öncelikle; şarkıları kürtçedir, fakat süregelenin aksine kulağa hoş gelen bir biçimde sanatını icra etmektedir...
gidip alors on dance dinleyip de sözlerinden birşey anlamayanlar için, bize çok daha yakın olan bir kültürden ''kürtçe''den şarkılarını dinlememize sebep olabilecek sanatçıdır... tabi bu söylediğim yanlış anlaşılmasın ama kendi vatanımızdaki bizden bir parça olan insanların dilini dinlemek hiç tanımadığımız milletlerin dilini dinlemekten daha iyidir.
not:
yanlış anlaşılmamaya özellikle vurgu yapmak istiyorum. fakat şunuda yakınmadan geçemem: yıllardır ingilizcesinden, fransızcasından, italyancasından çoğumuz bazı şarkıları dinledik bazı kelimeleri öğrendik fakat yanıbaşımızda bizimle aynı vatanda yaşayan kardeş dediğimiz insanların dillerinden hangi şarkıyı dinledikte hangi kelimeyi öğrendik???
son yıllarda istikrarlı bir şekilde gittikçe kitlelerce daha çok tanıınmaya başlayan, ülke sanatına yeni bir nefes getiren kürt sanatçı. tarzı ve sesi bana daha çok cem adrianı andırıyor. hatta bence hiç de ondan geri kalır yanı olmayan biraz da görmezden gelinen bir sanatçı.
toplumsal hastalığımız linç kültürünün yeni kurbanı. "o ses" gibi popüler! bir işin içinde yer aldığı için dinleyicisinin narin gönülleri kırılmış efendim. ne yani hep kendi dünyasında mı yuvarlanıp dursun böyle müzisyenler?! zaten öyle olduğu için piyasanın hali böyle. e sen iyi müzisyen bir yarışma programına çıktı diye gönlüm kırıldı dersen, piyasa böyle olur. sıradan! dinleyici ne diye mahrum kalsın bu seslerden. ya da bu sesler niye daha fazla sayıda insanın gönlüne dokunma şansını tepsin. zaten yarın öbür gün, biraz daha popülerleştiğinde kürtçe şarkılar-türküler söylüyor diye -ki ilk okan bayülgen kendisini konuk ettiğinde benzer şeyler yaşanmış- yeni bir linç süreci de başlar. bırakın bari o zamana kadar rahat etsin adam. *