Mum ışığının aydınlattığı odanda, bir başına kitap okuyorsun. Bir elinle de üzerinde dumanı tüten çayını da yudumlamayı eksik etmiyorsun. Yatağının ayak ucunda yanan sobayla içini ısıtıyorsun. Radyoda kısık sesle çalan slow müziğin eşliğinde hayallere dalıyorsun.
tam anlamiyla modern turkiyenin oldugu yillardir. sonra bazilari sagolsun hizla sakirtlestik. milleti dindar yapicaz diyerek sapik yaptilar. 90lar kliplerini izliyorum da nerden nereye yahu.
yağlı reçelli ekmek yıllarım.
elimde looney tunes tasolarım, futbolcu kağıtlarım ve zulamda komşunun bahçesine dalıp çaldığım eriklerim... tek derdim tuz bulmaktı.
şimdi büyüdük. hatta pokemon tasocusu alt devrelerde büyüdü.
not : dizisini çektiler bu yılların. yirmi küsür bölümnü izledim. umutla. bir şeyi sikip atmayın lan. ne olur.
bu diziyi türk milletine izletmek değil izletememek meseleydi ve sağolsun birol güven bunu başardı. bu malzemeyle bu kadar kötü iş yapılırdı ancak! bu durum real madrid ve barcelona kadrosunu harmanlayıp ortaya çıkan takımı spor toto süper ligde küme düşürmek gibi birşey.
Tayfun , Aşkın Nur Yengi , Tarkan dinleyip mutlu olduğumuz , Cengiz Kurtoğlu ile içtiğimiz yıllar. Hey gidi be dediğimiz zamanlar. Hala aynı arkadaşlarımızla , hatta o dönemki yarimizle arkadaş olarak da olsa bile görüştüğümüze göre demek ki güzel zamanlarmış.
Bir gün biri herhangi bir dileğimi sorsa ona 90 larda yoğrulan, şimdinin old-school filmlerini sinemada izleyen bir american teenager ı olmak istediğimi söylerdim, ama tabi soran olmadı, kısmet sözlüğeymiş.
Bu kelimeyi duyduğumda içim çok garip oluyor. Bir sanat eserinin içinde güzel işlenmişse bu zamanlar, ya da bir sanat eseri bu zamanlarda güzel işlenmişse bazen gözlerim doluyor. Hayır çok seviyorum, neden mi bilemiyorum. Sanırım masumiyet ve saflıktan dolayı. Babamın benim yaşlarımı yaşadığı yıllar olmasından belki. Geçmişteki kendimin saflığını doksanlarda görüp yaşamak istememden, ama yaşayamamdan belki. Öyle bir şey ki bu doksanlar benim için, aklıselim olarak doksanlarda ben diye bir şey olmamasına rağmen o on senelik ,hadi on beş diye genişletelim, zaman diliminin bir yansıması sanki ölmüşüm ve gökyüzünden geçmişime, hayatımın geçtiği sokaklara bakıyormuşum gibi hissettiriyor.
Bu yüzden sizden ricam, 90ları icra eden filmler, diziler, özellikle türk, benim için çok değerli paylaşabilirsiniz.
doksanlarda herkese bi' şey olurdu. durduk yere kaybolanlar, faili meçhul cinayetler ve daha neler neler. doksanlarda babamı vurdular gündoğduda. doksanlarda annem çocuklarını düşürdü. doksanlar bize hiç gülmedi.