henüz izlememiş ve bir ihtimalle de izleyemeyecek olmanın verdiği rahatlıkla
"isa'nın çilesinin avrupai hali" gibi adi bir tanımı yapılabileceğim filmdir. grace de kimseden intikam almayacaktır aslında. yönetmene biraz daha semavi din eğitimi almasını tavsiye ederim (tevrattan değil).
isimleri, çoğunluğun aksine metafor olarak görmüyorum: kolaylaştırıcı. geçici değişkeninize "mustafa" değil de, "temp" ya da ağzı düz "gecici" yazmak gibi. okumayı ve izlemeyi kolaylaştırıcı güzel bir kullanım.
fazla iddialı şeyler var. hepimiz en derin anlamında sıradan ve aynıyız. ancak yaşanmışlıklarımız bizi farklı kılabilir. yoksa, anlık olarak, ne nuri efendi; ne de ali bey birbirinden çok farklılar.
büyük trenin istikâmeti belli değil mi? mezardan çıkıp birbirimize sarılamayacaksak eninde sonunda-- mutlu bir şekilde, sevgiyle, sevişmek lazım.
nicole kidman'a tapılabilecek bir film. bir yerlerden tanıdık mısınız bu filme yaşananlara? ülkemizde kadına yapılan muamele ile aralarında bir benzerlik mi sezdiniz yoksa? *
siyah bir zemin üzerinde geçen bir sinema eseri. kasabanın halkının evleri , bir köpek , ağaçlar hepsi sadece siyah zemin üzerine çizilmiş sınırlar dahilindedir. sahne üzerine kroki çıkarılmış ama evlerin duvarları olmayan sadece neyin nerde olduğunu anlamak için sahne üzerinde çizilmiş şekillerden ibaret güzel bir filmdir. sanırım anlatılamıyor ,yaşanması gereken film. sosyal açıdan değişimi belki de gelişimi ** anlatan güzel , kimilerinin sıkıcı bulduğu ama bir kısım insanın da eğlenceli ve değişik bulduğu izlenmesi gereken filmlerden.
Lars von Trier'ın fırsatlar ülkesi-abd üçlemesinin ilk filmi.breaking the waves ve dancer in the dark'ı izlememiş olanlar farklı bulup beğenebilirler ama izleyenler yeni birşey bulamayacaklardır.zavallı bir kadının toplum tarafından sömürülüp bir kenara atılması teması sıkmaya başladı sanki.
devamı manderlay isimli filmde anlatılan sosyolojik bir eserdir. film en basit öğelerle insanı anlatmaktadır. filmde tecavüz sahnesi dışında fazla bir hareket yoktur. tarzınız değilse ya da herhangi bir tarzınız yoksa, size fast and furious izlemeniz önerilir, buna da ayar denir.
kesilmemiş, dvd versiyonu 3 saati bulan film.. grace'in o masumiyeti, iyi niyeti kimi zaman insanı zıvanadan çıkarıyor.
ama hayretle ve hayranlıkla izlettiriyor kendini.
üçlemenin ilk ayağıdır:
2-manderlay
3-washington
danimarkalı ünlü yönetmen lars von trierin sinemaya yeni bir soluk getiren mükemmel filmi.
filmin tamamı bir tiyatro sahnesinde çekilmiş olup bütün tiyatro sahnesiyle canlandırılmış dogville kasabasında geçen bir öyküyü anlatmaktadır.filmde evlerin duvarları kapıları tamamiyle hayali olarak orda bulunmaktadır.anlatması zor bir durum izleyin en iyisi kendiniz görün..
sinemayla gerçekten ilgilenen herkes tarafından kesinlikle izlenmesi gereken bir filmdir...