+boğazım ağrıyor çok, galiba bademciklerim şişmiş
-hımmm dur bi bakalım. a de bakim.
+aaaaaaaaa
-şey ama ben bişey göremiyorum(mahçup) biraz eğilirmisin?
+eee pardon tabi(sırıtır, marifetmiş gibi)
-tabi boy uzun olunca, pek avantajlı olmuyodur, yukarda havalar soğuk olsa gerek iyice şişmiş bademciklerin( ehe mehe şeklinde tek kaş kalkık dalga geçmektedir. )
+öhm evet??? ( al sana sırıtmanın cezası)
not: olaylar esnasında doktor ve kahramanımız ayakta durmaktadırlar ve doktorun boyu 1.60 falandır.
bizzat basima geldi
bir adam 2 yasındaki cocuguyla acile gelir.
- nesi var cocugunuzn bey efendi
+ cocugun yaninda sigara icince asiri oksurmeye baslıyor.
yeni doğmuş ve acilen kalp ameliyatı olması gereken bebeğin babası ameliyat açıklamasını pür dikkat dinler
veee dr umuzdan gelen müthiş açıklama şöyle olur :
- doktor :bakın beyefendi öncelikle ventriküler sseptal defekti kapatacaz
- zavallı baba : adamcağız hönk diye kalıverir ama bozuntuya vermez dinlemeye devam eder..
- doktor :sonra pulmoner stenozunu gidereceeez vee sonraa .....
- zavallı baba : bende senin doktor ...
doktor erkekler tuvaletindedir. ayıptır söylemesi su dökmektedir. hasta doktoru poliklinikten çıktığı andan itibaren sinsice takip etmmiştir. Pisuarda işini görmekte olan doktorun arkasından seslenir.
hasta: doktir bey, bizim karinin işlemleri bitti. şu kağıdı imzalayacağmışsınız.
doktor: bekle biraz. Geliyorum.
hasta: doktir bey acele işimiz var. Bir imza atın da gidek.
doktor: kardeşim görmüyor musun, işim var. Az bekle. Geliyorum.
hasta: doktirim imzayı bas çıkak.
doktor: -öfkeyle- kardeşim gel sen tut o zaman benimkini, imzayı basak.
-böyle yapınca acıyor mu?
+hiç öyle yapınca acır mı allah aşkına akıl var mantık var.
-tövbe tövbee. peki böyle ?
+ne öyle?
-acıyor mu?
+hah hah hah... yav çok alemsin sen.
-anlaşıldı. senin sorunun psikolojik.
+senin de kafan armut gibi. *
-şimdi bir takım tetkikler yapmamız lazım
+peki doktor
-açmısınız
+çok teşekkür ederim çok naziksiniz
-hanım efendi karnınız açmı?
+yok sağol ben yedimde geldim...
hastaya dişlerini nasıl fırçalaması gerektiği önceki seanslarda defalarca anlatılmıştır. hasta dişini düzgün fırçalamadığı sürece tedavi tamamlanmış sayılmayacağından,tedavi tamamlamış sayılmadığınca staj bitmeyeceğinden, staj bitmeyince mezun olunamayacağından, hayati önem taşıyan fırçalama mezusu son sabır kalıntılarıyla bir kez daha anlatılır
h *:iyi hoş da doktor hanım, ben sizin dediğiniz gibi yapınca zevk alamıyorum
a *:nasıl yani? *
h:yani işte zevk alamıyorum
a:* nasıl bir zevk beklentiniz var?
h:...
bazen karşılıklı anlaşılamayan konuşma şekli.
+ geçmiş olsun teyze neyiniz var?
- şindi doktor bey! ( bu arada doktor bayandır ama yurdum insanı alışmış bir kere erkek egemenliğine) ben süt denceresini galduruken, höççeden (aniden) conuma bi ağrı girdi. saplandu galdu.
+ teyzeciğim conunuz neresi bana gösterirmisiniz?
kadın kalçasını işaret ederek " işte tam bura" der.
+ anladım sonra.
- işte ondan sona conuma bal falan çaldım ( sürdüm) emme fayda etmedi. bizim adamda " garı bu böyle olmaycak, iyisimi sen bi doktora görün" dedi. nediyin gızım geldim bende, can datlı nedecen.
yer: erzurum numune hastanesi
yaşlı teyze: y
oğlu : o
doktor: dr
yaşlı teyze ile oğlu hastaneye gider ve sırası geldikten sonra doktorun yanına girerek şikayetlerini anlatır yaşlı teyze.
dr: buyur teyzecim şikayetin nedir?
y: her yerim ağırıyor, gece uyamıyorum, kendimi çok yanlız hisediyorum.
dr: bu senin oğlun mu?
y: evet.
dr: delikanlı senin anana ne ilaç versek fayda etmez, sen ananı evlendirsen birşeyi kalmaz.
o:şey, siz yine bir ilaç yazsanız.
dr: tabi der.
dışarı çakarlar ve teyze oğluna döner;
y: oğul doktorun dediğini yabana atma tamam mı?
o: !^&?
-maalesef bir ay ömrünüz kalmış hasan bey ?
+bir ay mı? allah sizden razı olsun. verin elinizi öpücem.
-noluyor kardeşim manyak mısın. bir ay ömrün kalmış diyorum.
+sizden önce gittiğim doktor "15 gün ömrünüz kaldı demişti" de ondan şeyettim.