artık duymaktan mide bulandıran yıllar. ne geyikmiş lan. taso'nuz da, atari'niz de, futbolcu kartınız da münasip bir yerinize girse de geride kalsa artık şu yıllar.
özlenen yıllar. o zaman pes felan yoktu. internet kafelerde yoktu. atari salonlarında jeton atarak oynardık öyle oyunları. jeton demişken telefon kulübesine jeton atılan son yıllardır bu yıllar.
90lar herkesin daha eşit olduğu, kardeşlik arkadaşlık kavramlarının gerçek olduğu,çocuk tecavüzcülerinin ayrımın olmadığı, etnik köken ayrımcılığı olmadan herkesin bir evde doluşup mario oynadığı,bir tane kutu kola alıp 5 arkadaşın paylaştığı, topun sahibi çocuğun günlük salçalı ekmek hakkını bitirince topunu alıp maçı keyfine göre bitirdiği,misketlerle iç içe olunduğu, doğayla daha iç içe yaşandığı, nüfus sayım günlerinde bisikletlere atlayıp kahkahalarla gezildiği,eskiyen kotları dizlerinden kesip şort yapıldığı, grup vitaminin can olduğu,takmayacaksın tak açacaksın dediği,kerim tekinin hala hayatta olduğu,barış abinin aramızdan ayrılmadığı,herkesin günlük koşuşturmacayla geçirdii,siyasetin evlere bu kadar sokulmadığı,türkiye cumhuriyetimin fabrikalarının hala kendisinin olduğu, çiftçinin para kazanabildiği,fındığın değerli olduğu, dünyada kendi kendine yetebilen ülkeler arasında yer aldığımız,derste hocanın dünyanın güneş etrafındaki hareketi iki öğrenciyle gösterdiği,herşeyin hayal gücümüzce gerçekleştiği, güzel zamanlardı...
bence 90lar günde defalarca mahalle maçları yapmaktı. çalışmayan atari kasetini üflemekti, kolonyayla silmekti. en değerli hazinelerin misket, taso ve sporcu kartları olmasıydı, iyi oynayanların çevrede itibarla addedilmesiydi.
doksanlı yıllar,
'taso var mı yok mu' diye cips paketi yoklamaktı.
bozulan ateriyi tepesine ayak topuğuyla vurarak çalıştırmaktı.
ateri salonunda, tek jetonla, kof 97'yi bitirmekti.
sokakta en kötü baş altıdan vurmak için halı üzerinde misket antrenmanı yapmaktı.
gol atıp kaleye geçmekti.
maratonu show tv'de izlemekti.
dünyanın yuvarlak olduğunu tsubasa'dan öğrenmekti.
anne baba yatınca salona gidip titreyerek sabaha kadar doom iki oynamaktı.
bayramlık paraları yarıştırmaktı.
okuldan gelir gelmez tvyi açıp goosebumps izlemekti.
...
bambaşkaydı.