hiç umursamadığım tebligattır. bir doktor olarak şiddet durumunda her türlü basın-yayın organını, devlet kurumunu hatta nsa'yi bile haberdar ederim, ortalığı birbirine katarım şahsen. başbakan "devlet görevlisine görevinden ötürü hakaret" suçundan dolayı sağa sola onbinlerce lira tazminat davası açarken iyi. ben dayak yiyeceğim sesimi çıkarmayacağım öyle mi? hahayt derler buna.
doktorların ve sağlık kuruluşlarının yaptığı hatalar saklanıyorsa bu da saklanmalıdır.
-türkiye'de doktorların bıçak parası alması
- doktorların işgüzar davranışlarından insanların ölmesi
- paran yoksa öl diyen doktorlar
- fakire fukaraya burun kıvırtan doktorlar
- muayene ederken hastaların kılık kıyafetine göre davranan doktorlar
- en son ali ismail korkmaz'ın ölümüne sebep olan doktorlar
kusura bakmayın türk doktorları. mesleği o kadar ayaklara düşürdünüz size herşey müstahak.
edit: bu entryi hacettepe tıpa her sene 3-4 öğrenci yollayan bir öğretmen olarak yazıyorum.