insanlara eşya gibi bakabilenleri mevcuttur. doktora gidersiniz anlatırsınız derdinizi size "kim ameliyat ettiyse ona gidin" derler. bilgisayar mı bu yahu? kim bozduysa ona git der gibi!
*tıp doktoru; sağlık profesyonelidir. Yani para için tıbbi bilgi ve tecrübesini hastalarının tedavisi ve sağlıklarının idamesi için uygulayan kişidir.
*kendisi de hayatını bu meslekten kazandığı para ile idame etmektedir, doktor iletişimini filan beğenmeyenler için ülkemiz baytarları hazır beklemektedir.
her geçen gün kendisinden daha bi tiksindireni iletişim dersi alması gereken meslek grubu.
insanla ilgileniyosun lan sen o kadar anatomi dersi göreceğine, biraz nasıl konuşulacağını öğrensen kendini bi halt zannetmesen hasta insan kalmaz ülkede.
rastladığım bazılarının; kendilerine: "allah senden razı olsun". "allah sizleri başımızdan eksik etmesin","allah iyi ki sizleri yaratmış" minvalindeki spiritüel bir o kadar da talihsiz cümlelere kulak asmaktadırlar, haklılardır da, canı onlar kurtarıyor: dualar, teşekkürler islamiyet yaratıcısına gidiyor.
üniversiteye giriş sınavlarında en yüksek puanlı öğrencililerin, gözünü en para hırsı bürümüşlerin seçtiği meslek. çoğu hissizdir doktorların. hiç sevmem.
yeri geldiğinde hayal edemeyieceğiniz kadar güzel bir kızın vajinasını elleyebilen, yeri geldiğinde hayal edemiyeceğiniz kadar güzel bir kızın anüsünü parmaklayan insandır, insanlardır. zor zanaat.
peşin edit: çirkinler goes to asistan yani. o derece.
Bazıları artiz olur bunların.. bazılarıda çok şekerdir cidden. Ayrıca çok kutsal bi meslektir. Şifa ilk önce Allah'tandır Doktor ise aracıdır efenim. Nokta.
tıp fakültesini bitirenler için bir doktora sınavı konulacağını duymuştum bir akademisyenden birkaç ay önce. bu kesinleşmiş ya da iptal edilmiş olabilir bir fikrim yok, ama gerekçesi çok komikti. neymiş efendim hekimler doktora yapmıyormuş da diğer bilim dallarına haksızlık oluyormuş.
ulan, tıp fakültesi dediğin altı sene. ingilizce okursan yedi. üstüne en kısa uzmanlık dört sene. dört de doktora yapılırsa toplamda en aşağı on dört senelik bir dönem eder. ancak örneğin bir tarih bölümünü bitirmiş bir kimse aynı mertebeye 4+5 dokuz senede erişiyor. yüksek lisans yapmışsa 4+2+4'ten on sene sürer bu.
dört sene fazla büyük haksızlık bence. ha, akıllı olan adam bu dört senede yayın biriktirir, şıkır şıkır doçentliğini profesörlüğünü alır ama bu haksızlığı değiştirmiyor.