kanal d de yayınlanmaya başlamış, bu sezon ise fox tvde yayına giren dedikodu programı. fox tvdeki jenerikte cenk eren gıcık bir sesle dobraaağ dobraağğ gibisinden bir şeyler söylüyor, o söylüyor ben deliriyorum.
(bkz: ben aslında belgesel izlerim, kim izliyor bu programları bilmiyorum)
okan bayülgen'in magazin kültürüne şiddetle karşı çıkmasına rağmen neyi düşünerek, hangi amaçla katıldığını merak ettiğim program. hani sen o çarkın dişlilerinden biri değildin, eleştirdiğin bir oluşumun içinde bulunarak sen bizi mi kandırıyorsun yoksa kendini mi?
bütün gece tuğba özay ı tartışan ve dünyaya bambaşka bakmamızı sağlayan güzide program.
konu tuğba özay dan açılmışken, birden 80 darbesine geçiebiliyor. daha sonra türkiye nin politik tavrına yeni tezler üretiliyor.
yani biz bile yurtta 24 kişilik koğuşa ve bu koğuşun doğal aromasına rağmen, bu kadar geyik çeviremiyorduk.
galiba önemli olan anlatığınızın ne olduğunu ve nelerden oluştuğunu seyirciye anlatmak. tuğba özay ın yaptığı tehditten bahsederken, tehdit kavramının ne olduğunu, bu olgunun insan yaşamı üzerindeki etkilerini falan anlatıyorlar bu programda. alt tarafı unutulmuş bir mankeni, gün yüzüne çıkaracaksın, ne uğraşıyorsun felsefeyle? kızıştır arayı, hele bir de birirlerine küfrettirmeyi başarırsan oldu bitti işte.
ha bu arada, tuğba özay ın "ya ben katil tutmadım, sadece bir büyüğüme şikayet ettim. lafında kastettiği büyüğünün ismi cabbar kibaroğlu. yahu kardeşim sonra diyorsunuz ki, sözlüklerde hakkımızda yazıp çiziliyor, isteyen istediğini yazıyor. e ben şimdi nasıl yazmayayım, isimden tutsan soyisim düşüyor elden. soyaddan tutsan ad keza düşüyor elden.
insanlar bu kadar mı boş, memleketin bu kadar sorunu varken onun bunun selüliti, ex aşkı niye bizim toplumumuzda bu kadar merak ediliyor, böyle programlar neden prim yapıyor sorularını aklıma getiren, magazin kisvesi altında bir sürü ucuz piyasa gülünün yaptığı saçma sapan program.
iki programın ikisinin de canlı yayındayken gökten kocaman taşların yağmasını beklediğim program*. yav çeneniz yorulmadı mı be? her kelimede girdikleri günah, günahı geçtim ayıp katsayısı yuvarlanarak devleşen büyük bir çığ gibi. onca kelimeye yazık...
Her sabah ünlülerin yerden yere vurulup sonrada göklere çıkarıldığı program.Şenay Düdek'in her telefondaki kanki modu,Müge Anlı'nın yıllardır değişmeyen saç stili,her sabah en bomba haberi önce ben vermeliyim yarışları,180 derece dönmedeki başarılarıyla ki bu konuda Şenay Düdek daha başarılı...Daha ne kadar komik olabilirler diye merakla izlediğim program.
-karşı taraftaki kişinin ne düşüneceğini hiç umursamadan,taramalı tüfek gibi her şeyi çekinmeden söyleme sanatıdır.
-dobra dobra konuşanlar sık sık boşboğazlıkla işbirlikçi olarak çalışırlar.
-dobra kelimesinin kobra yılanıyla "insanı sokma ve zehirleme" gibi ortak bir noktaları bulunmaktadır.