okur yazar kesimin, okur yazar ama konuşamaz grubundandırlar. 6 sene boyunca okuma yazma ezberleme yoğunluğundan olacak ki, pek öyle anlatmayı sevmezler.
şairlerden, ozanlardan vs. öğrenildiği üzre; gönül yaralarına çare bulamadığı halde, gönül ağrısı çeken kişiyi ısrarla tedavi etmeye teşebbüs eden kişilere doktor denir. her ne kadar "doktor" olarak daha sık anılsalar da, hekim yahut tabip kelimeleri daha uygundur, zira doktor ünvanına sahip olup, kimsenin (gönül yarası dahil) sağlık durumuyla ilgilenmeyen insanlar da vardır.
özellikler kırsal kesimde, devlet hastanelerine gittiğinde yanındaki hemşireye poz yapmaya çalışan yeni mezun artis, senin üzerinden saçma sapan mal mal espiriler yapar senin canın burnundadır adam başka dünyada sonra azıcık sert yapınca full + full ilgi gösteren insan.
günümüzde yönetmelikler nedeniyle meslekleri çok zor hale gelen, gerek hasta için gerekse görevin kutsallığı için yeterli verimi gösteremeyecek şartlarda çalışan kişilerdir efenim bunlar. gelin görün ki günümüzde sike sürülecek aklı olmayan aynı zamanda bir baltaya sap olamamış ve kendi çabalarıyla da asla olamayacak olanlar tarafından "para alıyolar, zenginler hala mağduruz diyorlar" şeklinde konuşulan kişilerdir aynı zamanda. e sik beyinlim kimse sana doktor olma demedi. o sınavlara sen de çalışaydın gece gündüz. gnçliğinin en güzel yıllarını masa başında dersle günde 4 saatlik uykularla geçirseydin, meslek başına geldiğinde hastaları iyileştirme stresi bir yana senin gibilerin zevzek aileleriyle de uğraşsaydın da sen de parayı götürseydin. sanki bu adamlar anadan doktor doğdu. ulan kevaşe torunu çalış sen de ol. hala dırdır yapıyo sikim suratlı.
çok da bir işlevi olmayan, hastaya müşteri gözüyle bakan, ölümcül hastalıklar karşısında bütün tahsili ve diplomaları şaka olan, taş çatlasa alacağı 5 bin tl maaşla zeus moduna giren vasat meslek grubu. insanlık kendi kendine yetebilen daha üst bir varlık düzeyine evrildiğinde, hastalıklar yeryüzünden silindiğinde doktorluk da tarihe karışacaktır.
hastanın suratına en kötü durumu bir çırpıda söyleyen, belli bir aşamadan sonra insana sadece vaka olarak bakan, çoğu zaman hissiz olduklarını düşünsemde haklarını inkar edemeyeceğimiz kişi.
ülkemizde cahil insanlar tarafından saldırıya uğrayan meslek insanıdır. cahil insanın sevdiği bir insan hastanede yaşam mücadelesini kaybederse doktor suçludur. istisnalar elbet vardır.
Hasta ile iletisimde sifir, hasta sikayetlerini dinlemekten aciz, hastayi salak yerine koyan, kendince triplenen acayip insanlar.
biri tutup hastaya, sen sedef hastasisin deyip ilac veriyor. Sonra ilaclar bitince, aa sedef hastasi degilmissin yaa, deyip hastayi denek yaptigini alenen soyluyor.
hele bu gun bi tanesine denk geldim, olur oyle, diyor. Buyuyunce unutursun falan da der diye bekledim esasinda.
O da yetmezmis gibi icindeki etken maddenin dokundugunu soyledigim ilacin, tutup ayni mg'da ayni etken maddeyi iceren farkli isimdeki ilaci yaziyor. Ilaclarin kimyasini bilmesem salak gibi yutturacak aklinca.
burada tanisip konusma sansi elde ettigim doktorlari munezzeh tutarak sunu soylemeliyim; doktorlardan nefret ediyorum!
nefret ediyorum doktorlardan!
a bu arada, ne olursa olsun doktora siddete karsiyim, ben sadece nefret ediyorum.
Bir yazar ben mühendislerin zekasına hayranım demiş, ben de doktorlara hayranım.
iki kuzenim doktor, okudukları altı yıla, o altı yıl içerisinde çektikleri sıkıntılara, o anatomi atlaslarına, kitaplarına bakıyorum da len insan niye kendini böyle bir işkenceyle sınar? Allah kolaylık versin doktor adaylarına.