ben bir doktorum bu ülkede yıllarca okul okudum sonucu mu? ayda otuz bin liracık. geçinemiyorum, aileme bakamıyorum, kışın bi dünya borç birikiyor. geçen kış bizde kalan dedem öldü hâlâ mezarlık parasından dolayı gömemedik.
2 yıl hastanelerde süründüğüm sıra öğrendiğim acil asistanlarına verilen 4 bin lira ve başka özel göz hastanesinde abartısız 50 bin lira alındığına şahit olduğum durum.
büyüyünce doktor olmak isteyen sabilerin liseye geldiğinde doktor olamayacağı gerçeğini görmesiyle bok atmaya başladıkları maaştır.
herkes çocukluğundan beri doktorluğun prestijli ve ücretinin yüksek olduğunu bilir. madem kıskanıyorsun, o zaman sen de açık öğretim yerine tıp fakültesine gitseydin.
vatandaşın sağlığına biçtiği değer kadar olmalıdır.
eksileyen insanımsı; sen de umarım doktor eline düşmezsin. grip nezle filan değil, kurşunlanmaz bıçaklanmazsın umarım. çünkü "anam ölüyorum" dediğin an, gözünde ne doktor maaşı kalır ne bir şey. sadece o anda, "bokunu yiyeyim abi, nolur kurtar beni" bakışlarını atacaksın. ve biz yine tüm bunlardan bi haber yine işimizin başında olacağız. önceden de olmuşluğum var, bundan sonra da olurum.
yanlış anlaşılmasın, kimse kurşunlansın değil isteğim. sağlığının değerini bilsin herkes. bugün bir (1) gün (aciller dahil) iş bırakılsa, toplu katliam olacağının bilincinde olsun herkes. bizi vicdanlarımızla suçlayan insanlar vicdansız olsak ne olurdu diye düşünme yetilerine sahipler mi acaba?