--spoiler--
Özellikle yabancı bir yere gidildiğinde herkesin başına gelebilecek olağan durumlardan.
Diyelim ki sanayi sitesine gideceksiniz. Bulunduğunuz yeri de pek bilmiyorsunuzdur. Etraftaki birkaç esnafa sorarak, kaybolmadığınızdan emin olmaya çalışırsınız. Zaten en fazla üçüncü esnaftan sonra kendinizi sanayi sitesine giden minibüslerin geçtiği yere doğru giderken bulursunuz. Size tarif edilen yere gidip de 3-5 dakika içinde minibüs gelmediğinde tedirginlik başlar hemen. Şöyle bir etrafı kesersiniz, başka minibüs bekleyenlerin olup olmadığını anlamaya çalışırsınız. Ön tarafındaki tabelanın üstünde sanayi sitesi yazan minibüsünü görünce endişeli bekleyiş yerini hafiften de olsa bir ferahlamaya bırakır.
Minibüse şöföre "sanayi sitesi mi?" diyerek binersiniz, şöförün evet cevabı da tatmin etmez sizi. Parayı uzatırken "bir tane sanayi sitesi alır mısınız?" sorusu da yanında gelir, aldığınız para üstünden gideceğiniz yerin ne kadar uzakta olduğunu tahmin etmeye çalışırsınız. Yol boyunca kah şöförden kah minibüs şöföründen de henüz sanayi sitesine gelip gelmediğinizin teyidini istersiniz.
- şöför bey sanayi sitesine geldik mi?
- hayır daha var.
...
- şöför bey sanayi sitesine geldik mi?
- az kaldı beyefendi.
...
- şöför bey sanayi sitesine geldik mi?
- aa. Yettin ama sen. Balataları sıyırmışsın sen acilen rot balans lazım sana.
- o değil de arabam bozuktu. Bir göstersem iyi olacak.
- arabanı da al git lan.
--spoiler--