diğer fakültedekiler sabah kalkmış, saçını makyajını yapmış okullarına giderken, aynı saatlerde,sizin elinizde bi fincan kahve ve dağınık saçlarınız, şiş gözlerinizle nöbet yorgunluğunuzu atmaya çalışmanız demektir.
herkes yeni bir güne başlarken, siz dün gece ölen hastanızı unutmaya çalışacaksınız belki de.
herkes sizden son derece kibar olmanızı, hatta çocuk doktoruysanız gelen çocuklara güzel şakalar yapmanızı veya yaşlılarla ilgileniyorsanız son derece hal hatır soran, çocuklarının mesleklerini ne yaptıklarını usanmadan dinleyen biri olmanızı bekler. her gün yüzlerce hastaya bakabilirsiniz.
bazen hastalarında empati kurmasında fayda vardır.
insan mühendisliğidir.
bir üst tercihime girebilmiş olsaydım, doktordum şu anda.
mühendis oldum. ama insan mühendisi değil tabi.
belki insan sarrafı.
gemisini yürüten kaptan.
bugün sözlüğe girdiğimde doktorlarla ilgili yazılanlara göz attım.
ne yalan söyliyim, içim acıdı...
kazandığı paradan girip, 30 sn de yarım yamalak teşhis koymasından çıkmışsınız. dilim varmıyor söylemeye ama şiddeti hakettiğini söyleyenleriniz bile çıkmış.
dersaneden geliyorum, bu saatte!! kaç bin lira para verdiğim dersaneden. yürüyerek geldim, yol kenarında bir sürü cafe, bar... tıklım tıklım öğrenci dolu. ne zamandır dışarı çıkmadım acaba... bugün bile çalıştım. kaç yaşına geldim, hala babamdan para istiyorum. doktorlar çok mu para kazanıyor?? aynı lisede okuduğum insanların evi arabası var lan, neden bahsediyorsunuz?
hadi onu da geçtim, 3 iq luk bir mankenin bir defileden tonla kazandığı paranın konuşulmadığı canım ülkemde, doktorun aldığı maaş herkesin bir tarafına giriyor... ama gönül rahatlığıyla söyleyebiliyorum ki, bu ülkede en hak ederek para kazanan insanlardır doktorlar...
25-26 yaşına gelen insanları , diplomasız bir şekilde doğu görevi yapmaya mecbur ediyorsunuz. uzmanlık sınavını kazanıyor birçoğu, 4 yıl 2 bin lira alıyor bu insanlar. adam gibi para kazanmaya başladığında 30 unu geçmiş, saç sakal dökülmüş oluyor. bir asistanın ilk yıllarının nasıl geçtiğini hiç merak edip araştıranınız var mı? oğlunun doğumunu göremeyen, ablasının düğününe gidemeyen var lan!!
doğru ama yarım yamalak 10 sn de teşhis koyuyoruz. neden diye bir allahın kulu yazmamış ya da nedense ben denk gelemedim. nedenini söyliyim, performans zırvası yüzünden. hastalara mal gibi bakan bir sistem kurdu devlet ve bu sistemin kurbanı hastalar olduğu kadar doktorlar da aslında. bir hastaya ayırman gereken zamanı söylüyor sana...4 dk. al hastayı, muayene et, sonra onun girdisini çıktısını yap, tanıyı koy, ilacı yaz, tarif et, yolla.
ama gerçekten hak ediyoruz şiddeti bana sorarsanız.
bu mesleği seçip, bu ülkde fedakarlığımızın karşılığını alacağımızı düşündüğümüz için iyi bir dayağı hak ediyoruz. olmaz arkadaşım. bu ülkede olmaz. baştakileri geçtim, hastalar bile bunu diyorsa, gerçekten olmaz...
Edit: bu yazıyı eksi oylayan ya 3 iq luk bi mankendir ya da baştakilerden biridir diye düşünüyorum. ikisinin de ortak noktası 3 zaten. problem değil.
Nörolog olan bir hocam bize nörolog olmayın der durur. Çünkü nörolojide iyileşen hastalık nadirdir. Ne bileyim bi atak olur hasta topallayarak döner. Yapılan şey genelde ne kadar az hasarla gidebilir e çalışmaktır.
Işte Bi gün bi hastaya tanı kondu. Maksimum üç yıl yaşanacak bi hastalık. Kadın nasıl neşeli bi kadın ama. Çocukları var bizim yaşımızda. Anlattı hepsini muhabbet ederken. Hoca kaç senelik prof. "Ben söyleyemem." dedi. "Yok yani anlatamam. Işte ben bu yüzden nefret ediyorum nörolojiden. Ne dicem? 'müjde hastalığınızı bulduk. Üç sene yaşarsanız iyi' mi dicem?"
Durumu kaldırabilecek başka bir arkadaşına gönderdi. telefon edip. Teşhisi de söylemedi. Söylerse okuyacak google dan. Gelecek ertesi gün böyle yazıyor diye.
"ben söyleyemem" deyişini ben unutamam artık.
Biraz önce gördüm de hastayı kaybettik başlığını, aklıma geldi. Uçuşuyor yine düşünceler.
bir hasta ile aramda geçen diyalogdan yola çıkalım.
hasta: hocam iyi değilim.
ben: şikayetiniz nedir?
hasta: ben doktor muyum hoca onu da sen söyleyeceksin(gülerek). şikayetimi söylesem ben doktor olurdum. senin bulman gerekir...
Türkiye'de herkes tarafından götünÜzün kaldırılmasıdır. Bir süre sonra kibrin tatlı dünyasına çekilen doktorlar küçük dünyaları ben yarattım diye gezerek tüm sosyal hayatlarını ve onlara gerçekleri söyleyen dostlarını kaybederler.
Devlet hastanelerinde Günde 100 civarında hastayla ilgilenebilmektedirler. Böyle düşününce yüceleşiyorlar gözümde zira ben günde 5 insana tahammül edemiyorum. Gün içinde hastanedesin 100 civarı hastaya bakıyorsun sonra gece bir de nöbete kalıyorsun. Ülkede hastane sistemi de çökük.
doktor olabilmek için;
6 sene tıp fakültesi + 2 sene pratisyenlik zorunlusu= 8 yıl
uzman doktor olabilmek için;
8 seneye ek olarak + 4 sene uzmanlık eğitimi (seçeceğiniz branşa göre 6 seneye kadar yolu var, mesela beyin cerrahisi ya da plastik cerrahi 6 senedir) + 2 sene uzmanlık zorunlusu = 14 yıl
'beni kesmedi kardeşim, ben bir de yandal uzmanı olacağım' derseniz tüm bunların üzerine
14 seneye ek olarak + 3 sene yandal uzmanlık eğitimi + 2 sene yandal uzmanlık zorunlusu = 19 yıl
evet efendim; durum budur.
sağlık ocaklarında 'pratisyen bu?!' diye eziklediğiniz (!) insanlar 8 sene okuyorlar diplomalarını alabilmek için.
veya 'uzmana muayene oldum. prof değil bişey değil' dediğiniz uzmanlar 14 sene emek veriyorlar.
ya da 'yahu koskoca şehirde nasıl sadece 1 tane çocuk kardiyoloğu olur, 1 ay sonraya randevu ne demek?' dediğiniz yandal uzmanı 19 sene çabalıyor oraya gelebilmek için. o yüzden sayıları o kadar az.
ha bu bahsettiğim seneler de sadece liseden sonraki üniversite ve devamı kısmı. okuma kısmına ilköğretimi de eklerseniz bir koca ömür ediyor toplamı.
her ne kadar insanlar bakkaldan diploma alarak olunduğunu sansada zorlu bi süreçtir. sürekli ders çalışman gerekir. son zamanlarda 2 milyon kişinin girdiği sınavda 10 15 bin kişi arasina girmek lazım. genelde lisede tıp fakültesine kapağı atın gerisi kolay denir hep. koca bir yalan. 6 yıllık zorlu ve uzun bi süreç seni beklemektedir. hadi onu bitirdin diyelim biter mi? bitmez... pratisyen hekim olursun. hani şu "hiii pratisyen mi" diye burun kıvrılanlarsan. turkiyenin en zor sınavına girersin daha sonra. aldigin puana göre uzmanlık alanı seçersin ve 4-6 yıl arasında asistan doktor olarak eğitim alırsın. sonra ne mi olur ilkokul mezunu googledan teşhis koyan adam gelir yaptığını beğenmez seni döver. saçma salak insanların götüyle milyonlar kazanması kimseye koymaz ama doktorun aldığı para bi yerlerine batar. insanların vergisi ile maaş alırsın alın terinle emeğinle değil. bi doktora laf atarken aldığın parayı hak etmiyorsun derken bi düşünün siz hak ediyor musunuz acaba?