çoğu zaman kendinden daha az zeki insanları tedavi edecekleri için bu konuda sabırlı olması gereken meslek grubu. yoksa bu haliyle antipatik kalmaya devam edeceklerdir.
kocamaaaaan kitapların arasında boğulan, perdeleri, camı, çerçeveyi kapatıp, 21 saat falan ders çalışan, bazen yemek yemeyi unutan insanlardır. hümanist iseler kendileri tadından yenmez. moneyist olurlarsa fena.
(bkz: devlet hastanesinde muayenehaneme gel diyen doktor)
şuana kadar yazılanların ve bundan sonra yazılacakların özetidir diyebiliriz. herkesin payına bişeyler düşürmüştür. kimi girilerden alıntılar yapmıştır, kimi girilere de verip veriştirmiştir. buyrun;
doktor
*
deniyor ki:
başbakan kadar maaş alacaklar.*
safra kesesi ameliyatı yapabilir mi başbakan? böbrek nakli? pansuman bile yapamaz... ama, çok sıradan bademcik ameliyatını yapabilen bir hekim, gayet güzel başbakanlık yapabilir. refik saydam mesela, hekimdi... o halde, hekimlerin maaşını siyasilerin maaşıyla niye kıyaslayalım ki?
*
komada geliyorsun, bacağını kesiyor, damar çıkarıp, kalbine bağlıyor, gebermekten kurtuluyorsun. sonra da çok para aldı diyorsun. kaç para ki senin hayat? o kadar etmez mi?
*
gece yarısı ateşi 40a vuran evladını azrailin elinden almanın, hızara kaptırdığın parmağını yerine dikmenin, görmeyen gözünü gördürmenin, kanserini erken yakalamanın fiyatı nedir?
*
12 sene üniversite okuyor. boru değil. 18 yaşında girdi, geldi 30una, hâlâ kafa patlatıyor. iki kapılı handa, yolun yarısı eder... lütfedip, müsaade edelim de, biraz para kazansın bu ülkede.
*
karaktersiz hekim yok mu? var elbette... ne kadar karaktersiz gazeteci, ne kadar karaktersiz avukat, ne kadar karaktersiz esnaf varsa, o kadar karaktersiz hekim var... ama, rabbim herkese cleveland demiyor... parası olmayana bakan vicdanlı hekim de var bu ülkede.
*
tahmininizden çok.
*
üstelik, silah zoruyla ameliyata alınan hastayı hiç duymadım ben... yeşil kartlı bile olsan, seçme şansın var. paragöze gitme, öbürüne git. diyeceksiniz ki, kuyruk oluyor, yeterli hastane yok... müteahhit midir hekim?
*
hakkını alamayanlar kendisinden hesap sormasın diye, bak şunlar senden fazla alıyor diye hedef göstermektir. sen az kazandığına itiraz etme, onunkini de indirelim demektir. refahı paylaştıracağına, yoksulluğu paylaşmayı doğruymuş gibi göstermektir.
*
kız verirken...
kocaya varırken...
otomobil alırken...
doktor civanım.
muayene ücretine gelince...
hepsi şerefsiz!
altı yıllık bir fakülte mezunu genelde beyaz önlük giyen kişi. insanlara hakaret etmek için türlü türlü şeyler yapıyorlar. adam baş ağrısı için gidiyor, kıçına iğne yapıyorlar. kabul etmek gerek ki çok zekice..*
iyi bir doktor anamnez alma aşamasında merkez sağa oynar ve çoğu zaman tayyipçidir. hastayla iyi bir diyalog kurar ve hastayla yakınlık tesis edip derdini eksiksiz anlatmasını sağlar.
iyi bir doktor tanı koyarken vicdanlıdır, radikal dincidir. koyduğu tanının o hasta ile ömür boyu gideceğini bilir ve ince eleyip sık dokur. bağnazdır, elinde kriterler ve veriler dahi olsa son bir kez daha düşünür.
iyi bir doktor tedavi aşamasında ecevitçidir, solcudur, halkçıdır. her bir b.ku reçete etmez, daha fazla performans alayım daha çok para kazanayım kaygısıyla hareket etmez. en ucuz reçete ile maksimum tedaviyi sunar.
hastanın şikayetlerine neden olabilecek organik bi neden bulamamışsa "psikolojik" der geçer. mesela psikiyatride konversiyon bozukluğu diye bi hastalık var, semptomlarına baksan beyin kanaması zannedersin ama hiç bi önemi olmayan bi hastalık.
organik neden bulamamışsa dedim. yukarıda dediğim gibi her olguda organik neden olmayabilir, ikincisi; var olan organik nedeni de şak diye bulmak çocuk oyuncağı değildir. milyon tane farklı hastalık var insan için. hem türk doktorunun bu organik nedeni bulabilmek için elinde olan süre sadece 15 dakikadır. bu sürede anca düzgün bi anamnez alırsın, etkili bi fizik muayene yapamazsın. 15 dakikayı geçirsen diğer hastalar kapıya yığılmaya ve zırlamaya başlarlar, daha da uzarsa gider başhekime şikayet ederler.
özet: biz de isterdik yani avrupalı bi doktor gibi alalım hastamıza karşımıza, dolu dolu 1 saati onunla harcayalım, günde 20 hasta bakıp çıkalım gidelim. ama olmuyor işte, günde 250 hasta bakmak zorunda olunca olmuyor, olamıyor...
tıp fakültesinde iken herbirinin aklından ''lan biz bunlara (bize) m, emanet ediyoruz kendimizi'' diye iç geçirdiği ve içten içe içlendiği insanoğlu... yıllar sonra duyguları alınmış robot gibi olurlar. insanlara, olaylara ve hastalara sadece ''matematiksel bir denklem'' çözer gibi yaklaşırlar. bu da onları çekilmez yapar. özellikle duygusal ilişkilerde çekilmez olurlar.
emeklerinin karşılığını maddi anlamda almaları söz konusu bile olmayan meslek gurubudur.edilen dualar,''Allah razı olsun'' demelerdir sadece onları ayakta tutan,hala içlerindeki iyi niyeti barındıran.Ama yine de kimseye kızmaz onlar,çünkü bilirler ki sadece bir günlüğüne doktor olsa onları eleştiren o diğer insanlar,ancak o zaman anlayabilirler doktorların ne demek istediklerini.he bir gün bile olsa doktor olmak için içten içe canlarını bile verirler aslında o ayrı...
hemşirelerden az kazanması söz konusu bile olmayan meslek. he zor mudur? evet hem de çok. gecesi gündüzü olur mu? hayır hem de hiç. eleştirilir mi? eleştirilmesi gerektiği yerde bile tanrı zannedip sineye çeken hastaları olur. eleştirilmelidir elbet her meslek. doktorlar emeğinin hakkına en yakın ücretleri alan meslek grubudur.
Sıradan fakültelerin bir bok bilmeden eleştirmeyi bilen sıradan mezunları tarafından sürekli eleştirilen meslek gurubu.he bi de çok para kazandıkları sanılır.oysa bugün hemşire,öğretmen,polis vb. aklınıza gelebilecek bir çok meslekten çok daha az para kazanırlar.zorunlu hizmetlerini bile yaparken ordan oraya savrulurken;tus belasıyla uğraşır,ders çalışmaya çalışırlar.bayram tatilleri yoktur onların zaten tatil diye bir kavramları da olmamıştır çoğu zaman(öğrencilikten idmanlılardır çünkü).gece gündüz demezler,uyku nedir bilmezler...ama yine de bol keseden palavra savuran insanların acımasız eleştirilerine maruz kalırlar.
bir tanrı olmadığının kanıtı. şayet tanrı var ise, isimlendirilebilmiş 9 bin çeşit genetik hastalığa sahip insan yaratarak fabrikasyon hatası yapıyor. işin garibi, ürün iadesi yok. zaten o yüzden doktorlar var. mümkün mertebe o hataları da gideriyorlar.
doktor ile tanrı ayrımını yapamayan bir sürü dangalakla uğraşan insan garibi..
ee be yarraam 'neyin var?' sorusuna ne bileyim ben doktor değilmisin sen bul diye cevap verirsen o doktor ne yapsın sana, kafa göz dalmak varken efendi efendi skimsonik hastalığını tedavi etmeye çalışıyor yinede..