gelir, 1 sene kullanıp fayda göremeyeceğiniz antidepresanlar verilir bütün bu hastane bölümleri arası gezide doktorların ilgisiz tavırları da ayrı bi derttir.bütün bunlardan sonuç çıkmayınca internetten araştırmaya başlarsınız bulduğunuz şeyleri doktorlarla paylaşmak istersiniz ancak daha lafınız bitmeden teoriniz çürütülmüş olur sonuç olarak hiçbir değişiklik olmaz ve boşver deyip bırakırsınız araştırmayı bikaç ay sonra hayat yine yaşanmaz bi hal alır tekrar başlarsınız serüvene kısır bi döngüye girmişsinizdir artık kimse yardım etmez size çünki inandıramazsınız kimseyi hastalık hastası olarak görülürsünüz.
kısacası arkadaşlar dua edin en nefret ettiğiniz kişinin başına bu gelsin emin olun bir insan bundan daha iyi cezalandırılamaz.
lokman hekim bütün hastalıklara çare bulmuş tek bir hastalığa çare bulamamış, lokman hekimin de şimdiki hekimlerin de çare bulamayacağı hastalık ölüm hastalığıdır, çünkü her canlı ölümü tadacaktır.
hastalıktan sayılacak ise sabah ereksiyonu. hayır arkadaş, benden önce uyanmasını istemiyorum! bi de miskin bi de ukala, tekrar uykuya dalmak istersen olmuyor, illa işiceksin..
kibir sendromudur. tayyipte var ama 11 yıldır çözemediler ki o nedenle ülke bölünme noktasına geldi. bir kere de hata yaptım ya da yanlış yaptık de be adam.
(bkz: hashimoto tiroiditi) ömür boyu ilaç kullanmaya mahkum bırakacak bir hastalıktır, yine de hiçbir zaman iyileşemezsiniz. sadece ilaçlarla hastalığın seyrinin kötüleşmesi engellenir.