her bireyin çocukken bol bol oynadığı oyundur. 2. yada 3. sınıfa gitmekteydim, kızıl fatsa'dayım o yıllarda, oyuncaklardan falan klinik kurmuştum böyle. beyaz önlüğüm bile vardı, bağır çağır aldırtmıştım dedeme. çarpık çarpık yazılarımla odamın balkonuna ''doktor sirseheryildizi'' kağıdı asmıştım. mahalledeki diğer doktorcu arkadaşlarımın önüne geçmiştim bu hareketimle, muayene olmak isteyen bütün karşı cins arkadaşlarım benim yanıma geliyordu. ama hiçbirine istenmeyen temasta bulunma, taciz etme gibi bir girişimim olmamıştı, bir tane kız vardı adını hatırlayamıyorum, kıskanıyordu sonra yırtıyordu yüzümü kolumu. sekreter olmuştu oda götümün dibinden ayrılmıyordu. Başım ağrıyor diye bir kız gelmişti, amcamın likörlü çikolatasından vermiştim kıza, annesi gelip azarlamıştı sonra, oysa kötü bir niyetim yoktu, daha o zamanlar değişik bir adam olacağım belliydi.
küçükken mahallede kız popülasyonu o kadar yüksekti ki, tek oyun doktorculuktu. hipokrat yemini etmeden benim kadar çok muayene yapan yoktur. muayene yöntemleri kısıtlıydı ama. kızların göbek deliğine demir bir şey sokup çeviriyordum, göbekleri büzüşüyordu böyle asfjd fantezim oydu:/ hatta bir iki kere ameliyat yaptım ama hastaları hep kaybettik. yani anneleri odaya girip napıyorsun sen kızıma deyip çocuklarını aldı, gitti. sonra ben de tıp dünyasına küstüm tabi. kırmızı tuğlaları kırıp, toz haline getirip, suyla karıştırarak turuncu boya elde etme işine girdim.
Kimsenin oynamayı teklif etmediği oyun. Sevinmek mı lazım uzulmek mı bılemedım. Güzel de cocuktum ama erkek gıbı olduğumdan dolayı korkup teklıf etmemeleri muhtemel.
misafirliğe gelen güzel kız çocuğuna; ''hadi doktorculuk oynayalım'' denir. ardından sinsice diğer odaya girilir. kız yatırılır. götü başı avuçlanır, mıncıklanır. sonra birer orgazm* çikolatası yenir. *
aslında son derece masum bir oyun. çocukların cinselliği keşfetmesi olarak düşünülse de alakası yoktur. cinselliği keşfetmezler, bizzat yaşarlar. en azından bu tezi savunabileceğim yeterli argümanım var elimde.