bir tarafta sesten hızlı uçan, yeri geldiğinde uzayın girişine dokunup yeryüzüne dalışa geçen bir birey, diğer tarafta acaba bunun çükünde ne hastalık varmış diye kafa yoran bir başka birey. kıyaslanmaz bile, gülerler adama.
her ikisinin de burnu havadadır.
karizmatik ses olarak pilot birinci doktor ikincidir.
ikisinin de yarım olanı adamı candan eder.
ikisinin de yanında her zaman süt gibi hatunlar bulunur.
son tahlilde pilot alır. havada olan her zaman kazanır.
doktor kalbi durmuş bir insanı kurtarır; pilot motoru durmuş bir uçağı yere indirerek 200 kişiyi kurtarır.
doktor kan kaybeden bir insanı kurtarır; pilot, hidrolik bağlantısı kopmuş ve kontrol edilemeyen uçağı sadece gaz verip gaz keserek indirir ve 200 kişiyi kurtarır.
(bunların hepsi yaşanmıştır efendim. doktorun kan kaybeden hastaya ne şekilde müdahale edileceği ona öğretilir ama pilot hidrolikleri parçalanmış bir uçağı indirmeyi öğrenmez.)
eski arkadaşlarının birçoğu doktor olan bir pilot olarak çok rahat söyleyebilirim ki pilot olmak kişiyi daha mutlu eder. pilot kıta kıta, şehir şehir gezerek çalışır. mesai sırasında sadece yanındaki pilot ve kule görevlisi ile muhattap olur. doktor ise her gün yüzlerce eğitimli, eğitimsiz, kibar, kaba insanla ve daha da kötüsü onların en mutsuz halleriyle sürekli zaman geçirmek durumundadır. maaş ve yan haklar bakımından da pilotluğun oldukça önde olduğunu söyleyebilirim. ha insanlığa hangi meslek daha faydalıdır derseniz bence tabii ki doktorluktur orası ayrı bir konu.
Pilot alır. Görecelik kuramına göre zaman yavaşlamasından dolayı diğer insanlara göre daha yavaş yaşlanıyorlar. Ben de diyorum bu hostesler kırk kırkbeş yaşlarında niye hala bu kadar taş.