charger. öyle bakınca bir kelime değil mi? ama çok daha fazlası. charger'ın düşlerimde, ruhumda, nefesimde, bedenimde, dileklerimdeki yeri en derinlerde öylesine güçlü öylesine hırçın ki, dokunsan kavrulursun. charger ne midir? charger şudur: çok ciddi bir durumdaki ciddiyetsizliktir. özgürlüğün içindeki esarettir. kuralların içindeki kuralsızlığa uymaktır. kendini bilmezliğin içinde kendini bulmaktır. mutluluğun mutlulukla savaşmasıdır. yapılması gerekenle yapılmaması gerekenin inatlaşmasıdır. unutkanlığın en iyi bilinene karşı kazanmasıdır. saçmalığın anlamlandıramadığı saçmalıktır. çirkinin güzellikle olan çarpıklığıdır. düşüncelerin saygıya olan ihanetidir. nefretin hayranlıkla birleşmesinden doğan yetimdir. yanmaya başlayan ateşin içindeki suyun buza dönüşmesidir. meleklerin şeytana olan hayranlığıdır. günışığına doğmak isteyen melodilerin sadece karanlıkta duyulabilmesidir. şehvetin doruklarına ibadet edilen günahkarlıktır. faniliğin ölümsüzlüğüdür. cellatın cellatı olandır. en masum savunganlığın içindeki saldırganlıktır. başarıyı başarmamayı hedefleyip bunu başarmaktır. güneşli günde yağan karın ironiliğidir. saldırgan bir kaplanın mutluluk gözyaşlarıdır. yağmurdan kaçarken doluya tutulmaktır. kaçınılmaz zaferin yenilgiye olan tutkusudur. korkunun zevkle birleşmesinden olan kıvılcım ötesidir. her türlü engele engel olan gözle görülmez ruhtur. dizginlenemeyen tatlı küstah bir itaatsizliktir. anlayışsızlığın saygıya olan hoşgörüsüdür. ihtirasın kusura olan nefretli düşkünlüğüdür. şeytana verilen nasihattir. charger ne midir? charger en uzun üç harfli kelimedir: aşktır aşk, dodge charger!!!
bu arabanın tanımı yeterince iyi ve kaliteli yapılmış, gelin ne değildir biraz da buna bakalım,
charger; içindeki hayvanı release etmek değildir, çünkü çoktan çıkmışsındır yoldan. kafanı dinlemek değildir bir eline başını yaslayıp diğeriyle direksiyonu tutarken, gözlerin dalmışken ufukta bir yere.
challenger ile açığa vurmak değildir içindeki beyefendiyi; saklanıp piç kimliğine, daha da gizlemektir kendini olduğundan farklı olmayarak.
evet kafa karışıklığıdır dodge charger, içindeki anarşist ile anlaşmaya çalışırken dinginliği keşfetmek değildir, serinlemektir kışın ayazında, donmak değil. elbette bunları zaten normal olmayan birinin yapması öngörülemez, aranda seksist bir bağ olması gerekir, eğer sadece dört tekeri, bir direksiyonu ve pedalları olan makineden de bahsediyor olabilirsin.
insanların ne gördüğünü görememektir charger, göremedikleri ya da gördüklerini zannetikleri mucizelere inanmaya çalışan insanları anlamaktır bazen, charger. taytının üstüne kırmızı don giyen süperman e de inanmaktır charger. iyi ve doğruyu bildiğini ve takdir ettiğini söyleyip ama yanlışı seçtiğini söyleyen filozofa gülüp geçmemektir charger.
şimdilik bu kadar deyip, hoyratça basıp geçmektir daha nicelerine elbette bir fotoğrafçının üzerinde 10 dakika uğraştığı bir kır çiçeğinin fotoğrafını çekmeye çalışırken.
1970 modelinde ön ızgarada far yokmuş gibi durur farlar raylı bir sistem ile gizlenmiştir. bu da araca inanılmaz bir görüntü katar. dikiz aynanızda görmek istemediğiniz bir görüntüdür.
hızlı ve öfkeli filmindeki en can alıcı otomobildir ve filmin sonunda toyota supra ile kozlarını paylaşır.
bagajına bir kutu yumurta konulmuştur. saatte 240 km/hız ile giderken duvara çarptırılmıştır. arka taraf sapasağlamdır ve yumurtaların kırılmadığı söylenir.