akşamında belimin yarım ay şeklinde ağrımasından ötürü hiç sevmediğim olay olan muayene durumuna isteksiz gitmeye karar vermişimdir. korkum böbrekte taş felan çıkmasıdır.
a: 80 yaşında olduğunu sandığım ancak duvardaki belgesini incelediğimde (en sevdiğim şey: doktorların duvarlarını ditmek) 54 doğumlu olduğunu öğrenip dumura uğradığım, sol gözü kısık, konuşmaya mecali kalmamış kişi, doktor. (bence sol gözden başlamış onun ölüm)
beyazatlinick: korkusu diline vurmuş insan.
a: evet, şikayetiniz.
beyazatlinick: dün akşam çok kötü ağrıdı buram. (sağ taraf böbrek-boşluk-göbek deliğine kadar ki alan)
a: önceden de ağrıyor muydu?
beyazatlinick: yani kışın da çok ağrıdı ama ben sıcak tutup geçiriyordum! (doktor da kimmiş) soğuk algınlığı diye düşünüyordum yani ehuehu (saman beyin)
a: hmmm. peki idrar yaparken yanma var mı?
beyazatlinick: hayır.
a: peki büyük tuvaletiniz?
beyazatlinick: (içses: sen haftalarca sıçama gel burda sıç işte) yani evet oluyor. ama ben onun psikolojik olduğunu düşünüyorum. (doktor da kimmiş 2)
a: hehehe. (gülmeye çalıştı) sol göz açılmaya çalışıyor.
neyse muayene edilir. nefes al - ver.
a: peki o zaman kan-idrar tahlilleri. böbrek karaciğerden röntgen istiyorum.
***
a: hmmm. böbrekte kum ve aşırı kansızlık var.
beyazatlinick: ama ben ilaç kullandım bikaç hafta boyunca normale döndü demişti doktor. (sana inanmıyorum bayım)
a: ama dönmemiş. (sinirlenme eğilimi)
a: eveeeeeet. (röntgene bakar) gazdan dolayı görünmüyor. yazacağım ilaçları kullan.
beyazatlinick:hee öle diyosunuz yani. ''ama ben gazında psikolojik olduğunu düşünüyorum demeyi istedim evet ama doktor beyin içindeki delikanlı ağız burun dalabilirdi tırstım.
edit: sadece subjektif bilgiler içeriyor diye silinmiş entrye tanım ekledim. objektifleşmiştir umarım.
aynı uzmanlıktaki farklı doktorlara gidildiğinde, taban tabana zıt şeyler söylenmesi, birinin var dediğine öbürünün 'kesinlikle emaresi bile bulunmuyor sizde' demesi üzerine insanın ister istemez yapmak durumunda kaldığı eylemdir.
yahu arkadaş, bu tıp pozitif bir bilim değil mi? aynı testleri, aynı sonuçları elde ediyorsunuz, her şey ortada değil mi? siyaset, hukuk gibi yoruma açık bir dal değil ki bu kardeşim, birinin var dediğine öbürü nasıl yok diyor, çözemedim ben bu işi.*
-doktor bey bu benim kızım. bronşit oldu?
doktor kız çocuğuna bakar. solunumla ilgili hiçbir sıkıntısı olmayan, halsiz, ateşli bir boğaz enfeksiyonu gibi görünmektedir.
-bronşit olduğunu nerden bildiniz? daha önce bronşit mi geçirdi?
-evet.
-ne zamandı?
-1 yaşındaydı.
-şuan herhalde 7 yaşında falan. teşhis koyabilmeniz ilginç. ilaçları da söyleyin bari de yazayım.
-(hasta ukala ukala) hocam siz daha iyi bilirsiniz. bronşite ne iyi gelirse yazıver.
-muayene etmeden ilaç yazamıyorum. o kadar bilmiyorum.
çocuk muayene edilir. hiçbir solunum sıkıntısı belirtisi olmamasına rağmen akciğerler dinlenir. tipik tonsillofarnjittir. yani üst solunum yolları enfeksiyonlarından. reçete yazılır.
-hocam bronşiti içinde birşey yazdınız değil mi?
-bronşiti yok ama yazdığım antibiyotik bronşit dahil iyi gelecek bir ilaçtır.
-ya hocam bronşit içinde birşey yazsaydınız.
-bronşiti yok. çok istiyorsan bilgisayarı sana vereyim sen yaz.
hasta mızmızlanmaktadır. bu durumda ilaçları almayacak başka bir doktora gidecek ve kendi dediği teşhis konana kadar ilaç almayacağı akla gelir. bu tür kişiler eczaneyede sorarlar ve işgüzar kalfa burda bronşit ilacı yok diye adamı kışkırtır. bronşit içinde hafif bir ilaç yazarak hasta yakınının gönlü yapılarak yollanır. allah böyle babalardan çocukları korusun. güya koruyorum diyerek evladına zarar verirler. küçücük çocuğs bir sürü ilaç yazmışlar diye düşük dozda ve söylenen süreden kısa sürede ilaç kullanımı bırakılır. sonra doktor iyileştiremedi olur.
bizleri gerçekten rahatsız eden durumdur. bir uçağa binip pilota direksiyonu bana ver ben süreyim biraz da demek gibidir.
her doktorun belli başlı tedavi ve reçete şekilleri vardır, kafanızda kurduğunuz ilaçları manavdan elma alır gibi teklif etmeyiniz. ben reçetemi yazar, tedavimi yaparım. beğenmeyen hasta ya başka doktora gider, ya eczaneden ilacını satın alır.