bu da dahil olmak üzere bütün genellemeler gibi yanlış genellemedir.
aklı olan doktor ve avukat böyle bir şeyi asla yapmaz! asla!
doktorum dediğinde milyon tane soru ardından gelir. herkesin tıpla ilgili bir sorunu vardır çünkü. kendisinin yoksa amcasının/halasının/kardeşinin/ebesinin/kız arkadaşının/annesinin/babasının mutlaka ama mutlaka vardır. ve mutlaka 'ya hazır seni yakalamışken sorayım' veya 'ya doktorlar da gıcık oluyorlardır böyle hemen soru sorulmasına ama benim şu baş parmağım bıdı bıdı da bıdı dı..' formartında olaya girerler. hatta karşınızdaki yaş grubuna göre değişir. eğer yaşlı bir teyzeyle karşı karşıyaysanız önce elleri kontrol eder yüzük yoksa bilimum torun/torba uygun kızı/oğlu varsa size onu yakıştırır. onlar da yoksa yine de hangi hastanede hangi bölümde çalıştığınıza kadar secerenizi çıkarır, mutlaka! bir kaç sorusuna cevap verdiğiniz yurdum insanlarından bazıları da 'sizin kartınız var mı?' olayına girerler. bir gün kartım olursa vereceğim, sahiden merak ediyorum kaç tanesi özel hasta olmak için soruyor bunu?! yoksa karttaki numaradan arayıp beleşine danışmak için mi yapıyorlar çözülebilmiş değil!
aynı şey avukatlar için geçerlidir. yurdum insanının bir avukata soracağı mutlaka evet mutlaka bir şey vardır! ya bir arsa/ arazi sorunu, ya bi boşanma davası, ya mal-mülkle ilgili bir durum.. mutlaka vardır. kendisinin yoksa bile amcasının/halasının/kardeşinin/ebesinin/kız arkadaşının/annesinin/babasının mutlaka ama mutlaka vardır. ve mutlaka 'ya hazır seni yakalamışken sorayım' veya 'ya avukatlar da gıcık oluyorlardır böyle hemen soru sorulmasına ama benim bi dededen kalma bi tarla vardı bıdı bıdı da bıdı dı..' formartında olaya girerler. hatta karşınızdaki yaş grubuna göre değişir. eğer yaşlı bir teyzeyle karşı karşıyaysanız önce elleri kontrol eder yüzük yoksa bilimum torun/torba uygun kızı/oğlu varsa size onu yakıştırır. onlar da yoksa yine de nerede çalıştığınızı, kaç lira maaş aldığınıza kadar secerenizi çıkarır, mutlaka! bir kaç sorusuna cevap verdiğiniz yurdum insanlarından bazıları da 'sizin kartınız var mı?' olayına girerler. merak ediyorum kartı olup da verenlerin kaç tanesi özel müşteri kazanıyor?! yoksa karttaki numaradan arayıp beleşine danışmak için mi yapıyorlar çözülebilmiş değil!
ortalama olarak aynı yani..
aklı olan doktor ve avukat asla mesleğini söylemez. hatta mümkünse sorulunca yalan bile söyler.
öss'de ulaşılan başarıya doyamamak. üniversite boyunca bölüm havası yapan ardından mezun olunca doktor, avukat olarak; artık sıfatına ulaşan adamdır. merak değil hazdır.
en zor fakültelerden birini bitirmiş, yaptığı işin öneminin farkında olan insandır kendisi. zira her ikisinin de işi insanla ilgilidir. biri ameliyat masasında iyileştirebileceği hastayı bir hatasıyla öldürebilecekken, diğeri yanlış veya eksik bir savunmasıyla suçsuz birinin senelerce hapishanelerde çürümesine neden olabilir. insalığa hizmet etmektedir ve bunun farkında olunması hoşuna gitmektedir. sadece bundan ibarettir.
avukatların da doktorların da mesleklerini her yerde belirtme ihtiyacı hissetmelerinin en önemli nedeni toplum içinde bir takım ayrıcalıklar kazanıp özel muamele görmek istemelerindendir. çünkü ülkemizdeki çoğu insanın bildiği bir kaç meslek vardır, onlardan da en önemlileri (herkesin işinin düşmesi nedeniyle, yoksa neye göre önem) avukatlık ve doktorluktur. doğal olarak bir çok kişi bu mesleklerden insanlarla karşılaştığında şapka çıkartır, el-pençe divan durur, her türlü yardım etmeye çalışır. ancak bu meslekleri tanrısallaştıran büyük çoğunluk halk kesimine değil de, eğitimli bir kişiye denk gelse bir avukat ya da doktor, hiç te takmayacaktır, "ee napalım yani ben de mühendisim, bilimadamıyım, sosyoloğum, arkeoloğum, bankacıyım...vs" diyecektir. yani doktor ve avukatın havası eğitimsiz halka geçer (en çok da polislere). mesela benim görüp te hayretler içinde kaldığım bir olay: kendisini muayene eden (tedavi eden değil, sadece muayene eden) doktora, muayene parasını vermesine karşılık köyden en taze peynirleri, balları, balıkları gönderen gariban vatandaşlar. avukatlar ve özellikle doktorlar bu durumu çok iyi bildiklerinden dolayı ünvanlarını her yerde kullanmak isterler. ama dediğim gibi havaları ancak garibanlara söker. bu meslek sahipleri hiç te alınmasın, gücenmesin, ben de bu mesleklerden birini icra ediyorum ama durum maalesef böyledir.
para kazanmak için değilde ünvan kazanmak için okumuş gibi davranan, össyide sırf bu hırsdan dolayı kazanmış insanların yaptığı anlamsız ukala hareket.
doktorların genelde mail adresleri dr ile başlar. bu güzel bir örnektir sanırım. hani birinden telefon numarası alırken 0500 diye başlarız o devamını getirir ya bazen. doktorlarada dr diye başlayarak mail adresleri alınabilir. %90 oranında tutacaktır.
"sen 6 sene oku kocaman kitapların içinde kaybol, ders çalışmaktan anan ağlasın, sandalyede oturmaktan anatomik duruşun değişsin sen de belirtirsin" denilesi durum.
4 puanlık uygulama sınavı için sözlü sırasını 10 saat aç ve susuz küçücük bir odada bekle, komite sınavı için %90 ı latince olan 400 sayfa not ezberle. yetmesin bu notları dön başa 3 kere baştan oku, üstüne git komiteden 65 al. hocalar seni evindeki köpekten daha değersiz görsün, hasta hocadan azar yiyince sana patlasın, ameliyathanede hemşireden azar ye... tüm bunların üstüne eğer birazcık hevesin kalmışsa "açılın, ben doktorum" de...
kız isteme merasiminda babayı etkilemek için işe yarayabilecek cümle, rakipleri varsa bir adım önde değildir ama. örnekse;
- ben doktorum aylık gelirim 12 milyar hebele hübele..
+ ben müteahhit ve kıroyum 12 milyar çarpı 20
- ama ben doktorum
+ iyi..12 milyar çarpı 20 karesini al
- ama ama !??!!
+ eee adamın amuğagorlar
